Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şenay Oğuz

Şenay Oğuz
@senayoguz
8 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Giderken Upazi ne bana baktı ne de bir söz söyledi. Kumandan Kharma bizleri yoğun şekilde aydınlatılmış bembeyaz koridorlardan geçirdi ve Sınırsız’ı bıraktığımız bölüme geri getirdi. Jaal muhafızlar aynı şekilde bekliyorlardı. Gözlerim hemen Sınırsız’a kaydı; gemi bıraktığımız doktaydı, kapısı hâlâ kapalıydı ve kimse içeri girmişe benzemiyordu.
Reklam
Jussu sert bir hareketle kel kafasını çevirdi. Sıkıca yumduğu gözleri aniden kocaman açıldı ve gözbebekleri geriye yuvarlanarak geride sadece beyazlık bıraktılar. Bu haliyle yüzü oldukça ürkütücü bir hal almıştı. Dudakları belli belirsiz kıpırdıyordu. “Seni dinliyoruz, Upazi,” diye hırladı Jussu. Sesi o kadar kalınlaşmıştı ki, sanki bir Titan, Jussu’nun bedeninde konuşuyor gibiydi.
“Rusthas on binlerce yıl konuşulacak bir savunmaya şahit olacak,” diye devam etti Mu-Visala. Konuşurken hareketlerine geniş çenesinden sarkan üç titrek gıdı eşlik ediyordu. “Bir yardım buldum. Tam sekiz yüz bin Jaal gemisi buraya gelmek için hazırlanıyor. Ve Eswen ırkı. Ellerindeki Yıldız Kapılarını Barbarlara kaybetmemek için onlar da binlerce kasa atlas kristaliyle ana gezegenleri Mannath’ta hazır bekliyorlar...” Sesini giderek yükseltiyordu. Tekrar gerçek bir imparator gibi konuşmaya başlamıştı. “...çok yakında o hergelelere hak ettikleri dersi vereceğim. Hepiniz beni dinleyin. Buna inanırsak güçlü oluruz ve kim böylesi büyük bir güce karşı koyabilir?”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Şeref,” dedi alçak sesle İmparator Mu-Visala ve uzun parmağını kalabalık üzerinde gezdirdi. “Bu hain hepiniz adına mı konuşuyor?”
Beklemekten bıkkın bir sabırsızlıkla kumanda kolunu sonuna kadar ittim. Akrep bir ok gibi yerinden fırladı ve ikimizi de adeta koltuklarımıza çiviledi. Yüzümdeki kanın çekildiğini hissettim. Göğsüme büyük bir fil oturmuş gibiydi. Biz yanlarından fırtına gibi geçerken, tünel kirişlerindeki ışıklar artan bir hızla gökyü- zünde çakan şimşekler gibi defalarca Akrep’in içini aydınlatıp sön- düler. Kılavuz geminin son kelimesi biz tünelin ağzından uzaya çı- karken yetişti. “...bir!”
Reklam
“İnsanlar doğrular ve haksızlar diye değil, Köleler ve efendiler diye ikiye ayrılır.”
“Ama boş gökyüzü altında yalnızsak nasıl olur da gerçekten var olabiliriz.”
“İnsanlar ancak özgürlük için güzel ölmüşlerdir.”