Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kollarını aşağı indir dirseklerinin üzerinde dur. İşte böyle. Yerdeyim kafam yerde kıçım havada. İşte afişe olmak diye buna derim. Pozisyonumu düşünecek fazla zamanım yok ara Damien u\ elleri giderek daha da hızlı çalışıyor. Bana doğru eğiliyor bir efe le göğüs ucumu okşarken diğeriyle içime giriyor; içeri dışarı içen dışan. Beni öyle
Sayfa 112
Şaşırdım Kaldım İşte
Şaşırdım kaldım işte Bilmem ki nemsin Bazen kız kardeşimsin Bazen öp öz annemsin Sultanımsın susunca Konuşunca kölemsin Eksilmeyen çilemsin
Reklam
İnsanlar kendilerine değil başkalarına inandıkları için çeşit çeşit din var. Ben de insanlara inandım ve taygada gibi yolumu şaşırdım, hem öyle bir şaşırdım ki bulabileceğimi hiç ummuyordum. Çeşit çeşit tarikatlar. Her inanış bir tek kendini över, göklere çıkarır. Bak işte hepsi de kör enikler gibi dağılıp gittiler. İnanç çok, ama ruh bir tanedir. Sende de, inansak hepimiz birleşmiş olacağız. Her insan kendine inansa herkes bir araya gelecektir.
Sayfa 601 - İş bankasıKitabı okudu
"Bir insan nasıl anlar aşık olduğunu?" diye sordum bir gün dedeme. "Nefesini tut..." dedi gülümseyerek. "Anlamadım..." dedim. "Nefesimi mi tutayım?" "Evet..." dedi. "Öylece tut ve bekle." Dediğini yaptım. Dayanabildiğim kadar soluksuz bıraktım kendimi. Saate bakmayı akıl edememiştim
Sanki bu sözleri bekliyormuş gibi birdenbire, kendine hakim olamayarak öfkeli bir eda ile bağırdı; – Seninle alay edip, yüzüne karşı kahkahalarla gülerek söylerdi! Kibar bir insan, daha çok kibar bir kadın senin kirli ruhunu görerek tiksinti duyar. Saçlarını yaptırmışsın, en iyisinden çamaşır giyiyorsun, elbiselerini terzide diktirmişsin ama
Sayfa 688Kitabı okudu
Ve bir gün her şey bitti. O kadar basit, o kadar kati bir şekilde bitti ki, ilk anda işin azametini anlamak benim için mümkün olmadı. Yalnız biraz şaşırdım, hayli üzüldüm; fakat bu hadisenin hayatım üzerinde bu kadar büyük, bu kadar değişmez bir tesiri olacağını asla düşünmedim.
Reklam
Sözde senden kaçıyorum doludizgin atlarla Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla Yüreğimin başına noktalarla hatlarla Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla Sözde senden kaçıyorum doludizgin atlarla Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle Öldür bendeki beni sonra dirilt kendinle Çarpsan kara sevdayı en azından yüz binle Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle Ama her defasında geri döndüm seninle Hangi düğüm çözülür nazla sitemle kinle Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle Şaşırdım kaldım işte bilmem ki n'emsin Bazen kız kardeşimsin bazen öpöz annemsin Sultanımsın susunca konuşunca kölemsin Eksilmeyen çilemsin Orada ufuk çizgim burada yanım yöremsin Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin Çaresizim çaremsin Şaşırdım kaldım işte bilmem ki n'emsin
Bu kitapla ilgili malzeme araştırırken her taşın altından bir ihanet veya yolsuzluk fışkırdığını gördüm. Hiç tanımadığım namusundan, dürüstlüğünden şüphe edilemeyecek görevlilerin bana gayri resmi verdikleri bilgiler karşısında ne diyeceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Demek ki biz, Kıbrıs Barış Harekatı'nda, o tanımadığımız düşman olarak gördüğümüz insanları öldürmeden önce, bu vatana ihanet eden, bu ülke ihsanını böylesine mağdur edenleri cezalandırmamız gerekmez miydi...?
İkircim
Yollar çağırıyor beni Kalmalı mıyım, yoksa gitmeli mi? Hissedebiliyorum, beni bekliyor büyülü encam Uçsuz bucaksız karmaşa çölünde Serin bir gölge beni bekliyor Ve yola çıkamıyorum, şaşırdım kaldım Yollar ki buğulu cam Elimi bir dokunsam siliniyor her şey Ve yürüyemiyorum, dokunmasam Ey bulutların arasına ateş yakan Isıtan ve ışıtan beni İşiten beni, Kovulmadan güzel günlerin kapısından Kurtar beni, Bu ikircim kuyusundan…
"Ve bir gün her şey bitti… O kadar basit , o kadar katı bir şekilde bitti ki, ilk anda işin azametini anlamak benim için mümkün olmadı… Yalnız biraz şaşırdım , bir hayli üzüldüm ; fakat bu hadisenin hayatım üzerinde bu kadar büyük, bu kadar değişmez bir tesiri olacağını asla düşünmedim."
Reklam
Ve bir gün her şey bitti. O kadar basit, o kadar kati bir biçimde bitti ki, ilk anda işin azametini anlamak benim için mümkün olmadı… Yalnız biraz şaşırdım, bir hayli üzüldüm. Fakat bu hadisenin hayatım üzerinde bu kadar büyük bu kadar değişmez bir tesiri olacağını asla düşünmezdim.
Sayfa 132Kitabı okudu
Bazen kendimin, varlığımın her zamankinden daha az bilincinde olduğumu dehşetle fark ettim. Bu duygu o kadar yeniydi ki ilk başlarda çok şaşırdım.
Ölüm hakkında düşünmeyeyim diye kendimi neye saracağımı şaşırdım. İçimde öyle büyük bir boşluk oluştu ki; göğsümdeki koca, kara, katran kazanın içine ne atsam, karadelikte kaybolur gibi kayboluyor. Âdeta meteliğe kurşun atıyor içim. Ne yaparsam yapayım dolduramıyorum, doldurmaya yaklaşamıyorum bile.
Sayfa 105Kitabı okudu
... - Biliyorum mösyö, karşınızda bütün hukuk sistemlerini tetkik etmiş bir insan duruyor. Şarklıların din anlayışı da hukuk anlayışı da çok sadedir. Bütünden parçaya giderek bilinenden bilinmeyeni kolayca bulurlar. Kainatın bir bütün olduğuna ve bir tanrı tarafından yaratılıp idare edildiğine inanırlar. Ne kadar sade ve anlaşılır değil mi? Hukukları da öyle, suçluyu cezalandırmada kısas uygularlar. Kimsenin itirazı kalmıyor. Çünkü kainat kanunlarına bakın, aynı esasın hakim olduğunu görürsünüz. Ölmüş hayvan leşine kanaat getirmeyip güzel bir ceylanı parçalayan aslan, avcının kurşunlarıyla can verir. İşte, kısas budur mösyö ve adildir! - Atalarımızın haklı olarak "barbar" dediği insanları övmenize şaşırdım mösyö! - Üzülerek söyleyeyim ki mösyö, beni anlayabilecek bilgiden mahrumsunuz! ...
Sayfa 340 - Timaş 1998Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.