Kalemini çok sevdiğim ve doğallığına hayran olduğum Özkan İrman’ın Arkası Yarın Mektuplar serisi bende derin duygusal izler bırakan kitaplar aradında yerini aldı. Yazarın duygu yüklü ve samimi anlatım tarzıyla kaleme aldığı mektuplar okuyoruz.Bu mektuplar, günlük yaşamın içinden alınmış kesitlerle okuyanın kalbine dokunmayı başarıyor. Her
Tüm zamanların favorilerinden biri oldu bu seri benim için... İlk kitaba zaten bayılmıştım bunu da bambaşka sevdim. Seri devamı olduğu için konusundan bahsetmeyeceğim ama ilk kitap çok fena bir yerde bitmişti. Devamının bir kısmını orijinal dilinde okuyup ağlama komalarına girmiştim. Şimdi Türkçe okuyunca da çok kötü hissettirdi. Gerçekten
Sanatçı güzel şeylerin yaratıcısıdır.
Sanatı açığa çıkarıp, sanatçıyı gizlemektir sanatın amacıdır.
Eleştirmen, güzel şeylere dair izlenimlerini başka bir üsluba ya da yeni bir malzemeye dönüştürebilendir.
Hem en yüksek hem de en alçak eleştiri biçimi öz yaşam öyküsüdür.
Güzel şeylerden kötü anlamlar çıkaranlar, cazibeden mahrum, yoz insanlardır. Bu bir kusurdur.
Güzel şeylerden güzel anlamlar çıkaranlar kültürlü insanlardır. Bunlar açısından umut vardır.
Bunlar, güzel şeylerde yalnızca Güzellik bulan seçilmiş insanlardır.
Ahlaklı kitap ya da ahlaksız kitap diye bir şey yoktur.
Kitaplar ya iyi yazılmıştır ya da kötü. Mesele bundan ibarettir.
Lois Lowry nin okuduğum ilk kitabıydı. incelemeye geçmeden önce başlıkta da belirttiğim gibi incelemem spoiler içerecektir önemle belirtmek isterim.
eser bilinmeyen distopik bir gelecek zamanda geçiyor. başta her şey çok güzelken Jonas ın seçilmesiyle geri plandaki acımasız ve tek düze yaşam göz önüne seriliyor. distopya okumayı
Hiç de estetik olmayan görsellerle karşınızdayım. Taşınıyoruz.
İlk kitaplardan başladım. Zaman içinde bir hayli kitap toplamışız evimize. Elime aldığım her kitap bir milisaniyeliğine de olsa beni başka bir ana götürüyor.
Annemin genç kızlığında İsmet Özel’e, Rasim Özdenören’e imzalattığı neredeyse o her yeri çizili kitaplar. Annemin ben 10
Özellikle benim bilmem gerekirdi ki, kitaplar kendi nefesimizin ötesindeki insanları kendimize bağlamak, hayatın acımasız düşmanı olan geciciliğe ve utnutulmuşluğa karşı koymak için yazılır.