Rana İ
Rana İ
@riyibaslar
76 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
ilk olarak söylemeliyim ki finlandiya gibi şu an hepimizin dudağını uçuklatan, refah ve eğitim seviyesi yüksek bir ülkenin; başlarda neredeyse bir afrika ülkesi konumunda oluşu, pek çok ülkenin bir nevi oyuncağı durumundaki hali beni çok şaşırttı. ama pek çok ders de almama neden oldu. şu an ülke olarak ne durumda olduğumuzu konuşmaktan ziyade ‘bu ülke için neler yapabiliriz?’ ‘bir kişiyle ne değişir ki?’ sorularına aldığımız tokat gibi cevaplarla doluydu kitap.
kitabın son bölümünde yer alan ‘olumsuzlukların (aşırı alkol tüketimi, hırsızlık, cinayetler vb) tespiti’nden sonra, değişime son derece kapalı bir halkta bu durumun acilen düzeltimesi isteğinin uyanması bana şunu hatırlattı. içinde bulunduğumuz durumdan kurtulmanın en önemli ve ilk yolu onunla yüzleşmektir.
Kitabı okumaya başlamadan önce sadece tarihi bir süreçle karşılaşacağımı düşünmüştüm. Ama şimdi kitabı bitirip, oturup düşündüğümde hayatımın bundan sonrasının çok daha farklı olacağını düşündürecek kadar fazla etkilediğini söyleyebilirim.
“ Söylemden öteye geçemeyen, içini dolduramadığımız cümlelerimiz var. ‘Kudüs bizimdir, Kudüs kırmızı çizgimizdir vs.’ gibi insanın içini gıdıklayan cümleler kurarız da bu cümlelerin ne şekilde hayata geçeceğini düşünmeyiz...”
kitapta geçen şu iki cümle bile bizim Kudüse bakışımızı özetliyor. Eğer bu cümlelerin içini doldurabilirsek işte o zaman ‘Kudüs bizimdir’ diyebiliriz. Açıkçası bu kitap, bu misyonu kazanmanızda çok faydalı olacaktır. İmkanım olsa Müslümanım diyen herkese birer tane hediye etmek isterdim :)
*Mekke ve Medine’nin işgaline ‘Allah korusun’ diyen Müslüman, Kudüs için niye sessiz, niye eylemsizdir?*
