youtu.be/FqPOfh-dbFI
Ben içeri düştüğümden beri, güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ve aynı ihtirasla ediyorum yine
Ben içeri düştüğüm sene onlar için yazdığımı
Onlar ki toprakta karınca
Suda balık
Havada kuş kadar çokturlar
Korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar
Ve kahreden yaratan ki onlardır
Destanımızda yalnız onların mâceraları vardır.
Pamuk gibiydi, bembeyazdı ekmek, ben içeri düştüğüm sene
Sonra vesikaya bindi, bizim burada içeride
Birbirini vurdu millet yumruk kadar, simsiyah bir tayın için
Şimdi serbestledi yine, fakat esmer ve tatsız
Şimdi on yaşına bastı
Ben içeri düştüğüm sene ana rahmine düşen çocuklar
Ve o yılın titrek, ince, uzun bacaklı tayları
Rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldular çoktan
Fakat zeytin fidanları hâlâ fidan, hâlâ çocuktur
Bir kurşun kalemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: "Bütün bir hayat."
Bana sorarsanız: "Adam sen de, bir-iki hafta."
Ben içeri düştüğümden beri, güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: "Lâfı bile edilmez, mikroskobik bir zaman."
Bana sorarsanız: "On senesi ömrümün."
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk.
"Geyikli gecenin arkası ağaç
Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü
Çatal boynuzlarında soğuk ayışığı"
Göğsümde 15 yara var!.
Saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak!..
Kalbim yine çarpıyor,
kalbim yine çarpacak!!!
Göğsümde 15 yara var!
Sarıldı 15 yarama
kara kaygan yılanlar gibi karanlık sular!
Karadeniz boğmak istiyor beni,
boğmak istiyor beni,
kanlı karanlık sular!!!
Saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak.
Kalbim yine çarpıyor,
kalbim yine çarpacak!...
Göğsümde 15 yara var!.
Deldiler göğsümü 15 yerinden,
sandılar ki vurmaz artık kalbim kederinden!
Kalbim yine çarpıyor,
kalbim yine çarpacak!!!
Yandı 15 yaramdam 15 alev,
kırıldı göğsümde 15 kara saplı bıçak..
Kalbim
kanlı bir bayrak gibi çarpıyor,
ÇARPACAK!!