"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Bazı kitaplar vardır, okunur, sadece kelimeler ve cümleler hatırlatır bize o kitabı, tahlil edilir ve unutulur. Bazı kitaplar vardır, hiç eskimez, etkisini hiç yitirmez. Yıllar sonra aynı kitabı okumaya karar verdiğinizde bile tadının farklılaşacağını, önceki okumadan daha çok derinleşeceğini bilir ve hissedersiniz, ancak etkisi aynı kalır, ne
Tolstoy, sen ne güzel kalemsin. Ölüme bu kadar yakın bir insan ancak bu kadar ustalıkla tasvir edilirdi. Kitap ince olmasına rağmen bitirince resmen irkildim. Gerçekten de hastalık gelmedikçe veya çevremizden birileri eksilmedikçe ölümün ne demek olduğunu hatırlamıyoruz, hatırlamak istemiyoruz.
Kitaba geçecek olursak, İvan İlyiç başarılı bir aileden gelen başarılı bir çocuk. Kendi hayatını kendisi belirlemiş, hukuk eğitimi almayı tercih etmiş, her istediğini elde etmiş birisi olarak başarıdan başarıya koşmuştur. Hafif sızılarla başlayan ağrıları daha sonra şiddetlenmiş ve dayanılmaz acılara dönüşmüştür. Eserde ise ölüme karşı insanların kayıtsızlığı ve İlyiç'in ölüme yaklaştıkça hissettikleri konu edinilmiştir.
Bir alıntı yapacak olursam '' Ölüm! Evet, ölüm! Hiçbiri bilmiyor, bilmek de istemiyor, acımıyor bile. Vur patlasın çal oynasın!'' İlyiç'in gittikçe ağırlaşan hastalığı ve çevresindeki herkesin yaşamına devam etmesi, bu durumun İlyiç üzerinde bıraktığı ruhsal ağrıların zamanla fiziksel acılarından daha çok acı vermesi...
İlyiç'in son zamanlarında istediği yalnız kalmamak, çevresindekilerin özellikle de ailesinin önemsiyormuş yapmacık tavırlarından vazgeçmesi. ''Tıpkı çocukları okşayıp avutur gibi onu da öpsünler, sevip okşasınlar, başucunda gözyaşı döksünler istiyordu.''
Kitabın sonlarına doğru ise İlyiç yaşadığı hayatı daha çok sorgulamaya başlamış ama bu durumu düzeltmenin imkansızlığına üzülerek ölümü beklemiştir.
Herkese tavsiye eder, iyi okumalar dilerim...
İvan İlyiç’in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201946.1k okunma
... insanı en çok yaralayan şey (ki bu hem yetişkinler hem de cezalandırılan çocuklar için geçerlidir) fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır.
•
"Bu Cellatlar Çok İyi Yürekli İnsanlar"
spoiler!
Giyotin, kulağa oldukça ürkütücü geliyor ki öyle de olmalı. Bir dakika aynı isimli bir yarışma programı vardı, bir televizyon programı neden bir ölüm makinesi ile anılmak istendi asla anlamadım tıpkı insanların her gün neden daha fazla ölüm istediğini anlamadığım gibi.
Bazı kaynaklar