224 syf.
9/10 puan verdi
Çok sarsıcı, çok çarpıcı, en azından beni allak bullak eden bir kitaptı bu. Bir anne-baba nasıl bu kadar ilgisiz olabilir, bir anne-baba nasıl çocuklarını bu kadar dışlayabilir diye sorup durdum tüm kitap boyunca. Üç çocuğun aralarındaki kopukluğun nedenini anlamaya çalıştım, çok ustaca kurgulanmış bu kitap boyunca. Çok üzüldüm bu çocuklar için, bu anne-babanın elinde bu kadar savrulmamalıydı yaşamları diye düşündüm. Ta ki kitabın son on sayfasında aslında ne olduğunu, hayatlarının tam ortasına düşen bombanın, onları bu travmatik duruma sürükleyen olayın ne olduğunu öğrenene kadar. Bence çok iyi kurgulanmış, çok iyi anlatılmış ve çok iyi çevrilmiş bir kitap bu. Ara vermeden yazarın diğer kitabına geçeceğim.
Hayatta Kalanlar
Hayatta KalanlarAlex Schulman · TİMAŞ YAYINLARI · 0674 okunma
Avrupa'da, feodal köle ilişkileri yüzyıllar boyu zayıflayarak etkisini yitirmiş ve sonunda devrim olmuş. Oysa bizde toprak köleliği düzeni, bütün sonuçlarıyla birlikte bir anda ortadan kaldırıldı, neyse ki kan dökülmeden, devrimsiz gerçekleştirildi. Öyleyse bu güçlü ve büyük sarsıntının kaynağı ne olabilirdi? Birden düşen her şey her zaman daha tehlikelidir, başka bir deyişle, etkisi çok daha sarsıcı olur.
Sayfa 1164 - Yapı Kredi
Reklam
Esas "idi "ile "bidi " diyelim biz ona:))
"İki insan tanışır ve âşık olur. Sonra evlenirler ve fantezinin sisi arasından esas Sam ya da Suzy görünmeye başlar. Ne de sarsıcı bir deneyimdir bu! O yüzden pek çok genç erkek ve kadın anima yada animuslarını geri çeker. Boşanır, anlaşabilecekleri başka birini beklerler, sil baştan öpüşüp koklaşırlar, derken eyvah, bir sarsıntı daha... Ve bu böyle gider.."
Hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş olmayı bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında bu durgun ve duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edemezdi.
120 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 26 hours
Bir kitap daha biter...
Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki çok sarsıcı bir roman,kitap bir çırpıda okuyabileceğiniz kadar akıcı ne yazık ki sonu güzel bitmiyor ama anlam veremediğim noktalar var... Mesela abisi neden yardım etmedi veya sessiz kaldı ? Bir anne nasıl bu kadar kalpsiz olabilir ? Öğretmenin anlattığı rapor aldığı onca şeye rağmen nasıl hiçbir şey yapılmaz ? Bunları düşününce insan cidden işin içinden çıkamıyor ama bildiğim birşey varsa eğer okuduğunuz romanın etkisinde kalıyorsanız bence bu kitabı okumayın...
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023475 okunma
Çok öpmek nasıl bir şeydi? Üç defa mıydı mesela? Peki uzun uzun bir kere öpmek de çok sayılır mıydı? Daha mı nemli olma­ lıydı çok olan öpücükler, yoksa sarsıcı mı? Hani şu film sonlarm­ dakiler gibi... Eğer öyleyse, annesini hiçbir zaman çok öpmemiş olabilirdi. Peki ya Ferruh? O nasıl öpecekti acaba? Çok mu?
Reklam
Damlaya damlaya göl olur..
Acı gerçek şudur: İnsanların onuru­muzu ve kişisel bütünlüğümüzü zedelemesine izin verdiğimiz her an, bizi daha fazla incitmelerine katkıda bulunuyoruz. Duygusal şantajın yaşamımızın tepesine birden indiği sanırısına kapılabiliriz. "O kişi nasıl olur da bu kadar sarsıcı bir tavır takınabilir?" diye sorarız kendimize. Duygusal şantajın ilişkiye girişi, bazen gerçekten ani olur; ama genelde birikim sonucdur. Biz izin verdiğimiz için zaman içinde sağlam bir temel bu­lur.
Sayfa 156 - Altın KitaplarKitabı okuyacak
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Bir şey mi oldu Dünya?" "Bir şey oldu." diye mırıldandı dalgın sesiyle. Ve o an anladım. Bir şey olmuştu, art arda aramaya değer, Dünya'nın sesinde bile deprem etkisi yaratacak kadar sarsıcı bir şey olmuştu. Dünya bir anlığına durdu, kendini toparlamaya çalıştı ve zar zor anlatmaya başladı, ''Baran'ın telefonu ormanda bulunmuştu ya hani. İçinden hat çıkmamıştı..." "Evet?" 'Polisler..." dedi, "Hattı bulmuşlar."
Teninin dokunuşu, sayısız güzel anıyı canlandırdı, hayatının en güzel anılarını. Elini çevirdi ve iki eliyle Sydney’nin elini avuçlarıyla kavradı. Öylesine sarsıcı bir duyguydu ki, soluğunun kesileceğini hissetti. Birden, pişman olacağı bir şey yapmadan ya da söylemeden gitmesi gerektiğini dü­şündü. “Seni görmek güzeldi, Syd.”
Sayfa 14
"Yüzyıllar boyunca, annenin son doğan çocuğu emzirdiği sürece eşler arasında cinsel ilişkinin yasaklanması gibi keyfi yasaklamalara, tuhaf evlilik kurallarına, şeflerin ya da yaşlıların lehine olan çokeşliliğe bağlı imtiyazlara, bebek öldürme gibi bizi dumura uğratan uygulamalara dayalı adetler abes, hatta sarsıcı gelmiştir."
Reklam
Her organizmaya yukarıdan, yanlardan, aşağılardan bir sürü täli ve yan tesir de gelir ki, bu tesirler içinde, hem o organizasyonun vazifesini kolaylaştırıcı müspet tesirler vardır, hem de onun güçlenmesi, görgü ve deneyimlerinin artması, gelişmesi ve tekamül etmesi için sarsıcı, bozucu ve hatta yıkıcı menfi tesirler vardır. Ve bunlar, o organizmanın sınav, deneyim ve gözlem tatbikatlarının meydana gelişlerine neden olurlar.
344 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
#pennies -PEPPER WİNTERS ️️️️️ “Ve ben onun bedenine sahip olmak istemiyordum. Zihnini istiyordum.” Bence şu alıntıdan bile çıkarılabilecek pek çok şey var. Öyle bir kitap ki bu inanılmaz sarsıcı, tüyler ürpertici ve acı… Gerçekten çok acı. Bir kadının daha doğrusu bir genç kızın kaçırılarak sex kölesi olarak yıllarca harcanmasını okuyoruz. Bu
Pennies
PenniesPepper Winters · Pukka Yayınları · 202459 okunma
"Bir düşüş yaşıyordum. Düşüş kelimesinin içinde dönüp duran bütün karanlık anlamlarla tanıştım bu süre içinde. Ya da başkalarının düşüş hikayelerini pek iyi bilmediğimden böyle geliyor. Neticede insan düşüyorsa, yeryüzünün en sarsıcı düşüşünü kendisi yaşıyordur."
Bu aralar çok karşıma çıkıyorsunuz Rousseau :D
Emil de bir ütopya, bütün büyük kitaplar gibi. Rousseau kurtulmak isteyen insanları gemisine davet eder; geminin adı terbiye, yöneldiği liman: Tabiat. Avrupa iki asırdan beri Rousseau'nun mirasıyla yaşıyor. Çağdaş pedagoji, hataları ve sevaplarıyla Emil'i hecelemektedir. Rousseau da Sokrat gibi hayasız ve Sokrat gibi sarsıcı. Maruf tabirle, at sineği.
"Antropoloji, ilk ders olarak, bizimkilerle karşılaştırdığımızda bize ne kadar sarsıcı ve akıldışı görünürse görünsün, her adetin, her inanışın, iç dengesi yüzyıllar içinde oluşmuş bir sistemin parçası olduğunu ve bu bütünün içinden, geride kalanlara hasar verme riski olmaksızın bir tek öğeyi dahi ortadan kaldıramayacağımızı öğretir."
1,500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.