Nereden başlasam ki. Öncelikle yazar bence çok tatlı biri, seviyorum yani. Kitabıda ilkiyle aynı kıvamda sevdim gibi, yoğun bir kitaptı ve olaylar hız kesmeden devam ediyordu. Yazar erkeklerden çok bahsediliyor tarzı bişey demişti, çokta yoktu bence, daha çok isterdim. İan ve Constantine... İan evet çok minnoş ve hayalimdeki gibiyse de çok yakışıklı, ilk kitapta çok ısınmamıştım ama baya baya sevdim. Ama Constantine, ya ne bileyim seviyorum. Bence o da çok seviyor Erini, güzel seviyor yani. Her zaman ikinci erkekleri severim zaten. Kitapta hoşlandığım diğer bir ayrıntı ise ekinin girdiği kız kardeşler kulübüydü. Baya eğlenceli gibiydi ama çokta bahsedilmedi. Erinde değişti huy olarak, karakterimiz biraz egoist olmaya doğru gidiyor, ama haklı kız, yaşadıkları hiç kolay değil. İan’a da hiç kıyamıyor, biraz da Constantine yüz ver kızım. ( Sevgili yazarım sesimi duy ) Bu kitaptan sonra ihtimaller azaldı ama umut fakirin ekmeği. Ayrıca kitap çok güzel ama ağır bir tarzı var, hani iki kerede bitmez gibi ve de o kadar çok olay var ki eğlenceli kısımlar azdı ilkine göre, gençler yahu bunlar, tamam tanrılar titanlarla uğraşıyorlar da, ne bileyim işte. Basımda da sıkıntılar vardı, en az 10 tane yanlış görmüşümdür basıldıkça düzelir. Ay baya uzun bir inceleme yaptım, okumalısınız bence.