Görünen o ki, kâbuslara çalan toz pembeliği hayatın;
Şafaklarda gözümüzün körlüğünü artıran
Damarlarımıza uyuşturucuyu salan ve
Silahlanan yalnızlıkta, beynimize kurşunları sıkan...
Övünürken insanlık, teniyle ve fikriyle düşmanının
Ve övgüler dizilirken, şen şakrak ve zevkle tüten sarmaşıklarda
Zihinlere şarkıları düşer birden, ufuklara bayağı baktıran;
Seni, beni yadırgayan bu sahtekarlığa karşın, tebessümlerle karşı duran,
İşte kakofoni, işte yadırganan insanlığın bağlanmış olduğu domuz bağı
Ve kıran kırana dizginler, insanlarımızı toprağından, etinden ve kanından
Acısız, ipliksi iğneleriyle gaflet uykusunda avlayan!
Ey, bu acımasız bir hayattır... ey, bu çektiğimiz dayanamayacağımız bir sızıdır.
D.p