Arachnoid Mater, Pia Mater kitabının devamı.
Pia Mater’ in 46. bölümde bitmesi üzerine bu kitabımız da 47. bölümden başlıyor. Yazar, kitabın başında uyarıyor:
“Şu an ellerinizin arasında duran Arachnoid Mater adlı kitap, 3 kitaptan oluşan Mater Serisinin ikinci kitabıdır. O nedenle Bölüm 47’ den başlamaktadır. Eğer serinin ilk kitabı olan Pia Mater’ i okumadıysanız lütfen elinizdeki kitabı usulca aldığınız rafa geri koyunuz.”
Pia Mater’ in sonunda Tesla’ nın Alef’ ten öğrendiği bilgiler tüm hayatını değiştiriyor. Hatta adını bile. Tesla’ nın Pia’ ya yolculuğu başlıyor. Pia kim? Adım adım okuyoruz.
Pia’ ya ek olarak yeni karakterlerin de katıldığını görüyoruz. İsimler yine tuhaf ama şaşırmıyoruz: Atlas, Alhazen, Noah, Dura, Coccyx…
Hiç kimsenin varlığını bilmediği çok büyük, gizli bir güç olan Neon’ un yapısını görüyoruz. Bu yapının içinde Orion, Kranial ve Optogenleri öğreniyoruz. Bir nevi alt üst ilişkisi.
Arachnoid Mater; Pia Mater’ in hemen üzerinde yer alan ve görünüş olarak örümcek ağını andıran bir diğer tabakasına denir.
Kitapta olayların kurgusu, bilimsel verilerin net ve sıkmadan işlenişi, bilim için verilen emek, bilim uğruna kaybedilen, katledilen muazzam beyinler…
Severek okuyoruz, kitabın sonu bir bomba etkisi yaratıyor bizde.
Okuyun, okutun, kitapla ve merakla kalın!
Şiir okumayanları bütün salınışlarıyla hayatın orta yerinde görüyor ve hiç şaşırmıyoruz. Ne de olsa şiiri kapısından kovan hayat her zaman olduğu gibi yine onlardan yana..
Kafa dergisi her ay bize farklı dünyaların kapılarını aralıyor. Bu ay da birbirinden değerli; köşe yazıları, röportajlar, öyküler, şiirler, kitap önerileri, tiyatro oyunları, sanata ve tarihe dair bilgilerle bizi birçok farklı kapıdan içeri sokuyor ve içinde yaşadığımız gerçek dünyanın kanıksanmış yükleri altında nasıl da mücadele verdiğimiz
Yine gizem dolu, sonu okuyuculara bırakılmış bir Murakami eseri daha :) seviyorum yazarın tarzını. Her kitabı nasıl da büyülü bir gizem dolu olabilir hatta hiçbir şey olmasa bile bunu hissettirebiliyor bilmiyorum. Bu nedenle her kitabını sorgusuz okuyacağım yazar.
Bu kitabının konusu da uyuyamayan bir kadının, uyumadan geçen zaman zarfında aslında uykunun nasıl bir zaman israfı olduğu, ailesini, kendisini ve yaşamı sorgulaması gibi konular işlenmiş. Uyumayınca kendisine kalan zaman ile özgür olmadığını anlaması, bunları yaşarken eşi ve çocuğunun hiçbir şeyden haberinin olmaması, kalabalık içinde yine yalnız olduğunu, kitap okumanın hayata bağladığını anlıyor. Karabasan konusu işleniyor ama bu kısım yine Murakami’nin gizemli kısımlarından oluyor. Sonu zaten askıda kalmış yine ve şaşırmıyoruz çünkü tarzı bu şekilde yazarın. Öldükten sonra ne olabileceğine dair bazı yorumlamalarda da bulunmuş. Sonunu da bu şekilde belki yorumlayabiliriz. Uyku mu yoksa sonsuz uyku mu.. kısacası yazarın tarzını sevenlerin seveceği kısacık bir öykü..
UykuHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20153,145 okunma
Vi Keeland
Drew Jagger'la tanıştığım akşam, Park Avenue'daki yeni ofisimi ilk kullanışımdı. Dövüş hareketlerimi üstünde denemeden hemen önce 911 aradım. Beni hızlıca alaşağı etti, sonra onu dövmeye girişmeme güldü. Ofisime izinsiz giren kişi tabii kendini beğenmiş olacaktı, ne bekliyordum ki? Fakat ofise izinsiz giren o