reşit galip..
Türk aydınlanmasının Kuvvacı fedaisiydi.
Rodos doğumluydu.
İtalyanlar Trablus Savaşı sırasında oldu bittiye getirip Rodos’u işgal edince, henüz 17 yaşındayken doğduğu toprakları kaybetmenin acısını yaşadı.
Kayıkla Marmaris’e geçti, İzmir’e geldi.
Bugün Swissotel Büyük Efes’in hemen karşısında yeralan ve Ticaret Lisesi olarak eğitim veren Fransız
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı.
MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı.
MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Bir kış günü çöllerde nilüferler açarsa
Denizde kuşlar yüzer , gökte balık uçarsa
Menekşelerin boyu sarmaşığı aşarsa
Belki o zaman seni sevmekten vazgeçerim.
Kutuplarda topraklar susuz kalır çatlarsa
Okyanuslar kurur da sahra'yı sel basarsa
Güneş batıdan doğar doğudan da batarsa
Belki o zaman seni sevmekten vazgeçerim
Insanlar kendi benliğini fark etmediğinden büyük hatalar yaparlar, bu duruma düşmesi istemem.
Herkesin dünyaya bir gelis amacı vardır
Mesela; İngilizlerin müzik yapmak için doğması veya çikolatanın insanları mutlu etmek için var olması gibi
Sen ise lacivert gözlü kız
Sen beni kendi cehennemimden kurtarmak için geldin.
- “Ben o hayaleti hâlâ çok seviyorum Yaman.
+ “Bunu en iyi ben bilirim Sahra.”
Sayfa 76Kitabı okudu
... burnuma gelen koku bana, insanın niye içindeyken durumunun ne kadar kötü olduğunu göremediğini sorduruyor - ölümün çok içerilerindeyken bile insan neredeyse sahra çadırından buraya birkaç yüz metre sürüklenmeyi zorlukla başaran biri oldum ve şimdi gözlerim kapalı yatıyorum, elimde bir gözlük kılıfı tutuyorum, bu minicik nesne yüzünden kendimden geçiyorum ama bunun da atlatılması gerekiyor, zaman alsa da gerekiyor, sanırım asıl zaman alan rüyalar.
Ekmek Şarap Sen ve Ben
Ekmek şarap sen ve ben
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını
Kıskandım Gogen’i Tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz
Kuralına uysan da, uymasan da, hayat senin planladığını değil, kendi istediğini yaşatıyor insana..
İnsan, yarası yarasına denk geleni severmiş.
Sen nasıl bu kadar ceylan koşması
Sen nasıl bu kadar yollar aşması
Sen nasıl bu kadar güneşe meftun
Sen nasıl bu kadar sahra çeşmesi.
Sayfa 9Kitabı okuyor
İşten çıkmama son bir saat Sahra çölünde susuz kalmış kutup ayısı elinden alınmış Bedevi gibi kaliteli bir mekanda kana kana şarap içmek istiyorummmm gerçekten istiyorum yine beynime ağrılı sinyaller girdi migren olsa ağlardım, ağlayamadım.
Esiriz, kendimize sahip değiliz.
İstediğimizi yapamayız.
Evet, kendimize sahip değiliz ama yaşam ve ölümümüze sahibiz. Kendimiz sahra-yı adem’e atabiliriz. Orada hür yaşayabiliriz. Bu dünyada hürriyet yokmuş.
Dünyanın en hür olanları esirlermiş!
