“... kısaca evrende görülen her “fenomen”e “Ayet” adını verir.
Ruhunu “rics”lerle kirletmemiş, kulağına duymak, gözüne görmek, kalbine kavramak, zihnine düşünmek ve muhakeme etme gücü veren ruhunu karartmamış ve alabildiğine örtmemiş insanlar bu ayetler karşısında hiçbir zaman hissiz kalamazlar.
Hangi mevsim olursa olsun tabiatta kucak kucağa ve karşı karşıya geldiklerinde dağların heybetli görünümüne baktıklarında, ılık rüzgarlar anne şefkatiyle saçlarını ve yüzlerini okşadıklarında, denizlerin engin maviliğine dalıp gittiklerinde, çöl gecelerinin sihrine kapıldıklarında, kısacası önlerine serilen “muhteşem ayetler”le yüz yüze geldiklerinde evrendeki tüm varlıklar gibi, kuşlar, ağaçlar, taşlar ve böcekler gibi Allah’ı tesbih ederler, O’na secde ederler.”