Seda Sözen
@sedasozen
Öğretmen
Yüksek Lisans
48 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Kütüphaneye girince maymun iştahlı oluyorum ben. Bir kitabı bitirmişsem ve lezzetliyse, yazarın başka kitabını mı okusam, başka tatlar mı arasam ikileminde vakit geçiyor epey..
Sonra bir kitaba başlıyorum eninde sonunda. Bu sefer de acaba diğeri daha mi iyiydi diye yeni bir ikilem başlıyor içimde, o kitabın içine girene kadar..
Nedir bu bilmiyorum..
Var mı benim gibi böyle..
Kitap kafede oturup, bir kahve alın kendinize..Sonra da bir kitap seçip okumaya başlayın.. Yettiğince vakit...
Yavaşlatın zamanı..
Okur Takip Önerileri
Öfke ve tahammülsüzlük kitabından notlar..
Surat asmak gücünü surat asılan kişiyi çaresiz bırakıp onu çok zor bir duruma sokmasından alır..
Kitapçıda kitap okuyup, sonraki sayfalar için yeniden kitapçıya gitme isteği ve telaşı..
Sadece bende mi var acaba..
Son 10 sayfayı bırakıp çıktım, şimdi gelmek için bir sebebim daha var.
Bir kaç saatim varsa kendime ayırabileceğim, onda da kendimi burda buluyorum. Ince bir kitap seçip, günü o hikayenin hazzıyla yaşamak çok keyifli. Kahvenin son yudumuyla, gitmek zorunda olmanın keyifsizliği, ama yeniden gelmeye bahane olmasından dolayı da hafif bir heyecan hali..
Yine geleceğim, görüşürüz Zweig..
Jack London'a başlarken..
Jack London, bazılarının söylediği üzere saçma, olanaksız cümleler kuruyor olsa da doğru olan şu ki, okuyucuyu başka bir şey düşünemeyecek hale getirecek kadar hikayenin içine sürüklüyor insanı..
Sadece bu yüzden bile en favori yazarlarım arasında..
Belki de onun vahşi kurtla özdeşleştirdigi ruhu tanıdık geliyor biz sevenlerine.. ya da ona özlem duyuyor ruhumuz..
Ondan sebep kitaplar arasında gezinirken kararsız kalırsam, bir Jack London arıyor gözlerim..
Beyin aldığı enformasyonu yorumlayana kadar ağrı ya da acı hissedilmez diyor Peter Levine..
Ne anladık bundan😊
Acı da yönetilebilir..
Ruhumu nasıl tutsam da değmese seninkine..
Nasıl aşırsam üstünden öbür şeylere ben onu?
"Katlanamadığım bazı düșünceler var.” (s.153)
-Albert Camus, Veba
Kitapseverlerin büyük çoğunluğunun bu fotoğraf karesinde gülümsemesi tesadüf olmamalı..
İyi bir kahve..
Iyi bir kitap..
Okumak için zaman..
Yüzümü yıkarken düşündüm de su akar yolunu bulur evet..
Yüzümü yıkadığım su nerelere dağılıyor, nasıl bir yolculuk yapıyor ve aslına kavuşuyor acaba..
....diye hediye etti babam..Okumadan olmazdı..
Sevgili kızım
En güzel hediyenin kitap olduğuna inanarak, bu eseri arşivine kaydedilmek üzere ve en iyi dileklerimle sana armağan ediyorum. Okursanız sevinirim
Baban.. 
Son Cüret
Demiryolu Çocukları/ Edith Nesbit
Elbet oncesi vardır ama bu kitap okuduğumu hatırladığım ilk kitap.
(Yarısını)
Ortaokul 6.sınıfta dönem ödevi olarak vermişti Türkçe öğretmenim.Özet çıkarılacaktı.
Kitap okumaya özendirmek için..
Kitap okumayı sevmezdim o zamanlar. Çok da çalışkan bir öğrenci değildim..Kitabı kütüphaneden ödünç almıştım. Okuyamadığım gibi, ödev teslimi için de
Duygular, farkındalık dışındadır..
Şimdi otur ve bunu düşün😊
Daha ilk sayfasında hemen beni hikayenin içine alan kitabı, baştan sona gülümser bir hüzünle okudum..Sanki hiç yabanci değildim yaşlı adama..Birden bire yanindaki genc oluverdim okurken..
Bir Akdeniz sehrinde, gecenin karanlığında sabah avı icin oltasini hazırlayan sevgilimi izledim gulumseyerek bir yandan okurken..Gun dogmadan oltami alip denize dogru yol almadan bir kac saat once okudum tam da bir solukta..Eminim her satiri hatirima gelecek denizin icindeyken ben..Bir hikayenin icine girecegim heyecanla..
Oltama her balik takildiginda gulumseyecegim yasli adama..Selam edecegim..
Ne guzel hikayesin sen.. 
Yaşlı Adam ve Deniz
Ağustos 2016
