Tek bir kelime, tek bir hareket ve içine attığın her şey -iltihaplanmış dargınlıklar, kangren olmuş kıskançlıklar, tatmin edilmemiş arzular- öfkeli, aciz gözyaşlarıyla, bilhassa herhangi birini hedef almayan mahcup hıçkırıklar ve zırıltılarla patlak verir. Hiçbir kucak seni sarıp sarmalamaz, hiçbir ses "Şşşt, üzme kendini. Uyu haydi," demez.