Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eğer bir politikacı sadece sözünü tutabileceği şeyleri söyleseydi elbette çok az arkadaşı olurdu.
Ne güzel anlattın be hocam!
Sevda sözcüğünün kökü yok, sevda kendi başına köktür. Neden? Sevgi herkese yapılır. Saçını sevebilirsin, saatini sevebilirsin, ayakkabını sevebilirsin, bazen bir çiçeği, bazen yoldaki bir karıncayı seversin. Sevmek herkese yapılır ama sevda sadece yürekteki kişiye yapılır. O yüzden sevdanın bir kökü yoktur. Ne der Neşet Ertaş? "Sevda çekmesini bilirim de aşka estağfurullah, derim." O yüzden sevda çekmesini bilmeyen kökünü de aramasın.
Reklam
“Biz insanlar düşüncelere sahiptik. Düşünceler bize sahip değildi. Biz sadece düşüncelerin oluştuğu yerdik. Aynısı bize verilen etiketler veya yazdığımız hikayeler için de geçerli. Etiketlerimiz var fakat biz etiketlerimiz değiliz. Biz etiketlemenin gerçekleştiği yeriz.”
İnsanın kendine bile söyleyemediği sırları vardı. Sadece kendinin bildiği minik ve büyük sırlar….
Sayfa 206
Aramızda düşmanlık yoktu, sadece uzun mesafeler vardı ..
Öyle ya da böyle, bütün yapıtı, sadece insanı değil, en sıradan nesneyi bile kapsayabilen bu arayış gibi geliyor bana. Ve, seçtiği nesne ya da insanı, aldatıcı yararsal görünüşünden sıyırmayı başardığında, Giacometti'nin bu nesne ya da insandan bize sunduğu görüntü, muhteşem. Hak edilmiş, ancak gelişi önceden kestirilebilen bir karşılık bu.
Reklam
Gökyüzü farklıydı ben İzliyordum sadece Orada bir salıncak kurmak Sakin sakin sallanmak İşte bu geçiyordu aklımdan Kuşlar uçarken ben İzliyordum sadece Kanatlarım olsaydı uçmak Evet uçmak isterdim en tepeden GA
Buradaki hiç kimsenin aklına, burada yapılanların tümünün, İsa’nın kendisine karşı en büyük hakaret ve alay olduğu da gelmiyordu. Hiç kimsenin aklına, papazın getirdiği ve insanlara öpmeleri için uzattığı, uçlarında mineli küçük madalyonlar sallanan altın yaldızlı haçın İsa’nın sırf biraz önce onun adıyla yapılan şeyleri yasakladığı için cezalandırıldığı çarmıhın tasvirinden başka bir şey olmadığı da gelmiyordu. İsa’nın bedenini ekmek görünümünde yediklerini, şarap görünümünde ise kanını içtiklerini sanan papazların, sahiden de onun bedenini yemekte ve kanını içmekte oldukları, üstelik şaraba batırılmış küçük lokmalar halinde değil, İsa’nın kendisini özdeşleştirdiği “küçük insanların” sadece aklını çelmekle kalmayıp üstelik onları en büyük iyilikten yoksun bırakarak ve İsa’nın onlara getirdiği iyiliğin müjdesini onlardan saklayıp en acımasız işkenceleri yaparak yemekte ve içmekte oldukları, buradaki hiç kimsenin aklına gelmiyordu.
Sayfa 174Kitabı okudu
Şakalarım sadece çocukları güldürür ama bilemedim kimsin ve ne şakamı gördün acaba ?? 🤭
Kendi ihanetinin ağırlığında, inkârdan daha fazla kaçamadan, acının içinde kayboldu. Merakının kendisini getirdiği bu yerde, cehenneminde, sadece yıkım vardı.
Reklam
Eğer şu ana kadar 8 saat yerine 4 saat uyusaydın; her gün kendi gelişimin için 4 saat fazla zaman ayıracaktın ve bugün alanında en iyilerden biri olacaktın. İnsanlığa daha faydalı biri olacaktın. Sakın unutma: Kimse senden daha iyi değil!
“Viskiyi sadece içmek için değil, aynı zamanda tadını çıkarmak için de içmelisiniz.” – George Bernard Shaw
Merhaba zındıklar, son yıllarda hayatımda can sıkıntısı, hayattan keyif alamama gibi durumlar söz konusuydu yani anhedoniye yakalandım ve doğal olarak yalnızlık çekiyordum. Bu uygulamada ileti paylaşırken aklımdan geçen belki başka okurlarla iletişim kurarım, ne bileyim eğlenceli konuşmalar yardımcı olabilir diye düşünüyordum ama içinde bulunduğum psikolojik durum gittiğim yolun doğru olmadığını gösterdi. Bugün aldığım bir radikal karar sonucu burada ileti yorumlamayı ve paylaşmayı bırakıyorum. Bu benim son fikir odaklı iletim olacak. Sadece alıntı ve aforizma paylaşacağım. Belki aklım eserse ara sıra da inceleme paylaşırım. Uygulamayı ilk üye olduğum zaman ki gibi arşiv ve hatırlatma amaçlı kullanmaya geri döneceğim, evet sizin tabirinizle uygulamayı amacına göre kullanacağım. Alıntılarda görüşürüz. 👋
Altın çağın en büyük özelliği, insanlar yerde külçe-külçe altın bulsa, sıradan bir taşmış gibi hiç kimsenin dikkatini çekmemesi ve dönüp bakmaması. Öyle ki maddi değer addeden her şeyin uğursuzluk getireceğine inanılması.. Bununla birlikte, sadece ve sadece yüce bir sevgi ve manevi değerlerin yüceldiği öyle bir çağa neden "Altın çağ" denilmiş olmasını da anlamış bulunuyorsunuz...
102 syf.
8/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Biz de aslında 'hayvan çiftliği'nde gibi değil miyiz?
George Orwell'in distopyalarına bayılıyorum. Bir çiftlikte insan yönetimine isyan eden hayvanların, daha iyi bir yaşam yaşayacaklarını sanmasını anlatıyor bu kitap. İnsan belasından kurtulduktan sonra bütün hayvanlar eşittir mantığında kurallar konuluyor. Başta verilen sözleri, kuralları unutuyor tabi hepsi; sanki başından beri her şey öyleymiş, asla değişmemiş sadece kendi kendilerinin öyle düşündüğünü sanmış hayvanlar, yavaş yavaş yönetimin -tabi ortada yönetim olduğunu bile bilmiyorlar- onlara dayattığı şeylerin, onlar için ne kadar problem olduğunu fark edemiyorlar. Hayvan sonuçta ne kadar aklı erebilir, ne kadar düşünebilir değil mi? Evet öyle fakat biz insanlar da bu problemleri yaşamıyor muyuz? Yönetimin nasıl biz fark etmeden zehirleyebileceğinin farkında değil miyiz? Yavaş yavaş kurulan düzenden bizim de haberimiz yok. Geçmişte yaşanan çoğu şeyi unuttuk öyle değil mi? Kesinlikle farkındalığı yaşatan bir kitap. Ayrıca George Orwell'in 'yoldaş' kelimesini iki distopyasında da kullanması çok hoşuma gitti.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Anonim Yayıncılık · 2021245,5bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.