TEFECİLİK DÜZENİNİN DEVAM EDİP ETMEMESİ VE İSRAİL TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÜLKEMİZDE Kİ ÜSLERDEN KORUNUP KORUNMAMASI KONUSUNDA REFERANDUM YAPALIM Faiz (tefecilik) konusunda ve israil terör örgütünün ülkemizde bulunan üslerden korunup korunmaması konusunda REFERANDUM yapalım. Topluma soralım tefeci düzenden yana mısınız? Değil misiniz? Faize karşı olan
GİYOTİN KURBANI KADINLAR Giyotinde yalnızca erkekler başlarını kaybetmediler. Onun öldürüp unuttuğu kadınlar da oldu, zira onlar Kraliçe Marie Antoinette kadar önemli değildiler. İşte üç örnek: Olympe de Gouges'un kafası, kadıların da vatandaş olduklarına inanmayı sürdürmesin diye 1793'te Fransız Devrimi tarafından uçuruldu; Marie-Louise Giraud, Fransız ailesine karsı suç teşkil eden davranışlarda bulunmaktan, yani kürtaj yapmaktan ötürü, 1943'te Paris'te idam sehpasına yürüdü; o sırada giyotin Münih'te bir kız öğrencinin Sophie Scholl'un kafasını, savaş ve Hitler karşıtı el ilanı dağıttığı için kesiyordu: "Ne üzücü," demişti Sophie. "Böylesine güzel bir gün, böyle bir güneş ve ben gitmek zorundayım."
Sayfa 135 - Eduardo GaleanoKitabı okuyor
Reklam
ITC'ye saldırmak için artık güvenli bir ortam vardı. Fakat Refik Halid, Hürriyet ve İtilafın anayasa dışı taktikler kullanmakla eleştirdiği ITC'ye benzer biçim de, Halaskâr Zabıtaları (İttihatçı karşıtı gayri resmî silahlı örgüt) kullanmasını eleştirmemiştir. Bu tercihi, kendi tarafgirliğini geri plana atmadığından ötürü, muhalefete dair yeni yeni filizlenen tahayyüle ters düşmekteydi. Refik Halid aslında Hürriyet ve İtilafın taktiklerine karşı çıkıp partinin riyakârlığını ortaya koyabilirdi ama böyle eleştirileri dillendirmek hiç de çıkarına değildi; zira kendi tarafgirliğinin sonucu olan ilişkiler ya da maddi çıkarlar söz konusuydu. Refik Halid bunun yerine baskı gören bağımsız gazeteci duruşunu sürdürmeye mecburdu. Bu anlamda, Refik Halid'in en azından Kirpi mahlasıyla, o dönem sürmekte olan Balkan Savaşları hakkında hiçbir şey yazmaması da anlamlıdır. Bu suskunluk çarpıcıdır, zira Balkanlar'daki Müslüman toplulukların mağdur edilmeleri ve ITC tahayyülünde Balkanlar'ın özel yeri sebebiyle bu savaş, en azından ITC açısından çok önemli bir propaganda malzemesiydi. ... İTC'ye karşı gelen liberal muhalefetle bağlantılı olan Refik Halid, ait olduğu sınıf ve İstanbul'daki kökenleri sebebiyle, Balkanlar'a karşı İttihatçılarınkine benzer bir özel bağlılık hissetmemekteydi. ... Dolayısıyla Refik Halid savaşa dair bir başarısızlığı sebebiyle Hürriyet ve İtilafı en azından bu dönemde eleştirmekten kaçındı
Sayfa 118Kitabı okudu
İçimizdeki bu olumsuz duyguları yenebilir, çocuklarımızı birazcık savaş karşıtı ve eşitliğe inanmış olarak yetistirebilir miyiz acaba? Yoksa bu acımasız rekabet dünyasında, ayakta kalabilmeleri için acımasız olmalarını mı öğütleyeceğiz hâlâ? Oysa, dünyada herkese yer var, paylaşmasını bilebilirsek ve yetinebilirsek barış içinde yaşayabiliriz!
İlk atom bombası patlıyor
Albert Einstein her ne kadar kendi savaş karşıtı olsa ve atom bombasının geliştirmesine doğrudan rol almasa da atom çekirdeğinin parçalanması ile ortaya korkunç bir enerji çıkabileceği teorisi atom bombasına ilham verdi. Einstein, 1938'de Hitler Almanyası'nın atom çekirdeğinin parçaladığı iddiaları ve giderek artan Nazi saldırganlığına karşı Amerikan Başkanı Roosevelt'a atom bombası geliştirilmesi konusunda tavsiye mektubu yazacak,savaş sonrasında da, "Bu hayatımda yaptığım en büyük hata" diyecekti.
"İnsan savaşa mahkum olmuş, savaşı bir yaşam tarzı olarak benimsemiştir; orada burada savaş karşıtı sloganlar benimseyen az sayıda barışsever bulunabilir, ama savaşı seven ve savaşmaya can atan insanlar da var."
Reklam
"Aslına bakılırsa, internet kompleksinin kapitalizm veya savaş karşıtı bir gündem oluşturmak için kullanılıp da ufacık bir başarı bile kazandığı görülmemiştir."
Sayfa 36 - MetisKitabı okuyor
Öyle adamlar gördüm ki, savaş karşıtı tutumlarıyla Barış Elçisi tanımını hak ettiler ama iş kendi fabrikalarına gelince grevci işçileri vursunlar diye Pinkertonlar’ın eline tüfek verdiler.
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür YayynlarıKitabı okuyor
Yazar Alvin Toffler , ‘Savaş ve Savaş Karşıtı’ adlı kitabında , ABD’de konuştuğu generallerin kendisine , ‘Biz herhangi bir uçağı , herhangi bir boylamı geçmesi halinde düşecek şekilde önceden ayarlayabiliriz.’ dediğini yazmıştı.
Araplar Kılıçla Orta Asya'ya girdiler.Türkler Kılıçla İslama girmediler
Orta Asya'daki krallar o güne kadar batıdaki Türki kuzenlerinin bölgede zaten yerleşik olduğu gerekçesiyle uzak tut­tukları doğudaki Türki boylara müracaat etmişlerdi. Doğudaki Türkler bunun üzerine her yeri kontrolleri altına almışlardı. 721 'de Orta Asya'nın birçok bölgesinde ayaklanma başlamıştı. Arap idareciler doğudaki bölgelerden hızlıca çıkartılmışlardı. Bu es­nada Pencikent'in idarecisi Divaştiç Araplarla yaptığı barış anlaşmasını feshetmiş ve doğudan gelen Türklerin yardımıyla Arapları toprakların­ dan atmıştı. Arap karşıtı direnişin yeni merkezi bu sefer doğudan gelen Türk­ lerin 730'da yeniden ele geçirdikleri Semerkant olmuştu. Araplar yüz elli sene boyunca kontrol etmeye uğraştıkları kenti geri almak için ye­ niden mücadeleye girişmişler ama Türk ve Soğd güçler tarafından püs­ kürtülmüşlerdi. Bölge sonunda 730'larda sakinleştiğinde Araplar Merv ve Horasan'ın bazı bölgeleri dışında Kuteybe'nin ölümünden sonra ele geçirebildikleri çok az sayıdaki merkezde güvenlik kontrolü uygu­layabiliyorlardı. Dahası Orta Asya, Afganistan ve hatta Horasan'daki varlıkları her an tehdit altındaydı. Tarafsız bir gözle bakıldığında Arap­ların üç çeyrek asır süren mücadelesinin neticesiz kaldığı sonucuna va­rılabilir. İç savaş esnasında Araplar farkında olmadan Orta Asya halkı arasında Arap karşıtlığının yayılmasına sebebiyet vermişlerdi. Bu duru­mun gelecek kuşak için ağır sonuçları olacaktı.
Sayfa 175 - Kronik KitapKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.