Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer yaptığınız değişiklik işe yaramıyorsa bu, aksilik değildir; çünkü kazanılan bilgi gerçek bir ilerlemedir.
432 syf.
8/10 puan verdi
·
123 günde okudu
Kitabın içine girildiğinde motosiklet yolculuğu sırasında derin felsefik iç konuşmalar oldukça keyifli. Bir yandan oğlu ile çıktığı motosiklet gezisini anlatırken bir yandan değer sorgulamalarını yapıyor. Fakat felsefik terimler ve kişilere çok fazla hakim olunmadığında yada terimlerin ayrı bir araştırması yapılmadığında akıcılığın devam ettirilmesi ve anlatılanların iyi kavranabilmesi oldukça güç bir duruma gelebiliyor. Felsefeye hiç ilgisi olmayan bir kişi, kitabın çok fazla terim kalabalığı içerisinde olduğu hissine kapılabilir. Diğer taraftan, yapılan değer sorgulamalarından kendi payımıza çok güzel çıkarımlar yapabileceğimiz bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı
Zen ve Motosiklet Bakım SanatıRobert M. Pirsig · Ayrıntı Yayınları · 20221,215 okunma
Reklam
Önümüzdeki zamanı, aklıma gelen şeyler hakkında konuşmaya harcamak istiyorum. Çoğu zaman öyle bir acele içindeyizdir ki konuş- maya fırsatımız kalmaz. Sonuç, günden güne sonsuz bir sığlaşma ve kişiyi, zaman geçip gittikten sonra, geçen yıllara şaşmaya ve üzülmeye götüren bir tekdüzeliktir. Şimdi zamanımız olduğunu bildiğimize göre, bu zamanı önemli görünen şeyler hakkında derinlemesine konuşmaya harcamak istiyorum." Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, Robert M. Pirsig (Sayfa 15 - Ayrıntı Yayınları)
Motosikletle gezerken her şeyi farklı görürsünüz.Motosiklette bir kafes yoktur. Her şeyle doğrudan temastasınızdır. Artık, izlemekten öte sahnedesinizdir, bunu kuvvetle hissedersiniz.
"Yeni nedir? İlginç ve sonsuza dek uzanan bir soru, fakat üzerine gidilse ortaya çıkan, boş şeylerin ve modanın sonsuz şaklabanlığı, yarın dibe çökecek bir çamurdur. Bunun yerine "En iyi nedir?" sorusuyla uğraşmayı yeğlerim ki bu soru enine değil de derinlemesine hareket ettirir insanı; ona verilecek yanıtlar, dipteki çamuru söküp akıntıyla götürmeye eğilimlidir."
İnsanlık tarihinde, düşünce kanallarının çok derin oyulduğu, hiçbir değişikliğin mümkün olmadığı, hiçbir yeni şeyin gelişmediği ve “en iyi”nin bir dogma konusu olduğu çağlar vardır, fakat bugünkü durum bu değil. Bugün ortak bilincimizin akıntısı kendi kıyılarını bozuyor, ana doğrultusunu ve amacını yitiriyor, çukur yerleri basıp, tepelerin karayla bağlantısını kesip yalıtıyor ve tüm bunlar kendi iç momentine körlemesine uymaktan başka hiçbir amaca dayanmıyor. Kanalı biraz derinleştirmek lazım galiba.
Reklam
Fiziksel rahatsızlık ancak ruhsal durum iyi olmadığında önem kazanır. Bu durumda, rahatsızlık yaratan şeye takarsınız, bu da sizi iyice rahatsız eder. Fakat ruhsal durumunuz iyiyse fiziksel rahatsızlık fazla bir anlam taşımaz.
Bazı şeylerin farkına varamazsınız, çünkü öyle küçüktürler ki gözünüzden kaçırırsınız. Ama bazı şeyleri de çok büyük olduğu için göremezsiniz. İkimiz de aynı şeye bakıyoruz, aynı şeyi görüyoruz, ama o bambaşka bir boyuttan bakıyor, görüyor ve düşünüyor.
Klasik ile romantik İnsan anlayışını, klasik anlayış ve romantik anlayış olarak ikiye ayırmak istiyorum. Bu ikiye ayırma, nihai hakikat açısından çok anlamlı değilse de, saklı biçimler dünyasını bulmak ya da yaratmak için kullanılan klasik tarzda çalışırken gayet meşrudur. Phaedrus’un kullandığı “klasik” ve “romantik” terimlerinin anlamı
Sorunun kaynağı budur. İnsanlar ya yalnızca bir tarzda ya da öteki tarzda düşünmeye ve bunu yaparken öteki tarza ait olan her şeyi yanlış anlamaya ya da küçümsemeye eğilimlidirler. Fakat hiç kimse kendi gördüğü gerçekten vazgeçmeye niyetli değil ve bildiğim ka darıyla kimse bu iki gerçeği ya da tarzı gerçekten birbiriyle uz laştırarak yaşamıyor. Gerçeğin bu iki görüntüsünün çakıştığı bir nokta yok.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.