İlişkilerde, iletişimde çok ince çizgiler vardır; o kadar incedir ki bazen gözün, bazen zihnin, bazen hislerin fark edemez. Bu ince çizgilerin kuramcısı başından beri o inceliği bilir. Ona göre adımlarını atar. Size kötü bir söz söylemez, sesini yükseltmez, bilakis sesini ve söylemini daha da yumuşatır. Çünkü daha kuramın başında o incecik detayı çoktan hesaplamıştır. O detayın başında, merkezinde ve sonunda senin fikrine saygı göstermek yoktur, senin gerçekten de ne düşündüğünü umursamıyordur, sadece bu kuramla birlikte kendi fikrini, kendi zekasını incecik ayrımla birlikte ortaya dökmeye çalışıyordur. Lütfen, sadece samimiyet diyorum.
Örneğin:
Ben insanları sevmem, kadınları ve kendimi severim. Kadınlar ve ben; insan-lar olduğumuz için, insanları da severim.
Bu örneğin bu konu ile hiç ilgisi yok. Çünkü ben samimiyet istiyorum.