Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu bir Hollywood filminden esinlenme miydi? Bunu andıran bir film hiç görmemiştim. Büyüleyici miydi? Hiçbir şekilde. Geçmiş yaşam regresyonlarının her zaman Mısır prensesleri, fatihler ya da Sekizinci Henry'nin eşleriyle -bir New Age özgeç­mişini süsleyen prestijli kimliklerle-sonlandığına dair yaygın ve klişeleşmiş bir eleştiri vardır ama kendi deneyimim o kadar çok utanç ve şiddetle doluydu ki anlatmakta bile güçlük çe­kiyorum. Bununla övünmek bir yana, hiç yaşamamış olmayı isterdim. Bu hatıra nasıl benim olabilirdi? Eğer bu bir "geçmiş yaşam" ise, bu konudan kurtulmak benim için en iyisiydi. Yine de askerimin tüm öyküsünü gördükçe ve bunun üzerinde daha çok düşündükçe (ve Fransa'daki Beziers şehrini ziyaret edip o tepedeki şehirde 1208 yılında 20.000 insanın katledildiği olaylan doğruladıktan sonra) bu öykünün yaşamımdaki birçok şeyi açıkladığını görebildim: doğuştan gelen yangın ve yükseklik korkum, üzerimden bir türlü atamadığım suçluluk hissim, çok örgütlü dinler ve militarizmden duyduğum derin tiksinti, bölük pörçük işkence ve cinayet imgeleri. .. Yıllar boyunca rüyalarda ve meditasyonlarda gördüğüm ve psikoterapinin hiçbir zaman temas edemediği onca şey.
Beni bu konuda ikna eden deneyimi, yaklaşık otuz yıl önce yaşamıştım. İmgeler şekillenmeye başladığında kanepede uzanmaktaydım; önce belli belirsiz, daha sonra çok canlı bir biçimde geldiler ve kendimi 13. yüzyıl Fransa'sında buldum. Abligensian Haçlı Seferi olarak adlandırılan kutsal savaşın içindeydim. Kilise tarafından tanrı tanımaz olarak nitelenen sayısız masumun katledildiği ve yakıldığı etrafı duvarlarla örülü bir şehirde bir katliamın tarif edilmez dehşetini yaşadım. Daha da kötüsü, acımasız bir paralı asker hüviyetinde insanları katlettiğimi gördüm. Acı dolu bir biçimde bir intihar girişimini tekrar yaşadım; sarp kayalıklardan kendimi aşağıya bıraktım, can çekişiyordum, bacaklarımı hissetmiyordum. Sonunda ateşin içinde, kendi korkunç ölümümü gördüm.
Reklam
Bazen bu soruya ben de başka bir soruyla yanıt veriyorum: "Gerçekten de niye geçmiş yaşamlarla uğraşalım? Çocukluğa odaklanan terapiye niye para harcayalım? Ne de olsa artık yetişkin değil miyiz?" "Ama bu farklı," diye karşı çıkanlar olabilir. "Çocukluğumda gerçekten başıma gelen kötü şeyler, bugün beni etkiliyor." Ben de şeytanın avukatlığını yapıyorum: "Onların gerçek­ten başınıza geldiğini ispatlayabilir misiniz?" "Hayır, ispatlayamam ama onları canlı bir biçimde hatır­lıyorum. Aslında onları unutmayı çok isterdim."
Bizi özgür kılan şey geçmişte kim olduğumuz, ne olduğumuz, nerede olduğumuz, neyin içine düştüğümüz, aceleyle nereye gittiğimiz, nelerden özgürleştiğimiz, doğumun gerçekte ne olduğu ve yeniden doğumun gerçekte ne olduğu hakkındaki Gnosis'tir. Valentinus, Gnostik
Kalbindeki tüm yüzlerden vazgeç ki Bir yüzü olmayan Yüz sana gelebilsin .
44 öğeden 31 ile 44 arasındakiler gösteriliyor.