Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bakma böyle göründüğüme Canım sıkılmıyor Sadece g/özlüyorum Dedim ya Sebebi gözlerin.
"Yıldız ışığı," diye mırıldandım. "Yoktu değil mi?" Bilincim uyku ve uyanıklık arasında gidip geliyordu. "Burası hep böyle karanlıktı ama benim görmeme hiç izin vermedin. Burada kaldığa onca zaman." "Çok uzun süre buradaydı," diye fısıldadı. "Sen doğduğunda yıldız söndü." "Onu sen yaratıyorsun," dedim. Gördüğüm ışık sadece bir illüz­yondu. "Eski bir alışkanlık." Elimin tersine dudaklarını bastırdı. "O yıl­dız sadece benim krallığımda parlıyordu." "Onu özlüyorsun..." Sesimin kırılmasına mâni olamadım. Çün­kü o sadece ona aitti. O her zaman onun yanı başındaydı. Ama ben yoktum yanında. "Seni özlüyorum, Nova." Ve ben artık buradayım ama o hâlâ yıldız ışığına bakıyor. Hiçbir şey düşmedi ama yemin ederim kırılma seslerini duydum. Yokluğumu varlığımdan daha iyi tanıyor.
DEX Yayınevi, 259-260Kitabı okudu
Reklam
"Daha önce hiç ağlayan bir erkek de görmedim. Ozan yanımda ağladığı zaman, onun annesini yitirmiş olmasına üzüldüğüm için gözyaşı dökmüş değilim. Hiç annemi kaybetmedim, bu duyguyu bilemem. Ama onun annesini özlemesine çok içerledim. Çünkü ben de annemi özlüyordum. Onun varlığının hayatım için ne ifade ettiğini bilmeden; onu sadece en yalın haliyle özlüyorum. O yüzden Ozan'ı anladım onu anladığım zamansa gözyaşlarım kendiliğinden düşüverdi, engel olamadım."
Sayfa 197 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okudu
Artık hangi cekete iliştirilmişsek, o rengi alan çiçekleriz. Sorusuz, düşsüz. Şimdi burada, coşkusunu yitirmiş bir yürekle, sadece özlüyorum.
Ayrılık acısı harbiden garip olay. Aşk acısı demek doğru olmaz buna, aşk sadece bir parçası. Ayrılık ondan çok daha fazlası. İçime bazen dünyalar sığıyor, hiç ilgisi olmayan konular bile bununla ilgiliymiş gibi geliyor insana. Biz ayrıldık diye salgın başladı, biz ayrıldık diye denizler kustu, biz ayrıldık diye yandı ormanlar, iklim krizi çıktı biz ayrıldık diye. Bir ara sorumlu ararlar da alır bizi hapse atarlar diye korktum, düşün, o kadar biz ayrıldık diye oldu gibi geliyordu her şey. Gerçi ikimizi aynı hücreye tıkacaklarını bilsem çıkar çat çat itiraf da ederim, o kadar özlüyorum seni.
Sayfa 123 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Sanırım özlüyorum..." dedim umursamaz görünmeye çalşarak, "Bilmiyorum. Bu garip bir durum. Ne kadar istenmediğimi bilsem de orası benim evimdi, orayı elbette özlüyorum. İçindekileri değil belki ama evimi özlüyorum. Yatağımı, yastığımı, masamı, halımı, perdemi, penceremi... Derdime arkadaş olan eşyalarımı özlüyorum. Gözyaşlarımı içine çekip kurutan yastığımı, dirseğime destek olan masamı, bana dışarıyı gösteren ve beni dışarıdan koruyan penceremi, ayaklarımı üşütmeyen halımı ve gün ışığını içeri en güzel şekilde sızdıran perdemi özlüyorum Başkası için sadece birer eşya olsalar da benim için hepsi çok değerli.'" dedim hüzünle gülümseyerek. "İlginç bir düşünme biçimin var. Hayran bıraktırıcı derecede ilginç. Pencereme hiç bu gözle bakmamıştım." dedi Uraz gülerek.
Reklam
"İnsanlarını özlüyorum. Kokusunu ve yemyeşil arazilerini özlüyorum. Denizi ve zamansızlığını özlüyorum. İrlanda... zamansız.
"Evet, hayatım. Sadece... Annemin bana bunları anlatamayacağını hissettiğini düşünmek beni üzdü." Burnunu çekti. "Onu çok özlüyorum. Hâlâ burada olmasını ve ona sorabilmeyi isterdim."
Sayfa 516 - Canım Beattie'm, acılarını kızınla paylaşamamış olman beni o kadar yaralıyor kiKitabı okudu
Çok üzücü :c Şiirin tamamını okumanızı tavsiye ediyorum
Adı Güher'di* Kim olduğum önemli değil, İçinizden biriyim. Sizlere Güher’in, Solan bir menekşenin hikayesini anlatacağım… Parmakları ince inceydi Güher’in,
Sayfa 81
580 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.