Merhaba dostlar,
Bugün sizlere, Umudun Dikici kaleminden "Zamansız" adlı eseriyle geldim. Kitabı ilk gördüğümde, kendine çekici bir enerji hissettim. Konusu, kapağı ve ismiyle büyüleyici bir bütünlük oluşturuyor. Başlangıçta pek bir beklentiyle yaklaşmamıştım ama içine daldıkça, kitabın beni fazlasıyla tatmin ettiğini gördüm.
Beni büyüleyen kurguyu hemen sizlerle de kendi penceremden paylaşmak istiyorum.
Peri'nin hayatında bir dönüm noktası olan Bakireler Mabedi'nde yaşadığı olay, onu tamamen farklı bir zaman dilimine, 1951 İstanbul'una taşıdı. İlk başlarda bu durumu bir rüya olarak nitelendirse de, zamanla gerçeklik duygusu daha da yoğunlaştı. İçinde bulunduğu zaman dilimi, adeta bir zaman makinesi gibi, onu ailesinin isimleri dışında tamamen yabancı bir dünyaya sürükledi.
Ancak doktorunun önerisiyle, bu zaman yolculuğunun tadını çıkarmaya başladı. İstanbul'un sokaklarında dolaşırken, yeni arkadaşlar edindi ve hayatının aşkıyla karşılaştı. Her ne kadar ailesine olan özlemi hala kalbinde ağırlığını hissettirse de, bu yeni dünyada mutluluk bulduğunu fark etti.
Peri, yaşadığı deneyimi bir hikaye olarak yazmaya karar verdi. Araştırmalarına devam ederken, zamanla gerçek ve rüya arasındaki sınırlar bulanıklaşmaya başladı. Ancak hayatın içindeki güzellikler, dostluklar ve aşk, ona gerçekliğin ne olduğunu yeniden sorgulatıyordu.
Peri’nin yaşadıkları da neyin nesidir?
Gerçeklik ile hayal arasında mı gidiyordur?
Hepinizi Peri’nin macerasına davet ediyorum!
UMUT DİKİCİ 'nin kaleme aldığı zamansız kitabı kitabı ile geldim.
Okurken eski İstanbul sokaklarında geçeceğiniz ve o günleri özlemle yad ederken keşke hiç bitmese diyeceğiniz bir
