Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Caner Sayın

Caner Sayın
@sayincaner
Onlarca hata yaparız, bir doğruya erişmek için.
MEB - İngilizce Öğretmeni
Ankara Üniversitesi
Hatay
Mersin, 6 Ocak 1996
56 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf Kralları 'na Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlar'a Dokuz Yüzük Ölümlü İnsanlara, ölecekler ne yazık Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyarı 'nda Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi'ne Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak Gölgeler içindeki Mordor Diyarı 'nda Başlayalım bakalım... nice 20 yıllara
Reklam
'Elveda, iyi hırsız,' dedi. 'Ben şimdi dünya yenilenene dek atalarımın gerisinde oturmak üzere bekleme salonlarına gidiyorum. Şimdi tüm akın ve gümüşü geride bıraktığım ve onlann pek anlam ifade etmediği bir yere gittiğim için seninle dost ayrılmak istiyorum ve Kapı'daki tüm sözlerimi ve tüm hareketlerimi geri alıyorum.'
Sayfa 361Kitabı okudu
'Bay Baggins!' diye bağırdı. 'İşte ödülünüzün ilk ödemesi! Eski giysinizi çıkartın ve bunu giyin!' Ve söyler söylemez de çok önceleri genç bir elf-prensi için dövülmüş küçük bir zırhı Bilbo'nun üzerine geçirdi. Elflerin mithril dediği gümüş-çeliktendi ve üzerinde de inci ve kristallerden bir kemer vardı.
Sayfa 299Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
'Arkentaşı! Arkentaşı' diye mırıldandı Thorin karanlıkta çenesi dizlerinde, yarı hayal dünyasındayken. 'Bin yüzlü bir küre gibiydi; ateş ışığındaki gümüş, güneşteki su, yıldızların altındaki kar, Ay'a düşen yağmur gibi parıldardı!'
Sayfa 289Kitabı okudu
Bu türden bir şey Dağ'a ilk geldiği günden beri olmamıştı, Öfkesi sözlerin çok ötesindeydi - hani şu zenginlerin keyfini çıkartabileceğinin çok ötesinde bir şeylere sahip olup da çok uzun zamandır sahip oldukları, ama daha önce ne yokluğunu hissettikleri ne de kullandıkları bir şeyi aniden kaybettiklerinde görülen türden bir öfke.
Sayfa 272Kitabı okudu
Reklam
'Çekip gidemeyen, ama çaresizce her gün aynı evi soymaya devam etmek zorunda kalan bir hırsız gibiyim,' diye düşündü. 'Bu berbat, yorucu ve tatsız maceranın en can sıkıcı ve kasvetli yanı bu! Keşke yeniden hobbit-kovuğumda, parlayan lambam ve sıcak ateşimin yanı başında olabilseydim!'
Sayfa 220Kitabı okudu
"Bombur aniden uyandı ve oturup başını kaşımaya başladı, Nerede olduğunu ya da neden kendisini bu kadar aç hissettiğini bir türlü anlayamadı; çünkü çok önceleri o mayıs sabahı yolculuklarına başladıklarından beri olagelen her şeyi unutmuştu. Hatırladığı son şey hobbitin evindeki partiydi ve o zamandan beridir başlarına gelen bir sürü maceranın hikâyesine inandırmakta epey zorluk çektiler." Bombur şu son 3 senelik hayatımı anbean özetlemiş
Sayfa 191Kitabı okudu
'Hoşça kal!' dedi Gandalf Thorin'e. 'Ve hepiniz hoşça kalın, hoşça kalın! Yolunuz doğruca ormanın içine gidiyor şimdi. Yoldan sakın ola sapmayın! Eğer saparsanız büyük bir olasılıkla bir daha asla bulamaz ve Kasvetormanı'ndan asla çıkamazsınız; ve sonra sanırım ne ben ne de başka birisi bir daha sizi göremez.'
Sayfa 177Kitabı okudu
'Kutsa hissi ve ıslat bissi assissim! Sanırım bu mükemmel bir ssiyafet; en assından bissi kendimisse getirecek lessetli bir parça, gollum!'
"Yapabileceği en iyi tahmini yapıp sürünerek oldukça uzun bir süre ilerledi, ta eli birden tünelin zeminindeki soğuk metalden ince bir yüzüğe değene dek. Bu mesleğinde bir dönüm noktasıydı, ama o bunu bilmiyordu."
Reklam
"Elrond her türden Runik yazıyı iyi bilirdi. O gün troll'lerin ininden getirdikleri kılıçlara baktı ve 'Bunlar troll yapısı kılıçlar değil. Bunlar eski. Benim akrabam olan Batının Yüce Elflerinin çok eski kılıçları, Goblin-savaşları için Gondolin'de yapılmışlardı." "Bu, Thorin, Runıkçe adıyla Orcrist, Eski Gondol in dilinde Goblin-uçurucu demek; çok ünlü bir kılıçtır. Bu, Gandalf, Glamdring, yani Gondolin kralının bir zamanlar taşıdığı Düşman-topuzu. Onlara iyi bakın!'"
Soğuk dumanlı dağlar ardına Derin zindanlara ve yaşlı mağaralara Gitmeli buradan şafak atmadan, Çoktan unutulmuş altınımıza sahip çıkmaya.
'İyi günler!' dedi Bilbo ve yalnızca bunu söylemek istedi. Güneş pırıl pırıl parlıyordu ve çimenler yemyeşildi. Ama Gandalf, uzun, gür, uçlan gölgeli şapkasının kenarından bile çıkan kaşlarının altından ona baktı. 'Ne demek istiyorsun?' dedi. 'Bana iyi bir gün mü diliyorsun, yoksa istesem de istemesem de iyi bir gün olacağını mı söylemek istiyorsun; ya da bugünün iyi olduğunu mu, yoksa iyi olunabilecek bir gün olduğunu mu?'
"Gerçekten, şu yaşam nasıl bir şey ki hepimiz onun, durmadan savaşan, bazen üzüntülü, bazen neşeli hizmetçileriyiz!" Rahat uyu kahraman yüzbaşı NEMEÇEK ERNÖ
Sayfa 202Kitabı okudu
212 öğeden 196 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.