Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seda Sözen

Seda Sözen
@sedasozen
258 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
69 günde okudu
Jack London..
Ne zaman Jack London okusam, yaşadığım an'dan kopuk dünyamdan uzaklaşıp ruhumdaki vahşi doğaya çekiliyorum. Jack London okuyana kadar fark etmediğim şeyler olduğunu anladım içimde . Bir hayvan sevgisinden öte, ruhumda bir kurt olduğunu sadece ben mi sezdim acaba! Yoksa her okuyucu için mi böyle.. Doğaya evrilme isteği, unuttuğumuz öze dönme isteği, doğadan uzaklaşmış hissetmenin hüznü.... Bir sürü sebeple bence herkes bir şeyler yakalamıştır...Sorgulaması uzun sürecek belli... Daha çok Jack London okuma isteği uyandırdı yine ve yine...
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,5bin okunma
Reklam
57 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Çocukluğumuzda yaşadığımız duyguların karşılığı yetişkin olduğumuzda farkındalığımızı etkileyebiliyorsa ne mutlu... Bir çoğumuz ihmal edilmiş çocukluğumuzu inkar ediyor, hatta nasıl böyle düşündüğümüz konusunda kendimize bile kızıyoruz bazen. Oysa kızgınlığımız çocukluğumuzun babasına, o zaman veremediğimiz tepkilerimize, bununla yaşayıp bir volkan gibi sonradan patlayan cümlelerimizin karşılığının o andaki babaya olmayışına, karşımızda o baba olmayışına...böyle devam eder gider bu cümle, içinde çokça anlam gizleyerek... Kafka da yıllar sonra kaleme alabilmiş bunu hepimiz gibi.. Okuyan herkesin içinde kendi çocukluğundan bir kaç satır da olsa bulamaması pek mucizevi olurdu... Az ya da çok... Kafka'ya başlayanların, bu ve diğer kitaplarındaki cümle aralarında ya da kitabın tamamında anlattığı özü anlayabilmek adına seçmesi gereken ilk kitabı olmalı belki de ama ben de bu kitabıyla başlamadım bir çoğu gibi. Şimdi anlıyorum ki özellikle "Dönüşüm" kitabını bu değersizlik duygusunu okuduktan sonra yeniden okumalı... Yine de içindekileri tam olarak anlatamamasının sebebini de anlıyor insan kitabı bitirince... Çok daha fazlası var... Bu kadarının bile dökülmüş olması bilmem ne kadar yetti... Bilmek isterdim bu kitaptan sonraki rahatlamasını... Kahvemle birlikte bitirdim kitabı... Ben zaten çoğu zaman soğumuş da olsa kahvemi kitapla birlikte bitirmeyi seviyorum. Sanki son yudum, okuduğum son satırla birlikte ruhuma girip orda sindirecek kendini...
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,5bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Sevgili meslektaşım, arkadaşım Yücel Öztürķ'ün kaleme aldığı bu güzel kitabı bir solukta okuyup bitirmek haksızlık olurdu. 96 sayfa olduğuna bakmamak lazım. Bazı cümleleri durup yaşamak gerekti, bazısında dönüp bir daha okumak...Hem öyle dümdüz konuşur gibi, hem bir şiir gibi...Geciktirdiğim icin de bir kez daha mahcubiyet duydum..Bazen " ben niye böyle bir cümle kuramadım" dersiniz ya, bazen de öyle durup bakıverdim takdirle.. Eline, emeğine sağlık arkadaşım.. Çok keyifle okudum.. Siz de mutlaka okuyun..
Kuşkesen
KuşkesenYücel Öztürk · Ötüken Neşriyat · 202140 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
74 syf.
·
Puan vermedi
Sokrates'in "kimseye bir şey öğretemem, sadece düşünmelerini sağlayabilirim" sözünün biçim almış halidir. Mücadelenin her aşamasında bir bedel vardır. Dönüşüm bir süreçtir. Bedel iletişimsizliktir ve dönüşümün toplumdaki karşılığı ölümdür. Kafka, okuduğunda hemen anlaşılabilecek türde kitaplar yazmaz. Kafka'nın karakterleri olgunlaştıkça değer ve anlam kazanır..
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,2bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
İnsanların sömürü düzenine başkaldıran daha eşitlikçi bir düzen kurmak isteyen hayvanların hikayesi.. iktidarı güzel söylevlerle ele geçiren domuzlar. Iktidar sarhoşluğu içinde tarihteki örnekleri gibi acımasız, baskıcı bir düzen kurarlar. Dışarıdaki hayvanlar bir domuzların yüzlerine bir de insanların yüzlerine bakıyor ama birbirlerinden ayırt edemiyorlardı. Insanlar domuzlara, domuzlar da İnsanlara dönüşmüşlerdi. Dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biridir Hayvan Çiftliği..
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247bin okunma
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
Atlar, özgürlüğe bakışımdır... Varoluşlarına daima hayranlık duyduğum.. Yılkı atı yeniden içimdeki hayranlığı deprestirdi. Bir solukta okudum... Savaş Atı filminden parçalar gordum icinde.. Hayatimda en cok etkilendigim filmlerden biridir Savaş Atı filmi... Abbas Sayar'ın doğal kalemi, diger kitaplarini okuma isteği uyanıyor insanda..
Yılkı Atı
Yılkı AtıAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat - Edebiyat Dizisi · 20156,2bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Beni bir ağaç kavuğunda yaşamaya zorlasalardı da, gökyüzüne bakmaktan başka bir işim olmasaydı'' Anlamını yitiren sınırların hikayesi "Yabancı".. Yabancılaşarak düşünmek lazım
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,9bin okunma
270 syf.
·
Puan vermedi
Tüm sorumluluğu ele almak demek, o andan itibaren hiç bir mazeretimizin kalmaması demektir! Cengiz Erşahin, küçük ve anlamlı hikayelerle kendimize bakışımızı değiştirmemiz gerektiğini ne de güzel anlatmış! Başa çıkamadığımız problemlere bakış açımızın " suya düştüğümüzde boğulacağımızı sandığımız yanılgısıyla daha da kendimizi bıraktığımız" şeklinde olduğunu fark ettiğim kitap. Oysa suya düşünce değil, suda kalınca batıyoruz! Hikayeleri çok eğlenerek ve hayatıma uyarlamakta hiç zorlanmadığım içselleştirmeler yaparak okudum! Hepimizden o kadar çok şey var ki kitapta!! Küçük fikirlerin, büyük bir fikre zarar veremediğini, Bir şeyi başarıp başaramayacağımı ben dahil kimsenin bilemeyeceğini, Denemekten başka seçenek olmadığını, Hayır demenin beni, o anki durumumdan daha kötü bir yere götürmeyeceğini, Ertelemelerin ruhumdaki ağırlığının beni ne kadar yorduğunu ve daha kendimle ilgili bir çok keşfi eğlenerek yapmamı sağladı bu kitap.. Aslında hepimizin bildiği hikayeler, sadece pencere ve algılar başka..
Stres - Kendine Güven - Mücadele Ruhu
Stres - Kendine Güven - Mücadele RuhuCengiz Erşahin · Tutku Yayınevi · 2007476 okunma
10/10 puan verdi
Değişmez bazı şeyler vardır! * Savaşmanın amacı her zaman, verilecek başka bir savaşta daha iyi bir konumda olmaktan başka bir şey değildir!! * Kitabı yorumlamaya yetmiyor cümlelerim. Okurken her cümlesinde durup durup düşündüğüm toplumsal gerçekliği bu denli iyi bir şekilde yansıtabilen cümlelere hayran kaldım!
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
Bin Dokuz Yüz Seksen DörtGeorge Orwell · Can Yayınları · 2014166,2bin okunma
432 syf.
9/10 puan verdi
İstanbul, büyülü.. İstanbul tarih kokuyor... İstanbul şairler şehri... Karanlık İstanbul... Güneşin en güzel doğuşu boğazdan... İstanbul nice sevdalar barındırmıştır içinde, nice ölümler, nice şiirler yazılmıştır vapurların seyrinde.. Yolda yürürken farkına varmadığınız küçücük detayların kocaman bir tarihi olduğunu öğrendiğinizde daha başka baktığınız detaylarla dolu kent.. Erk Acarer, tarihten küçük detayların kocaman izleriyle tanıştırıyor bizi bu kitapta. İstanbul aşıklarının İstanbul'un bir kez daha büyüsüne kapılmaları için yeniden keşfe çıkarıyor bizi. Okumalı ve o mekanları yeniden keşfederek dalmalısınız İstanbul,'un gizli detaylarına..
Yüzde Yüz İstanbul
Yüzde Yüz İstanbulErk Acarer · İnkilâp Kitabevi · 2012102 okunma
Reklam
83 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kahvemi içerken, oturduğum yerdeki tüm insanların dönüp bana bakmasına sebep olan durumun bizzat kaynağıdır bu kitap! Bir solukta okuduktan sonra yeniden önsöze döndüm. Ardından " Bu kadar iyi yazılmaz arkadaş" diye bağırdığımı hatırlıyorum, kitabı masaya fırlatarak!! "... bu kitapla cehennemime geri dönmek ne olağanüstü bir andı, en sonunda yalnızdım, ama hiç de yalnız sayılmazdım!" 77 sayfada, Zweig'in kendi yaşadıklarını bir oyunla bu kadar iyi anlatabilmesi karşısında denilecek hiçbir şey yok.. Tek kelimeyle Muhteşem!! Ölmeden önce yazdığı son öyküsü olması da sonu başka bir anlamlı kılıyor!
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,6bin okunma
394 syf.
·
Puan vermedi
Okurken hüzünle 90'ları aradı gözlerim.. O zamanları yaşayan arkadaşlarımla bolca yad ediyorum geçmiş günleri.Hatta bazen hiç tanımadığım yaşıtlarımla sadece aynı zamanı yaşamak kadar basit bir ortak yanı,saatler süren gülümsemeli sohbetlere çeviriyordu sadece "90'lar" kelimesi.. O kadar ki 90'lar hepimizin aynı şeyleri izleyip aynı şeyi konuştuğu, konuşacak yazacak çok şey olduğu bir dönemdi..Aynı şehirde olmasak da aynı şeyleri anlayabildiğimiz.. O kadar çok şey var ki, nasıl değerlendirilir bilemedim. Biraz hüzün biraz gülümseme.. Anladım ki 90'lar sosyal bir çocuk olmanın son evresiymis..Mahallede top oynamayı bırakıp fifa oynamaya başladığımızda bitmiş sokaktaki çocukluğumuz..80'lerin sonlarında 90'ların başında çocuk olanlara hüzünlü bir selam olsun.. Donemi yasayanların okuması lazım kitaplardan biri..Çocukluğunuzu hatırlatacak detaylar... Ama benim 90'larımdan eksikler var:))
90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?
90'lar Kitabı Çocuk Mu? Genç Mi?Kadir Aydemir · Yitik Ülke Yayınları · 201243 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Gecenin bir yarisi okumaya basladim.. Gereksiz betimlemelerden uzak, sade, sürükleyici bir romandi.. Okuyacak olanlarla paylasmaktan kacinmak icin soylemeyecegim ama okudukca merak ederek bekledigim karakteri bulmak icin kitabi bir solukta okuyup bitirdim uykusuz kalma pahasina.. Oldukca keyifli ve guzel bir romandi.. Ne guzel ki etrafimda cumleleri kalici kilan birileri var.. Yazmak cesaret isi gercekten..Kurgulamak, merak uyandırmak, icinde hissetmesini saglamak okuyucuyu..Buyuk maharet ve cesaret... Her daim yazmani dilerim Sevgili Kutlu Altay Kocaova Ellerine saglik arkadasim.
Bozkırın Savaşçısı
Bozkırın SavaşçısıKutlu Altay Kocaova · Güneş Yayıncılık · 201540 okunma
·
Puan vermedi
Kitapsız bir dünya düşünmemiz istenmiş. Zaten kitap okumaktan uzaklaşan bir topluma ithafen yazmış kitabını da yazar...burası anlaşılmayacak bir nokta değil. Düşününce kitapsız bir dünya nasıl olurdu ? sorusuna yanıt veremiyorum. Kitap olmayan bir dünyada bilgi de olmazdı. Bilginin olmadığı yerde insanı insan yapan paylaşma ve anlaşabilme yeteneği de mevcut olmazdı. Zaten gerisi herkesin hayal gücüyle hemfikir ,sonrasında da biz olmazdık. Bazen bir değerlendirmesini yapıyorum yaşadığım çevrenin. En azından kitapta bir teknoloji ve çoban başları var herkesi yönlendiren ,yöneten. Bazı zamanlar bize de böyle bir baş gerekiyor diye düşünemeden edemiyorum. Gerçekten o kadar mı kötü durumdayız ? Yaratıcı ve inanılmaz bir distopyaydı. Okudum ve memnun oldum , etrafıma biraz daha farklı gözlerle bakabildiğimi hissettim,hissettirdi
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,5bin okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
Sevgili arkadaşım ‘Halil İbrahim Çelimli’nin 2.kitabı “Paraşütçü Tipi Emniyet Kemeri"ni okumaya başladığımda okuduğum nice tanınmış yazarın romanından çok daha ince tasarlanmış yazı kurgusuna hayran kaldığımı söylemeliyim.. Bir yazarın, bir kitap yazarken, çok yönlü düşünebilme ve yeri geldiğinde kendi düşüncesinden sıyrılarak farklı
Paraşütçü Tipi Emniyet Kemeri
Paraşütçü Tipi Emniyet KemeriHalil İbrahim Çelimli · Chiviyazıları Yayınevi · 20151 okunma
236 syf.
·
Puan vermedi
"Harry kendi içinde bir 'insan' bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir 'kurt' bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur. Varlığının böyle açık seçik ikiye ayrılmasına, birbirine düşman iki yarıma bölünmesine karşın, yine de kurt ile insanın bazı mutlu anlarda birbirleriyle kardeş geçindiğini görür." Uçarı bir "yaşam" insanı olmaya kalkışan katıksız bir "düşün" insanının, bu ikilemin gelgitleriyle oradan oraya savrulan yalnız bir ruhun, Bozkırkurdu'nun hikayesi. Aydın geçinenlerin, bildikleriyle büyüklenenleri, bilmediklerini küçümseyenlerin, bunu yaparken -bilinçli ya da bilinçsiz- yaşamı kaçıranların yüzüne inen bir tokat. "Bozkırkurdu'nun, deneysel cesaret anlamında Ulysses'ten aşağı kalmayan bir yapıt olduğunu söylemeye gerek var mı? Bozkırkurdu, okumanın ne demek olduğunu uzun zamandır ilk kez hatırlattı bana." - Thomas Mann-
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Afa Yayınları · 19977,7bin okunma
Reklam
238 syf.
·
Puan vermedi
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum. Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başına geleceklere aldırmadan kafasında şunları geçirdi:Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,4bin okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
İşte, işte bu! Sevgili Stefan, senin, tanıdık olduğum o ruhunun enerjisine, içimde hissettiğim o büyülü anlatımının sarsıcı kelimelerine nihayet üçüncü hikaye ve sonrasında yine kavuştum. Okuduğum bu hikayeleri, masanda oturup da yazarken gördüm adeta seni. İlk iki hikayede sen mi havanda değildin, ben mi havamda değildim bilemiyorum ama evrenin bir yerlerinde uçuşan eter bedeninin gücü üçüncü hikaye ve sonrasında yine oluk oluk aktı içime. Dokunurmuşçasına hissettim seni. İçime, en derinlerime, algımın çok ötesine akan özlem dolu bir tutkusun benim için. Bilesin... :)) "...beceriksizliğimin nerede bitip kabahatimin nerede başladığını bunca yıl sonra bile kestiremiyorum. sanırım hiçbir zaman da bilemeyeceğim." Zweig, her kitabında derin Freud öğretileri ve derin psikolojik tahliller barındırır.. Bu yüzden kendi ruhumuzdan çokça şey bulmamız şaşırtıcı da değil.. İşte sanat bu..
Hayatın Mucizeleri
Hayatın MucizeleriStefan Zweig · Can Yayınları · 201114,4bin okunma
166 syf.
·
Puan vermedi
Daha once okudugum %100 İstanbul/ Erk Acarer kitabi ile cok benzer oldugunu fark ettim.Bu kitabi sevenlerin cok daha keyifle ve akici bir sekilde okuyacagina kesinlikle eminim o kitabi da...Sunay Akın'in bu kitabi yazmak icin epey arastirma yapmis olmasi muhtemel, bu taktire deger. Ancak hikayelerinde cok kopukluk vardi, bu da beni hikayelerden biraz uzaklastirdi. Bahsi gecen kitaptaki gerceklikler tartisilabilir ( %100 İstanbul)ancak biraz arastirma ile derin bilgiler edinilebilir. Hikaye anlatimi ve baglamasi keyiflidir. Sunay Akin, belki fazla detay bildiginden olsa gerek konulari biraz daginik buldum..Ama hikayelerinin ogreticiligini ve ruhunu sevdim.
İstanbul'da Bir Zürafa
İstanbul'da Bir ZürafaSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20161,489 okunma
123 syf.
10/10 puan verdi
İçine dogru yolculuğa çıkan bir yolcunun hikayesi Siddartha.. Aramanın, bulmayı, görmeyi ne denli engelledigine bir kez daha şahit oldu ve gülümsedi gözlerim.. Sonsuz olan tek sey 'an'dı evet.. Ve evrenin o aranılası bilgeligi, gördüğün tüm detayların içindeki sadelikti aslında.. Hep uzaklarda, dağların ardında, denizlerin derininde aranan bilgelik.. Bir zamanlar bir seyler karalamıştım..Aklıma getiriverdi yine kitap.. "Cehalet" biraz ironik, biraz gerçekti kendime yakıştırdığım.. Cehaletim üzerine bir zamanlar şunları yazmıştım.. " İçinde yaşadığım zaman dilimi ve şahit olduğum onca seyin dışında, benimin dışında, benden milyonlarca yıl öncesinde, şimdi de yaşayan, ölen milyonlarca insan, onların an'ları..Biriktirdiğimiz tüm detaylar, renkler, şarkılar, yerler, aşklar, fikirler..keşfedilen ve keşfedilecek bir sürü şey..ve benden sonra da keşfedilecek nicesini dusundugumde tek gercek olan şu anda bildiğim her şeyin su andaki hali.. Ve mükemmel olan tek şey de bu..." Evet sonsuz olan tek sey "an" Yollari neden sevdigimi bir kez daha anladim. Yine harikaydin Hermann Hesse...
Siddartha
SiddarthaHermann Hesse · E Yayınları · 198938bin okunma
·
Puan vermedi
Yaşarken anlatması ne zor hikaye.. Bir otobiyografi sayılabilir.. Böylesine dısardan bakılarak anlatılabilmesi de büyük bir övgüye değer.. “İnsanın birazcık ekmeği olsa! Sokaklarda ısıra ısıra gidebileceği, bir küçük nefis çavdar ekmeği! Hem yürüyor, hem de bu en iyisinden çavdar ekmeğini hayal ediyordum; şimdi yemesi ne hoş olurdu! Açlık iflahımı kesiyordu; ölmeyi, yok olmayı özledim, duygulandım, ağladım. Sefaletim bitip tükenmek bilmiyordu! Ansızın sokağın ortasında durdum, vurdum ayağımı yere, bastım küfürü.”
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728bin okunma
528 syf.
8/10 puan verdi
Lynnr McToggart ; " Yaşayan bilinç bir şekilde bir şeyin olasılığını gerçeğe dönüştürme etkenidir.Evrenimizin yaratılışındaki en önemli unsur, onu gözlemleyen bilinctir." Düşüncelerimiz fiziki dünyayla etkilesimde bulunduğunda, bilerek ya da bilmeyerek, atom alti alemde değişiklikler meydana getiriyordu. Milyonlarca zihnin birlik oluşu, fiziki maddeyle etkileşimde bulunmasını sağlayabilirdi. Toplu meditasyon ve dualar fiziki dünyayı değiştirebilme yetisine sahip yüksek bir enerji.. Odaklanmış düşünce, bitkilerin büyüme hızı, yüzen balığın yönü, hücrelerin davranışı gibi seylere tesir eder... Annemizin menekseleri konuşarak büyütmesi de bunun bir açıklaması değil mi ki:) Don Brown kitaplarını okurken genel kültür üzerinde bir bilgiye sahip oluşu ona saygımı büyütüyor..Bir yazarın tek başına tüm bu konuşmaları yapabilmesi icin kafasında, şizofren bir akla sahip olması gerektigini hep düşünmüşümdür..Aksi halde nasıl olurdu.. Bir roman yazmak, icini bilgi birikiminle doldurmak, bu denli akıcı bir serüven yaratmak.. Saygıyla kapatıyorum kapağını kitabin..
Kayıp Sembol
Kayıp SembolDan Brown · Altin Kitaplar · 200917,5bin okunma
Reklam
408 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Dünyanın Merkezine Yolculuk'ta da bilimden bolca yararlanılıyor. Biraz masal tadında bir kitap.. Yer kabuğunun altında yer alan gerçek olması imkansız bir dünya tasvir etse de; bilimi kullanarak bulunduğu dönemdeki insanların kafasında soru işaretleri ya da belkiler bırakıyor. Fantastik kitaplara çok ilgi duymasam da, bilimin ışığında olduğu zaman insan gercekçi bir bilim kurgunun içinde kayboluyor.
Dünyanın Merkezine Seyahat
Dünyanın Merkezine SeyahatJules Verne · İthaki Yayınları · 201510,3bin okunma
148 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Daha ilk sayfasında hemen beni hikayenin içine alan kitabı,  baştan sona gülümser bir hüzünle okudum..Sanki hiç yabanci değildim yaşlı adama..Birden bire yanindaki genc oluverdim okurken.. Bir Akdeniz sehrinde, gecenin karanlığında sabah avı icin oltasini hazırlayan sevgilimi izledim gulumseyerek bir yandan okurken..Gun dogmadan oltami alip denize dogru yol almadan bir kac saat once okudum tam da bir solukta..Eminim her satiri hatirima gelecek denizin icindeyken ben..Bir hikayenin icine girecegim heyecanla.. Oltama her balik takildiginda gulumseyecegim yasli adama..Selam edecegim.. Ne guzel hikayesin sen..
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332,1bin okunma
184 syf.
6/10 puan verdi
·
1825 günde okudu
Nejat İşler'i Kaybedenler Kulübünden sonra sevmeye başlamıştım. Kitabını okuduğum zaman o filmdeki rolünde kendine dair şeyleri oynadığı için bu kadar başarılı ve samimi olduğunu gördüm. Yer yer alaycı üslubu, samimi yazıları ve sadeliği güzeldi. Tanımak lazım, TV'de gördüğün ve sevdiğin adamları.. 1 günde okuyup bitirdim. Gülümsedim, bazen şaşırdım da..
Gerçek Hesap Bu!
Gerçek Hesap Bu!Nejat İşler · Can Yayınları · 20232,368 okunma
186 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Yaşarken anlatması ne zor hikaye.. Bir otobiyografi sayılabilir.. Böylesine dısardan bakılarak anlatılabilmesi de büyük bir övgüye değer.. “İnsanın birazcık ekmeği olsa! Sokaklarda ısıra ısıra gidebileceği, bir küçük nefis çavdar ekmeği! Hem yürüyor, hem de bu en iyisinden çavdar ekmeğini hayal ediyordum; şimdi yemesi ne hoş olurdu! Açlık iflahımı kesiyordu; ölmeyi, yok olmayı özledim, duygulandım, ağladım. Sefaletim bitip tükenmek bilmiyordu! Ansızın sokağın ortasında durdum, vurdum ayağımı yere, bastım küfürü.”
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Etap Yayınevi · 028bin okunma
368 syf.
10/10 puan verdi
·
123 günde okudu
Yeryuzunun dunyevi hazlarina, yeryüzündeki tutkulara, kapılarını kapamış insanların dünyasını anlatır Dostoyevski. Nefret edilesi bu somutlugun icinden ne cikar, ne girer icine..Oyle ortada kaliverir..Kendi yeraltini, bu yeryuzune tasir.. Bu, cogunlugun icine islemis kalabalik- yozlasmis dunyayi, bu cogunlugu, bu kirli arzulari olan insanlarin bu hale soktugu yeryuzunu hic bir zaman kendine yakin bulmamistir. Tek beklentisi belki de yok olmak, geldigi gibi sessiz sedasız biçimde gitmek, kurtulmak yığınların arasından.. "Her seyi fazlasiyla anlamak bir hastaliktir. Gercek, tam manasiyla bir hastalik..
Yer Altından Notlar
Yer Altından NotlarFyodor Dostoyevski · Martı Minyatür · 2020128,6bin okunma