Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Samet Eroğlu

Samet Eroğlu
@sameteroglu
“Herkes ölür ama herkes yaşamaz. Yaşamak buna bağlıdır işte: Noksanını görmeye, onu ikmal etmek için çalışmaya, iyilere benzeme gayretine denir yaşamak.”
İnsanlar göründükleri gibi olmalıdır. Eğer değillerse hiç görünmesinler daha iyi.
Reklam
İsraf sadece yemede ve içmede olmaz. Aşırı sevgi de aşırı bağlılık da israftır. Dünyaya ve ehline ondan hiç ayrılmayacakmış gibi bağlanmak israftır.
Sayfa 67
Âdemoğlu, sağlıklı ve sıkıntısız zamanlarında hakikatten hızla uzaklaşmakta, günaha daha rahat girmekte, Rabbinden uzak geçen hayatına rağmen esef duymamaktadır. Hastalıklar ve musibetler insanı günah ve kötülüklerden alıkoyduğu gibi, gaflet gibi büyük bir hastalıktan da uzak tutmaktadır. Dert sahibi olanlar bir ibadet olan tefekküre daha meyilliyken, sağlık ve nimet içerisinde yüzenler manevi hakikatlerden, dolayısıyla Rabbinden daha kopuk yaşamaktadırlar.
Sayfa 130Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Sana bir şey söylemek istiyorum doktor. Garip bir rüya gördüm. Bir ses bana bir dilek hakkım olduğunu söylüyordu, sadece ne bilmek istediğimi söyleyecektim ve bütün sorularım cevaplanacaktı. Ne sordum dersin? Savaşın benim için ne zaman biteceğini sordum. Ne demek istediğimi biliyorsun doktor: Benim için! Bizim, kampımızın ne zaman özgürleşeceğini ve istıraplarımızın sona ereceğini bilmek istedim." "Bu rüyayı ne zaman gördün?" diye sordum. "1945 senesinin Şubat ayında" dedi. O sırada mart başlangıcıydı. "Rüyandaki ses ne yanıt verdi peki?" Gizlice fısıldadı: "30 Mart." F. bana bu rüyayı anlattığında, rüyasındaki sesin doğru söylediğine inanmış durumdaydı fakat vadedilen gün yaklaştıkça, kampımıza savaşla ilgili ulaşan haberler, bizim söz konusu gün serbest bırakılmamızın pek olası olmadığını gösteriyordu. 29 Mart'ta F. aniden hasta düştü ve ateşi çok yükseldi. Rüyasındaki sesin ona savaşın ve istirapların onun için sona ereceğini söylediği gün olan otuz martta ise deliryuma girerek bilincini kaybetti. 31 Mart'ta öldü. Dışarıdan görünen tifüsten öldüğüydü.
Bize acı veren duygular, onun berrak ve kesin bir resmini çizdiğimiz anda acı olmaktan çıkar.
Reklam
Ayakta duramıyorum. Bacaklarım titriyor. Benim yaptıklarımla bir taş bile canlanırdı. Artık hiçbir şey yapmayacağım; parka bile gitmeyeceğim. Hepsi boş; sen ölmüşsün. Bana hak veriyorsun değil mi İlya? Senden gururuma, hevesime kapılarak ayrıldığımı hiçbir zaman söylemeyeceksin değil mi?
Sayfa 462Kitabı okudu
Sevinçleri de yoldan çiçek toplar gibi koparır ve daha solmadan atardı; böylece her zevkin dibindeki acı tortuyu tatmazdı.
Sayfa 198Kitabı okudu
Ummadığın bir yerden ümidini temelli kesme ve bir şey umduğun yerden de sakın çok ümitli olma. Çünkü genelde nasip, insanın umduğu yerden değil, ummadığı yerden gelir.
Sayfa 171Kitabı okudu
Her yokuşun bir inişi, her zorluğun bir ferahlığı vardır. Sevinmenin sonunda bir üzüntü, üzülmenin sonunda bir sevinç vardır.
Sayfa 171Kitabı okudu
Namaz ve oruç Allahü teâlânın has nimetleridir, onları has kullarına nasip kılmıştır. Kötü kimseler bu nimetlerden uzak kalır. Eğer bu iki nimette kusur edersen seçkinlerden olamazsın, ayak takımından olursun.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Kul için ibadetten daha iyi av yoktur. Çünkü ibadet eden ateşe benzer. Ateş ne kadar alçak yerde yansa da alevi yükselir. İbadet etmeyenler de suya benzer. Su ne kadar yukarı akıtılsa da aşağı düşer, göklere yükselmez.
Sayfa 168Kitabı okudu
Başarının sırrı vermektir. Almayı düşünen kaybeder.
Sayfa 108Kitabı okudu
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.