İlkbaharın coştuğunu söylemiştim, kendini yaz zannediyor demiştim,işte kanıt.Mayıs başındayız ama güller solmaya başladı bile. Sanki doğanın fazla vakti yok, acelesi var.yapmayı bildiği her şeyi göstermeye çalışıyor, gözümüze girmeye çalışıyor.Bu senin büyük zaferin ya da yenileceğini bile bile girdiğin son savaş.
Sanki tüm insanlık kalp kırmaların , hareketlerin bağışlanmasını ve sevgiyi öğütleyen Yüce Yaratıcının kanunlarını unutmuş , birbirini öldürme sanatının özelliklerini sahiplenmiş .
İnsan soyunun en korkunç eylemi öldürmek, en kötü huyu ise alışmak. Savaş denilen toplu cinayete alışıldığı ve bu davranış insan özelliklerinden biri sayıldığı için, savaş haberlerini duyduğumuzda dehşete kapılmıyoruz. Sanki savaşsız bir dünya mümkün değilmiş gibi geliyor.
Bir zamanlar başının üstünde yükseklere uzanan sonsuz gökkubbe sanki birden alçak, sınırları belli, onu ezen, her şeyin belirgin olduğu, hiçbir şeyin sonsuz ve gizemli olmadığı bir kubbeye dönüşür
Kurnazlık edip İnsanların Annesi'ni kandıran.
Kibri yüzünden kovulmuştu Cennet'ten,
Kendisiyle kovulan asi meleklerin de yardımıyla
Emsallerinden üstün olmaya can atıyordu;
Yüceler Yücesi'ne kafa tutarsa
Onun dengi olacaktı sanki.
Böyle hırslar içinde
Zındıkça bir savaş başlattı Cennet'te,
Makamına, krallığına karşı Tanrı'nın.
Boşunaydı oysa bu kibirli çaba;