Canım Oğuzcuğumm
Oğuz Atay'ı ayaküstü ve o kadar az gördüm ki, onunla ilgili ancak bir tek izlenim edindim: Koskocaman bir kediye benziyordu tıpkı. Çok kocaman ve çok güzel bir kediye öyle benziyordu ki, ona elimi uzatınca "miyaaav!" diyeceğini sandım. Miyavlayacağı yerde, "tanıştığımıza memnunum" deyince, şaşırıp kaldım.
"Şimdi affedildim." diye mırıldandı ve bunu o kadar sessizce söyledi ki onu yanlış anladığımı sandım.
Göğsünün bir kez daha kalkacağını sandım ama kalkmadı.
Sayfa 289 - Adelina Amouteru, Yeten SantoroKitabı okudu
~~~
[••Bana dönüp öyle bir baktı...Bana dönüp öyle bir baktı ki bakışları kalbimden girip sırtımdan çıktı sandım."Ben artık nafileyim babam"dedi.••]
~~~
Öyle bir ah çekti ki yüreği koptu sandım. Benim de yüreğim koptu. İşte bu.
Sayfa 99Kitabı okuyor
"Kabe'nin Sahibi Vardır..."
Abdülmüttalip, hemen İbrehe'nin ordusuna gitti. "Kureyş'in reisi geldi" diye haber verdiler. Onu yanına dâvet ve pek çok hürmet ve riayet etti ve "Niçin geldin?" diye sordu.
Abdülmüttalip develerini istedi.
İbrehe:
-Ben sandım ki Kâbe'yi yıkmayayım diye niyaza geldin.
Abdülmüttalip dedi ki:
-Ben, develerin sahibiyim; onları isterim. Kâbe'nin sahibi vardır; onu, O saklar.
Sayfa 43 - Meydan YayınlarıKitabı okuyor
Bir başka Hadis-i Şerif'te Peygamber Efendimiz'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle Sallallahu buyurduğu rivayet edilir:
"Cebrail, komşu hakkında bana o kadar ısrarlı şeyler söyledi ki, onu vâris olarak ilân edeceğini sandım."
Sandım ki güzelliğin cihanda
Bir saltanatın güzelliğiydi
Yahya Kemal
Sayfa 1Kitabı okudu
"Yıllar boyunca devleti temsil ettiğimi sandım" diyordu.
"Sonra kendi kendime devletin beni temsil edip edemeyeceğini sordum. Bir de baktım ki onlar beni temsil edecek dürüstlükte ve düzeyde değil. Bunun üzerine dünyadan elimi eteğimi çekmeye ve buraya gelip anılarımı yazmaya karar verdim." ''Yazdınız mı peki?" "Hayır. Çünkü anladım ki bu ülkedeki sorun, bilgi ya da anlayış eksikliğinden kaynaklanmıyor. Öğretebileceğiniz hiç bir şey yok. Her şeyi sizden benden iyi biliyorlar ama kötü niyetliler. Bildiklerini okuyorlar. Bu ülkede karar sistemini elinde bulunduranlara hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü halk salak ve saf. Halkın salak olduğu bir ülkedeki demokrasi de diktatörlük ve seçimle gelen krallar demektir. Bu yüzden artık ülkeyle bütün bağlarımı kestim. Kimin başbakan olduğunu bile bilmiyorum. Bugünkü serçe yavrusu başbakandan daha önemli."
Sayfa 343 - Doğan KitapKitabı okudu
"Yıllar boyunca devleti temsil ettiğimi sandım" diyordu.
"Sonra kendi kendime devletin beni temsil edip edemeyeceğini sordum. Bir de baktım ki onlar beni temsil edecek dürüstlükte ve düzeyde değil. Bunun üzerine dünyadan elimi eteğimi çekmeye ve buraya gelip anılarımı yazmaya karar verdim."
Sayfa 343 - Doğan KitapKitabı okudu
Bir ara gözüm karşıdaki aynada kendi hayalime erişti. Iki yana asılmış paltoların arasında kendi yüzümü o kadar memnun ve biçare, o kadar zelil ve her tarafa sürüklenebilir, her şeye mukavemetsiz ve her şeyden istifa etmiş gördüm ki, bir an billurun beni kusacağını, kendi suratımı ayaklarımın ucuna fırlatacağını sandım. Fakat hayır, hiç de böyle olmadı, ikinci üçüncü bakışta bu hayale de alıştım. Her şey müsavi idi.
Sayfa 145Kitabı okuyor
