Türkiye'de bu gibi ciddi işleri layık olduğu ciddiyetle tetkik ve muhakeme, edebilecek ilim adamlarının mevcudiyeti gayri kabili inkârdır. Bizzat tanıdığım kıymetli tarih, lisan, içtimaiyat mütehassısları vardır. Fakat bu işi onlara havale edemezdiniz ve edememekte mazursunuz, ilme ilmi techil ettirmek, hakikate hakikat namına yalan söyletmek
Sayfa 25
Bu arada bir endişemizi açıklamaktan kendimizi alamamaktayız; tutula gelen bu durum memleket zimamdaranı arasında devam ettiği müddetçe, yani Kürd’ün mevcudiyeti inkâr edilip en basit hakkı olsun kendisine tanınmaktan sarfınazar edildiği müddetçe, Kürt-Türk arasındaki zıddiyet, maalesef husumete müncer olmakta ve bu husumet dahi, gün geçtikçe derinleşip kök salmış olmaktan asla geri kalmayacaktır. Bu, bir. İkincisi, bütün korkunç ve şeni tedbirlerinize rağmen, yok edemediğiniz ve edemeyeceğiniz Kürt milletini, tutulan bu idare tarzı devam ettiği müddetçe, eninde sonunda şahlanmaktan kimse men edemeyecektir. Ve o gün, artık çok geç kalındığı için kaybedilen imparatorluk azaları gibi Kürdistan vilayetlerini de kaybedeceksiniz
Sayfa 80
Reklam
Mektep, gençlik için daima ehemmiyetlidir. Her şeyden sarfinazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan "Ne olacağım?" sualini geciktirir. Bırakın ki vaktinde yetişir, sonuna kadar sabreder, aktarmaları tam zamanında yaparsanız, içindekini behemehal bir yere götüren trenlere benzer. Bu bu trenden vaktinden çok evvel adeta çölün ortasında inmiştim.
Sayfa 59
Mektep, gençlik için daima ehemmiyetlidir. Her şeyden sarfınazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan "Ne olacağım?" sualini geciktirir. Bırakın ki vaktinde yetişir, sonuna kadar sabreder, aktarmaları tam zamanında yaparsanız, içindekini behemehâl bir yere götüren trenlere benzer. Ben bu trenden vaktinden çok evvel âdeta çölün ortasında inmiştim.
Mektep, gençlik için daima ehemmiyetlidir. Her şeyden sarfınazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan “Ne olacağım?” sualini geciktirir. Bırakın ki vaktinde yetişir, sonuna kadar sabreder, aktarmaları tam zamanında yaparsanız, içindekini behemehal bir yere götüren trenlere benzer. Ben bu trenden vaktinden çok evvel adeta çölün ortasında inmiştim.
Ben yaşayabilmek için mutlaka müstakil bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli istiklâl bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettiği takdirde, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet gereği olan dostluk, siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin de bu arzusundan sarfınazar edinceye kadar amansız düşmanıyım. (23.4.1921)
Sayfa 49 - İstiklâl (Bağımsızlık)Kitabı okudu
Reklam
Atatürk diyor ki:
Millet ve memleketin menâfii icap ettirdiği takdirde beşeriyyeti teşkil eden milletlerden herbiriyle, medeniyet muktezasından olan dostluk ve siyasî münasebâtını büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin de, bu arzusundan sarfınazar edinceye kadar biamân düşmanıyım.
Sayfa 2 - Mustafa Kemal AtatürkKitabı okudu
Mektep, gençlik için daima ehemmiyetlidir. Her şeyden sarfınazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan "Ne olacağım?" sualini geciktirir.
"Mektep, gençlik için daima ehemmiyetlidir. Her şeyden sarfınazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan "Ne olacağım?" sualini geciktirir. Bırakın ki vaktinde yetişir, sonuna kadar sabreder, aktarmaları tam zamanında yaparsanız, içindekini behemehâl bir yere götüren trenlere benzer. Ben bu trenden vaktinden çok evvel âdeta çölün ortasında inmiştim."
“Mektep, gençlik için dâima ehemmiyetlidir. Her seyden sarfinazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan "Ne olacağım?" sualini geciktirir.”
Reklam
Mektep, gençlik için daima ehemmiyetlidir. Her şeyden sarfınazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan “Ne olacağım?” sualini geciktirir. Bırakın ki vaktinde yetişir, sonuna kadar sabreder, aktarmaları tam zamanında yaparsanız, içindekini behemehâl bir yere götüren trenlere benzer.
Mektep, gençlik için daima ehemmiyetlidir. Her şeyden sarfınazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan "Ne olacağım?" sualini geciktirir. Bırakın ki vaktinde yetişir, sonuna kadar sabreder, aktarmaları tam zamanında yaparsanız, içindekini behemehal bir yere götüren trenlere benzer. Ben bu trenden vaktinden çok evvel âdeta çölün ortasında inmiştim.
Mektep, gençlik için daima ehemmiyetlidir. Her şeyden sarfınazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan “Ne olacağım?” sualini geciktirir.
Mektep, gençlik için daima ehemmiyetlidir. Her şeyden sarfınazar o yaşlarda ömrün en azaplı meselesi olan “Ne olacağım?” sualini geciktirir.
Sayfa 60 - DergâhKitabı okudu
Adet haline gelen bir uygulama şart kılınmış hükmündedir
Her borçlunun alacaklısına hediye vermesinin yaygınlaştığı bir toplumda para sahipleri artık bu hediye beklentisiyle ödünç verir hale geleceklerinden şart koşulmasa bile bu hediyeler de faiz hükmünü alır. Çünkü âdet haline gelen bir uygulama şart kılınmış hükmündedir (el-Muvaṭṭaʾ, “Büyûʿ”, 90; Serahsî, XVI, 36). Bu sebeple anılan hadisten sarfınazar edilmesi mümkün değildir.
Sayfa 114 - İSMAİL ÖZSOY.
461 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.