~.~.~ “Ruhsal acının yanında fiziksel acı nedir ki?” ~.~.~
İnsanı en çok yaralayan şey;
fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın ver­diği ruhsal ıstıraptır.
Reklam
Kitabın, beni benden aldığı cümlesi...
... insanı en çok yaralayan şey (ki bu hem yetişkinler hem de cezalandırılan çocuklar için geçerlidir) fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır.
"Fiziksel olarak acı çekmesem de, ruhsal olarak sonsuz acılara katlanıyorum."
“Ne var ki kaderin tüm beklentilerimi yerine getirmesi ve benim de bunun ötesinde hiçbir şey talep etmeyişim bir alışkanlık haline geldiğinden bu hal giderek yaşamımda bir heyecan eksikliğine ve cansızlaşmaya yol açtı. O dönemde bazı yarı farkındalık anlarında bilincine tam varmadan içimde özlemini çektiğim şey arzulardan ziyade, arzulama arzusuydu; daha güçlü, daha bağımsız, daha tutkulu, daha doyumsuz istek duyma, daha yoğun yaşama, belki de acı çekme ihtiyacıydı. Fazlasıyla aklı başında bir yöntemle varoluşumdan bütün çelişkileri uzaklaştırmıştım ve bu çelişki yokluğu canlılığımı söndürüyordu. İsteklerimin giderek daha da azaldığını ve zayıfladığını, duygularıma bir tür donukluğun yerleştiğini görüyordum; belki de en iyisi şöyle ifade edecek olursam, bir tür ruhsal iktidarsızlık ve yaşamda tutkuyla yer alabilme yetersizliği hissettiğimi söyleyebilirim.”
~ Oysa, ruhsal acının yanında bedensel acı bir hiç kalır! ~
Sayfa 77 - CAN SANAT YAYINLARI
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.