Mevlana
Bir beytinde "Satrancı öyle oyna ki ta 700 sene sonra mat diyebilesin!" buyurmuştu. Keramet ki ne keramet!.. Unesco 1973 yılını onun 700. ölüm yıldönümüne adarken elbette bu beyitten habersizdi ve o, bütün dünyaya öyle muhteşem bir şah çekti ki..
Mevlana bir beytinde:
"Satrancı öyle oyna ki, ta yedi yüz sene sonra mat diyebilesin." buyurmuştu. Keramet ki ne keramet!.. UNESCO 1973 yılını onun 700. ölüm yıldönümüne adarken elbette bu beyitten habersizdi ve o, bütün dünyaya muhteşem bir şah çekti ki, sarhoşlukları gittikçe büyüyor.
Sayfa 3 - KapıKitabı okudu
Reklam
Gülsem mi üzülsem mi bilemedim ama çok komik
Devletin en tepesi Cumhurbaşkanlığı resmi sitesi "Tayyip Erdoğan, 1973 yılında İmam Hatip Lisesi'nden, 1981 yılında ise Marmara Üniversitesi İktisad ve Ticari Bilimler Fakültesi'nden mezun oldu" diyor. Yani aradan geçen tam 8 sene. Bu 8 sene de kayıp. Marmara Üniversitesi resmi sitesinde üniversitenin 1982 yılında kurulduğu yazıyor. Yani Erdoğan'ın mezun olduğu tarihten tam bir yıl sonra.
Sayfa 52 - Destek Yayınları- 13.baskı, Mart 2015Kitabı okudu
Çin Astrolojisi
Birçok diğer kültürdeki gibi, antik Çin halkı da bazı astrolojik olaylarla insanların kişiliklerinin farklı yanları arasında bağlantı kurardı. Çin Takvimi’nin her yılı, toplam on iki tane olmak üzere kendine has özellikleri olan ve o sene doğan herkese bu özellikleri aktaran farklı bir hayvanla bağdaştırılırdı. Aynı hayvanlar ayrıca (ikişer
"Reis" olma farkı (!)
Devletin en tepesi Cumhurbaşkanlığı resmi sitesi “Tayyip Erdoğan, 1973 yılında İmam Hatip Lisesi’nden, 1981 yılında ise Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu” diyor. Yani aradan geçen tam 8 sene. Bu 8 sene de kayıp. Marmara Üniversitesi resmi sitesinde üniversitenin 1982 yılında kurulduğu yazıyor. Yani Erdoğan’ın mezun olduğu tarihten tam bir yıl sonra.
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl son zamanlarında yazdığı şiirlerinde ölümü beklediğini belirtmekte ve "hoşgeldin ölüm!" Demektedir.(...) 1973 yılında , on sene sonra son ânında tebessüm edişini tasvir edercesine şöyle demektedir: " Bu dünyada renk ,nakış,lezzet,ne varsa küsüm; Gözümde son mağfiret, Azrail'e tebessüm..."
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Mevlana Bir beytinde "Satrancı öyle oyna ki ta 700 sene sonra mat diyebilesin!" buyurmuştu. Keramet ki ne keramet!.. Unesco 1973 yılını onun 700. ölüm yıldönümüne adarken elbette bu beyitten habersizdi ve o, bütün dünyaya öyle muhteşem bir şah çekti ki..
Osman Yüksel’in annesi Emine Hanım, 28 Mart 1928 tarihinde veremden vefat etti. Osman Yüksel 11 yasında iken annesinin ölümü üzerine çok ağlamıstır. Annesinin vefatından 45 yıl sonra günlüğünde yazdığı yazı, annesine olan bağlılığını göstermektedir: “Anam Seninle Bulusabilecek miyiz? (28 Mart 1973) 1928’in 28 Mart Salı günü zavallı anacığım ölmüstü. Yukarı mutbahta ocakta ates yanıyordu. Ben ocağın basında kıvrılmıs uyur gibi yapıyor, yatıyordum. Anam asağı odada babamın odasında zekârat çekiyordu. Kadınlar konusuyorlardı: “Sabaha çıkmaz, ölür. Bu çocuklar ne olacak?” Evet, biz ne olacaktık. Bugün 28 Mart 1973. Kaç sene olmus anam öleli. Demek 45 yıl olmus. 41 yasındaydı rahmetli. Sağ olsaydı 86 yasında olacaktı. Çok mu? Daha saçlarında bir tane ak yoktu. Benim güzel anam, neseli, kalender, çalıskan anam. Anam veremden uzun zamandır yatıyordu. Verem anama ayrı bir güzellik vermisti. Beyaz arı-duru bir renge bürünmüstü. Yanaklarında hafif pembelik vardır. Gözleri, ah gözleri… gözlerinin içi gülerdi anamın. Ah o ana gözler… bizlere, evlatlarına bakarken gülen gözleri” (Türk Edebiyatı: S.133, s.16).
Kadınlar konusuyorlardı: “Sabaha çıkmaz, ölür. Bu çocuklar ne olacak?” Evet, biz ne olacaktık. Bugün 28 Mart 1973. Kaç sene olmus anam öleli. Demek 45 yıl olmus. 41 yasındaydı rahmetli. Sağ olsaydı 86 yasında olacaktı. Çok mu? Daha saçlarında bir tane ak yoktu. Benim güzel anam, neseli, kalender, çalıskan anam. Anam veremden uzun zamandır yatıyordu. Verem anama ayrı bir güzellik vermisti. Beyaz arı-duru bir renge bürünmüstü. Yanaklarında hafif pembelik vardır. Gözleri, ah gözleri… gözlerinin içi gülerdi anamın. Ah o ana gözler… bizlere, evlatlarına bakarken gülen gözleri” (Türk Edebiyatı: S.133, s.16).
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.