" Kime anlattıysam beni pür dikkat dinledi, anlamaya çalıştı ancak anladıklarının hep sınırlı kaldığını hissettim. Çünkü hiç biri bir gece bomba sesleriyle uyanmak zorunda kalmadı. Çünkü bir zırhlı araç içerisinde giderken araçları taş yağmuruna tutulmadı veyahut keleş ile taranmadı. Bu esnada kalp atışlarının 200 ü geçtiği ve göğüs kafeslerinin kalplerini yerinde tutmak için azami gayret sarf ettiğini hiç hissetmediler. "
Hiç olaylar oldu, nice yaralananlar ve şehadete erenler oldu. Şöyle bir düşündüğüm vakit sonuç olarak elbette kaderde olanlar yaşanıyor.Şehit olmak ise herkese nasip olmuyor.
Ölüm onları korkutmuyordu aksine " ölürsek şehidiz kalırsak gazi" diyorlardı. Arkadaş bu can bu kadar tatlı iken bu duygu bu düşünce nasıl hâsıl olabiliyordu?