Histerikler asıl anımsamalardan acı çekerler" [s.56]. Ama eğer bu böyleyse -eğer tıpkı bir yabancı cismin zorlu girişinden uzun süre sonra yaptığı gibi, ruhsal zedelenmenin anısı da güncel bir ajan gibi işliyor diye görülür ve eğer hasta yine de bu anıların ya da onların ortaya çıkışının bilincinde değilse- o zaman bilinçdışı fikirlerin var olduğunu ve işlediğini kabul etmemiz gerekir.
Sayfa 272 - Payel Yayınları
"Fikir" sözcüğünün bilinçli düşünmeyle ilgili bir terminolojiye ilişkin olduğuna hiç kuşku yoktur ve "bilinçdışı fikir" bu yüzden kendiyle çelişen bir ifadedir. Ama bir fikrin altında yatan fiziksel süreç, fikir ister bilinç eşiğinin üzerine ulaşsın isterse onun altında kalsın (nicelik olarak olmasa da) içerik ve biçim açısından aynıdır.
Sayfa 274 - Payel Yayınları
Meryem Suresi
İnsan, “Ben öldükten bir süre sonra sahiden yeniden hayata döndürülecek miyim?” diyor. ﴾66﴿
İnsan düşünmez mi ki, daha önce hiçbir şey değilken biz onu yaratmışızdır? ﴾67﴿
Okur Takip Önerileri
Histerikler asıl anımsamalardan acı çekerler.
Sayfa 56 - Payel Yayınları
Bir kitap okudu
280 syf.
·
Puan vermedi
... sanat, isteklerden doyumu esirgeyen gerçek dünyayla isteklerin gerçekleşebildiği hayal dünya ortasında bir ara belde, ilkel insanların her şeye gücüyeterlik inançlarının adeta varlığını sürdürdüğü bir ülkedir.
Sayfa 168 - Say Yayınları
Psikanaliz, mitlerin doğuşunu hazırlayan ilk nedeni, doğa olaylarında ve kavranırlığını yitirmiş kült buyruklarıyla törelerde hesap verme gereksiniminde görmez, düş ve semptomları doğuran etmenler olduğunu kanıtladığı ruhsal kompleks ve içgüdüsel isteklerde arar.
Sayfa 165 - Say Yayınları
Bir kitap okudu
742 syf.
·
Puan vermedi
"Psikanaliz, kazanılmak isteyen, ama hiçbir direnç göstermezse kendisine daha az değer verileceğini bilen bir kadın gibidir."
Sayfa 719 - Kabalcı Yayınevi
...ruh, çalınması hiç de kolay sayılamayacak bir çalgıdır.
Sayfa 105 - Say Yayınları
Nevroz, çağımızda yaşam tarafından düş kırıklığına uğratılan ya da yaşam için kendilerini fazlasıyla güçsüz hisseden insanların kapandıkları bir çeşit manastırdır.
Sayfa 83 - Say Yayınları
Realiteyle arası açılan kişi, ruhsal bakımdan bizim için henüz bilmecemsiliğini koruyan sanatçı yeteneğiyle donatılmışsa, düşlemlerini hastalık belirtilerine değil de sanat yaratılarına dönüştürerek nevroza yakalanmaktan kurtarabilir yakasını ve bu dolambaçlı yolu izleyip gerçekle yitirilmiş bağlantısını yeniden kurabilir.
Sayfa 83 - Say Yayınları
...biz insanlar, içinde yaşadığımız uygarlığın tarafımıza yönelttiği aşırı isteklerden ötürü ve ruhumuzdaki bilinçdışına itimlerin baskısı altında gerçeği pek çok vakit doyurucu bulmaz, kendimize düşlemlerde bir dünya kurup, bu dünyada isteklerimizin gerçekleşmesini sağlayarak, realitenin eksiklerini gidermeye çalışırız. Söz konusu düşlemlerde, kişiliğin başlangıçtaki bünyesel özünden ve realite dikkate alınarak baskılanmış duygulardan çok şey saklı bulunur. Başarılı ve dinamik insan, sürdürdüğü çabalarla düşlemlerini gerçeğe dönüştürebilen insandır. Dış dünyanın dayatmaları ve kişinin güçsüzlüğü dolayısıyla böyle bir amaca ulaşılamadığı zaman, gerçeğe sırt çevirme durumu ortaya çıkar, birey daha doyurucu gördüğü kendi hayal dünyasına çekilir, bu dünyanın içeriği de hastalık durumunda belirtilere (semptom) dönüştürülerek açığa vurulur.
Sayfa 82 - Say Yayınları
...realite'den kendini uzakta tutuş nevrozluların ana eğilimini, öte yandan hastalığın yol açtığı asıl yıkımı oluşturuyor.
Sayfa 81 - Say Yayınları