Aşk mı, sevgi mi?
aşk, görme engelli bir coşku, görmezlikten kaynaklanan bir bağdır. oysa sevgi, bilinçlice bir bağ; apaçık, duru bir görmenin sonucudur. aşk genellikle içgüdüden su içer, içgüdüden kaynaklanmayan başka bütün olgular değersizdir. oysa sevgi ruhun içinden doğar, bir ruhun yükselebileceği bütün yerlere, sevgi de onunla birlikte doruğa
Tanıdıkları ona Hegel'in Mozart'ın Sihirli Flüt'üne kendisi gibi değer verdiğini söylediklerinde, Schopenhauer, "Hegel ile bir konuda aynı fikirde olduğunda kişi doğal olarak endişelenmelidir" diye yanıt verdi.
Sayfa 327 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - Çeviren: Sibel Erduman - I. Basım: Nisan 2014, İstanbulKitabı okudu
Reklam
1062 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 21 days
ALDATMA VE BİR VAROLUŞ YOLCULUĞU
''Karın varsa derdin var, ama karın olmayan bir kadınla daha büyük derdin var demektir.'' (s. 710) Anna Karenina'nın yazıldığı dört yıl boyunca (1873-1877), Lev Tolstoy, kafasını meşgul eden tüm meseleleri eserine aktarır. Her fırsatta, roman yazarı, kalemini, deneme yazarına bırakır. Hikayenin akışı, yazarın kır ekonomisi, hayatın anlamı,
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939.4k okunma
Heidegger'in ölüm karşısında genel kaçış yoluna getirdiği çözümleme belki daha ince ve karmaşıktır. Temellendirme kısaca şöyledir: Ölümü herkese mah­sus bir hadise, ayrım gözetmeksizin herkesin başına gelen ve bu yüzden muayyen ve münferit kimseye ilişmeyen bir şey haline getirerek ölümün gerçekliği duygusunu kendimizden uzaklaştırırız. Ölümü birçok hadise arasında sadece bir başkası, her gün herkesin başına gelen ve muhtemelen bir gün benim de başıma gelecek ama şimdi şu an için dert etmeme gerek olma­yan bir hadise haline getirmeye çalışırız. Sırası geldiğinde, ölüm mukadder, deriz, ama henüz başıma gelmedi. Bizzat bu konuşma tarzıyla bu en özel, en mahrem, en aşılmaz geçilmez saklı imkânı kendimizden uzaklaştır­ma arzumuzu ele vermiş oluruz, nihayetinde ölümden söz etmemeye dair hal ve tavırla ifade edilen zımni bir uzlaşma ortaya çıkar. Konu nezaketsiz, olayın kendisi kabalıktır.
Sayfa 22 - Say Yayınları
... Acımayı, erdem sayacak kadar ileri gidilmiştir (her soylu ahlakta bir zayıflık olarak görülür oysa—); hatta daha da ileri gidilmiş, acıma erdemin ta kendisi, tüm diğer erdemlerin temeli ve kaynağı kılınmıştır ancak gözden kaçırılmaması gereken, kalkanına yaşamın inkârı kazılı nihilistik bir felsefenin bakış açısıyla yapılmış olduğudur. Schopenhauer tam ordamındaydı bu noktada: Acıma aracılığıyla yaşam yadsınmıştır ve yadsınmaya layık kılınmıştır -acima, nihilizmin pratiğidir. Tekrarlayalım: Bu depresif ve bulaşıcı içgüdü, yaşamı koruyan ve onun değerini artıran içgüdülerin tümünün önünde engeldir: 0, hem sefaletin çoğaltıcısı hem de sefillik yaratan her şeyin koruyucusu olarak décadence'in ilerleyişinin başlıca araçlarından biridir -acıma, hiçliğe inandırır!. Doğal olarak kimse “hiçlik” demez buna: Biri "ahiret” der, diğeri “Tanrı”, biri “hakiki yaşam”, diğeri Nirvana, günahtan kurtuluş, kutsanmışlık... Dinsel-ahlaksal zırvaliklarin bağrından çıkan bu masum retorik, kişi o yüce, hayranlık uyandıran sözcüklere bürünen eğilimi kavradığında, çok daha az masum olarak görünmeye başlar:yaşam düşman bir eğilimdir bu.Schopenhauer yaşama düşmandı.Bu yüzden acıma onun için erdem oldu. ...
80 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Schopenhauer ile bu kitapla tanışmayı istemezdim, felsefesini her ne kadar ilginç bulsam da kitapta aşkla ilgili bahsettiği birçok şey hurafelerle ve çürütülmüş bilimsel teorilerle dolu. Selahattin Hilav'ın kendisi hakkındaki önsözü ve yazarın kitabın sonunda ölüm, sanat, ahlak gibi konulardaki düşüncelerini okumak benim için daha doyurucuydu. Yaşamın kendisi üzerine yaptığı felsefe daha çok ilgimi çektiği için onun üzerine okumalar yapacağım.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Yapı Kredi Yayınları · 201913.3k okunma
Reklam
88 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 days
Ahhh Polikuşka:(
Kendisi de toprak sahibi soylu bir aileye mensup olan ve maalesef ki küçük yaşlarda anne-babasını kaybeden ve akrabaları tarafından yetiştirilen Tolstoy gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek bu hüzünlü öyküyü kaleme almış.Kimbilir insanlar yaşadıklarını daha güzel daha içten anlatıyorlar belkide.Açıkcası Tolstoy'un bu kitabından bi haberdim ve
Polikuşka
PolikuşkaLev Tolstoy · Can Yayınları · 20192,915 okunma
479 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.