Biliyor olupta kabullenememek …
“Senden giden şey senin için yaratılmadı ,senin için yaratılan şey ise asla senden gitmeyecek “
En ufak bir imtihanda bile enikler gibi cıyaklıyoruz. Sonra da bizden neden hiçbir şey olmuyor, diyoruz. Senin râzı olmadığın bir Rabb senden niye râzı olsun ki!
Reklam
Güzel bir gün...:)
Senin ne sevdiğini biliyorum deyip yüzüme tebessüm ekti... Bazı insanlar iyiki varlar...🩷 Biri şöyle demiş; "Herkes mektup okumak istiyor, yazmak değil. Çiçekleri koklayıp koparmak istiyor insanlar, ekmeye yanaşmıyor kimse. Ve kışın yüzüne bakmadıkları sularda yazın serinlemek istiyorlar, emek o kadar yabancı bir kavram ki bu yüzyıla. Sevilmek herkesin derdi, sevmekten söz eden yok." youtu.be/RxzjPvlCWdI?si=...
Yoldan geçerken hoşuna gidip kopardığın bir çiçekten ibaretmişim senin için. Bir daha hiç yüzünü açmayacağın bir kitabın arasına kapatmışsın beni, tozlu raflarda kuruyup gidiyorum. -k
Rabbim! Geceyi yararak çıkan güneş gibi karanlıklarımızı senin rahmetinle aydınlatabilelim. Gözümüzü, gönlümüzü, kulağımızı aç! Aç ki senin yolunda kararlılıkla yürüyelim. Katı geleneklerimizi, katı duvarlarımızı vahyinle yıkabilelim.
Allah'ın senin için seçtiği, senin dar kafanla seçtiğinin üzerindedir. İsmet Özel
Reklam
Tekrar hatırlatmak istiyorum:
Lütfen kendini, gereğinden fazla yıpratma, hırpalama.. kendine, iyi davran....çünkü en yakının, yine kendinsin! Senin olan, seni bulur! Kaçsan da, başkası alsa da, ait olmadığın yerlere gitsen de... Hayır asla olmaz desen de... Gökte sana yazılan, sana ait olan Yerde de sana gelecektir...🌻💐
Yeni bir gün doğdu Rabbim. Bu günü ibadetle açabileyim. Senin mağfiret ve rızanla kapatabileyim. Bugün, iyilikler yapabilmem için beni vesile kıl. Onları kat kat çoğalt, günahlarımı bağışla. Çünkü çok bağışlayan, kullarına ihsan eden, onları çok sevensin.
Gidelim buradan
Gidelim buradan... Göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim. Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık. Yağmuru güzel yağan bir yerlere gidelim. Gidelim buradan... Burası bizim değil. Nasıl başederiz bu kadar saçmalıkla? Her şeye sıfırdan başlanabilecek bir yerlere gidelim. Gidelim buradan... İlaçlarını yanına alma. Kitaplarımı almayayım ben de. Biraz da onlar çıldırtmıyor mu bizi? Havası ilaç, denizi kitap bir yerlere gidelim. Gidelim buradan... Bıktım tepemizde sallanan manasız sorulardan. Soru sorma artık bana. Soru sormayayım sana. Her türlü sorunun tedavülden kalktığı bir yerlere gidelim. Gidelim buradan. Burada insanlar kötü. Hep bir şeyler anlatmamızı bekliyorlar, hep bir şeyler anlatmamızı isteyecekler, bitmeyecek bu hiç bitmeyecek. Kimseye bir şey anlatmak zorunda kalmayacağımız bir yerlere gidelim. Gidelim buradan... Bak uyuyamıyorum yine. Senin de uykuların defolu, bölük pörçük. Huzur içinde uyuyabileceğimiz bir yerlere gidelim. Gidelim buradan. Ya sen bana gel ya da ben geleyim sana. Sonra gidelim. Hadi... Ali Lidar
seninle olan sohbetlerimiz; benim hayallerim, senin pişmanlıkların üzerineydi. benim hayallerimde sen, senin pişmanlıklarında ben vardım, belki de bu yüzden yarım kaldık...
Reklam
“Bu Dünyada Ahde Vefa Kalmamış!” Dedirtmem
Hz. Ömer Ömer Radiyallahü Anh’ın hilafeti döneminde, gerçekleşen gerçek ve muhteşem bir hikâye… Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Ashab-ı Kiram ile beraber bir mecliste oturuyorlarken, karşıdan üç kişinin gelmekte olduğunu gördüler. Bu gelen kimseler, bir delikanlıyı yakalayıp ellerinden sıkıca tutmuşlar ve belli ki halifenin huzuruna çıkarmak üzere
"Hayatına fazla gün katmak senin elinde değil. Ama gününe fazla hayat katmak senin elindedir. Hayatından gün çalanlara değil, gününe hayat katanlara değer vermek gerekir." - Lâ Edrî
Katre-i Matem
Kağıt kesiği gibi belli belirsiz bir sızı bir acı Yorgun, argın ve sensiz geçen günler, Nasıl hissedeceğimi bilemediğim günlerden Yazıyorum... Noktası virgülüne kavuşuyor, Benim sana kavuşamadığım günlere kırgınım, Kafamı kaldırıp bakıyorum evimizin damından Bir deniz ve birkaç gemi, İskelenin ışıklarına seyre dalıyorum, Gelip giden gemiler ıssızlaştırıyor beni, Gözüme bir sis iniyor ve buğusundan bakıyorum sensizliğe, Hüzn-ü hecem ve bir katre-i matem Hem-dem olduğumda ve yalnızlığımla başbaşa kaldığımda, Hissetsem ya kalbimde senin varlığını, Geçtiğim sokaklarda bilsem ya yakınlarda bir yerlerde olduğunu, Anlasam ya seninde beni böyle beklediğini, Noktam virgülüne kavuşuyor ama, Akrep yelkovandan çok uzak geliyor bana, Ve bazen... Zorlanıyorum yokluğuna.
Gözlerim Gözlerinde Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin? Hep böyle içinde uzak bir işik mi yanar? Bakişlarinda beni dinlendiren bir şey var; Kiyisindaymiş gibi en sakin denizlerin... Bir yelkenliyim şimdi ben senin limaninda Firtinalardan geldim sende dinleniyorum. Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum; En eşsiz dakikalar sürsün senin yaninda... Hiç yumma gözlerini, işigin eksilmesin, Gündüzüm aydinligim, ipek böcegim benim! Güz bahçemde açilmiş o son çiçegim benim! Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin; Ayirma gözlerimden çocuksu gözlerini, O sakin o yalansiz, o kuytu gözlerini. Ümit Yaşar Oğuzcan
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.