“ Orta Çağ tarih felsefesi Takdir-i İlahi'ye ve insanoğlunun nihai amaca (telos) doğru yaptığı hacca odaklanıyordu ve "ikincil nedenlere" veya benzeri seküler olaylara çok az ilgi gösteriyordu. Tarih dünyevi mutluluğun gelişiminin değil, insanoğlunun şeytanı yenmek ve Tanrı'ya ulaşmak için verdiği, kaçınılmaz olarak acı içeren mücadelesinin kaydını tutuyordu.”
... +232
Hürmetten şöhrete kadın 9 Haziran 2024 02:00 | Prof. Dr. Bedri Gencer Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi En eski fotoğraflarda Doğulu-Batılı bütün topluluklarda kadın ile erkeklerin başlarının örtülü olduğu görülür. Batı’da sanayi kapitalizminin doğuşuyla zirveye çıkan modernleşme ise kadının yuvasından ve örtüsünden çıkarılması,
Reklam
Kırmamız gereken bilgi kalıplarından ilki, Avrupa Ortaçağı'nın büsbütün dini otoritenin ve düşüncenin hâkim olduğu bir dönem olarak görmek ve işlemek. Hatta bu çağın karanlık, yoz, neredeyse distopik bir çağ olduğuna inanmak. Söz gelimi, okullarımızda ilköğretimden itibaren tekrarlanıp duran "Skolastik Düşünce" oldukçe verimli ve bilimin temellerini atmış bir düşünce yöntemidir. Skolastik düşünce özgür iradeyi kısıtlamaz, kilisenin dediğim dedik tavrının tespit ve dogmalarından ibaret değildir; tam aksine kilisenin dediğim dedikliğinin yetmediğini gören ve antik felsefe ile çağdaş gözlemleri dinî dogmalarla uyuşturmaya çalışan bir metottur. Bilim oradan neşet etmiştir, felsefe de öyle.
Eurovision'ı nerdeyse 1 milyon kişiyle beraber canlı izliyordum. Tabi dünya gündemi şu an Filistin - İsrail çatışması olduğu için altta canlı yorumlarda İsrail ve Filistin destekçileri destek mesajları atıyor vs. Ben de Filistin'e destek mesajları gönderen ve bu yüzden İsrailli gazeteciler tarafından yarışma boyunca zorbalığa ve iftiralara uğrayan bazı yarışmacıların performanslarını izledim biraz sonra çıktım. Yalan yok, girmişken canlı yorumlarda İsrail'e de birkaç orijinal küfür de yazdım deşarj olmak için :) Öncelikle Eurovision'u dünyadaki tüm Filistin destekçisi insanlar protesto ettiği için oy kullanmadılar, gösteriye gitmediler ve yayını da izlemediler. O yüzden yorumlarda İsrail destek mesajlarını çok gördüm. Merak ettim bir analiz yapmak için. En çok hangi ülkeden insanlar İsrail'i destekliyor diye. İsimlerden ve küçük resimlerden ülkelerini çıkarabiliyorum. Ki genelde yanına kendi ülkelerinin bayraklarını da koyuyorlar genelde. Ve sonuç? Şok. Canlı akış bir sürü "We love İsrael🇮🇱🇹🇷" mesajlarıyla dolu... Türkiye'de Eurovision izleyen kesim belli, Türkiye'nin seküler kesimi. O an bir kez daha anladım bizim toksik sekülerlerin ne kadar ezik, ne kadar ahlaksız insanlar olduğunu. Çevresi tamamen seküler olan ve kendim de siyasal İslam karşıtı hatta çoğu yönden seküler olarak nitelendirilen biri olarak diyorum bunu. Maalesef bizim toksik sekülerler en az Siyasal İslamcılar kadar tehlikeli. E diğer bir aşırı İsrail destekçisi ülke de şaşırtmadı tabi: Hindistan. Hep derim dünyanın en İslamofobik ülkesidir Hindistan. Ki öyle. Dünyadan silinse bu ülke, dünya bi 500 yıllık çağ atlar.
(Bedenin güzelliği tümüyle deridedir. İnsanlar derinin altındakileri görebilseler, ki Boethia'da vaşakların görebildiği söylenir, kadınlann görünüşünü mide bulandırıcı bulurlardı. Kadının cazibesi sümüksü maddelerden ve kandan, sıvılardan ve safradan ibarettir. Burun deliklerinin, boğazın ve karnın içindekileri düşünün: sadece pislik... Kusmuğa ve dışkıya parmak uçlarımızla bile dokunamadığımız halde, pislik torbasına sarılmayı nasıl arzu edebiliyoruz?”
Türk reformcular, dini, Batı örneğinde olduğu gibi, ilerleme ve aydınlanmanın önündeki en büyük engel olarak görmüşlerdir. Darwinizm, Osmanlı entelektüel hayatına böyle bir atmosferde girmiş ve kısa sürede Osmanlı'daki modernleşme tartışmalarının önemli bir parçası olmayı başarmıştır. Öyle ki Darwin, seküler Osmanlı aydınlan için, bilimin ve doğruluğun sözcüsü, gençleri uyandıracak bir önderdir. Darwin'i reddedenlerse Orta Çağ'da hapsolmaya mahkûmdur.
Reklam
344 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.