Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
Sayfa 385 - İletişim Yayınları
Haberin olmadan kaç kere gömdüm kendimi üzülme diye demedim sana. Bu sefer olan bana oldu,her zaman değil bu sefer Yazmak istmediğim bütün şarkıları yazdırdın Gezmek istemediğim kadar geldim peşinden Yanmak istemediğim kadar yandım Bitirmek istemediğim kadar bitirdim seni Bi kayboluştu masum yüzünün güzelliği Sanki varoluş gibi güldün yüzüme bilemedim
Reklam
Sana yazmak, daha sadece sevgi tomurcuklanırken, ilk duyumlarla sesinle başlayan, puslu bir sabahın serinliği gibi içime işleyen bir duygu bu. Gözlerinin derinliğinde kaybolmak. Varlığın, bu gri şehre yağan ilk yağmur damlasıyla, ruhuma hayat verirken, yüreğimi yeşertiyor. Ne zaman yüreğimdeki o kırılgan tomurcuklar açmaya başlasa, kelimelerimdeki coşku, senin adınla şekilleniyor. Şimdi gözlerinin içindeki o uçsuz bucaksız ormanda kayboluyorum, her bakışta yeniden doğmak gibi. Sevginin kıyısında gezinirken, hissettiklerim kelimelere sığmaz, sadece yüreğimde fısıldanır. Dalgalar vuruyor aklıma, dalgalar vuruyor kalbime, Yolu yürürken dalıyorum, dallara çarpıyorum ben gözlerim farklı bakıyor şimdi hiç böyle olmamıştım. Bilenlere sordum; "aşk bu" dediler!
Anlam Kelimelerin üstünde düşüncelerimin altında Ve bütün cümlelerim üç noktayla bitiyor Etten kemikten bu bedeni hareket ettirmenin ağırlığının plastik gül hafifliyle ilerliyorum Sana verecek bir cevabım yok. Bir şarkıyla bile olsa uğurlamaya ve korlarına üç gün önce yağmur damlaları karışmış ateşi tekrar harlayacak çaresiz ve imkansıza yakın adımlarla ilerlemeyeceğim. Yine de yazmak istedim. Yazmak, silmek silinmek ve toza dumana karışan bir obje olmak.. Görmezsen sorumlulukların içinde yüzüm eskir. Sesimi duymazsan unutursun .. Bir deney malzemesi olurdu yeniden tanışmak ihtimallerde. Ki tanışmanın ihtimalleri eskirdi.. Adımlarımı sana ulaştıran ihtimallerde denize düşer boğulurdum. Biliyorsun ben hiç yüzmeyi öğrenemedim. İsteklerimle kaplı bir dünya yaratmaktan korkardım ihtimaller seni bana denk getirdiğinde. Bedbahtlığımı giymeden gezerdim tanıyanlar silinince.. Hayat bu ne dün kaldı yanımda ne yarının umudu Kısacık an olan şimdi ye sarılmak tek çaresi çaresizliğin..
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
Bu şehirde doğmadın," diye fısıldadı kaşlarını çatarak. "Bu şehirde yeniden doğdun. Ataların tüm diyarlarda görebileceğin en saygın alfinlerdendi, sadakatleri sana bu şehri sundu. Sadakatleri onların yıkımına neden oldu. Bir diyar alaşağı oldu. Kıyamet bütün dünyayı vurdu. Şimdi yeni bir savaş başlıyor. Savaşın başlıyor. Tarih kendini yeniden yazmak için senin kanını istiyor."
Reklam
Nathanael, daha hiç kimsenin vermediği bir sevinç vermek isterdim sana. Nasıl vereceğimi bilmiyorum, gene de bu sevinç bende var. Sana daha hiç kimsenin seslenmediği kadar içten, candan, yakından seslenmek isterdim. Sana gecenin öyle bir saatinde gelmek isterdim ki, her birinde sana gösterilenden daha fazlasını arayarak birbiri ardından birçok kitaplar açıp kapamış olasın; hâlâ beklediğin bir gece saatinde, desteklendiğini duymamak yüzünden coşkunun keder olacağı saatte gelmek isterdim sana. Yalnız senin için yazıyorum; sana yalnız bu saatler için yazıyorum, öyle bir kitap yazmak isterdim ki, onda her düşünce, her kişisel coşkunluk yol görünsün sana, onda yalnız kendi öz coşkunun gölgesini görür gibi olasın. Sana yaklaşmak isterdim, beni sevesin isterdim.
RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde der ki: Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler, isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları 80, Allah’ın kulları için delil ve hüccet niteliği taşıyamaz. Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının, güneşli bir rahatlık ve etin daveti : kıpkızıl çizgilerle bölünmüş sıcak koyu bir karanlık... Ne güzel şey hatırlamak seni, yazmak sana dair, hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek : filanca gün, falanca yerde söylediğin söz, kendisi değil edasındaki dünya...
Sevgili Bilge
“Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Reklam
"Sana yazmak benim için kitap okumak kadar lazım bir şey. "
27.04.2024
Defalarca kez bu yazıyı yazdım bugün. Ama her seferinde sildim, artık içimde bir duygu kalmamış gibi. Yazıp yazıp tekrar siliyorum. Bilmiyorum galiba bu sefer sadece yazmak için yazıyorum, bir amaç için değil çünkü duygularımı ifade edebileceğim bir duygu durumunda değilim şu anda. Sinirli değilim, üzgün değilim, kırgın değilim, mutlu da değilim aslında ama bilmiyorum işte. Yazmak istiyorum, sana yazmak istiyorum, kendime yazmak istiyorum, okur musun bilmem, okumanı ister miyim? Neden olmasın. Ama senin okuman için yazmıyorum, duygularımı ifade etmek için de yazmıyorum sadece durumumu ifade etmek için yazıyorum ve galiba yazmak için yazıyorum. Bugün kafamda bazı sorular vardı ve onların cevabını bildiğim halde başkasından duymak istedim ve duydum da. Uyuduğum zaman herhangi bir şey değişti mi? Aslında bakarsan hayır. Herhangi bir değişiklik olmadı. Dedim ya başkasından duymaya ihtiyacım vardı ve duydum. Ama biliyor musun şunu fark ettim. Şu an herhangi bir şey hissedemediğim için duygusal bir şeyler yazamıyorum. Sadece kelimeler benden kaçmak istercesine dışarı vuruyor, o kadar. Üzgün ve kırgın olmadığım zamanlar kelimelerim pek de bir anlam ifade etmiyor. Ama bu demek değil ki üzgün değilim.
Piraye İçin Yazılmış Saat 21-22 Şiirleri'nden
Ne güzel şey hatırlamak seni, yazmak sana dair, hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek: Nâzım Hikmet
Sayfa 101 - Adam YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.