Yemin ederim ki, yüzünü gördüğümden beri tüm dünya bir hayal, tüm dünya hileli.
Bahçe şaşırmış, hangisi yaprak çiçek hangisi.
Kuşlar kendinden; bilememiş hangisi
tuzak hangisi kuş yemi.
Varlığından öylesine habersizdiler ki, Pervane Sabır'ın öykülerindeki cinlerden biri gibi havaya karışıp gitmişti sanki.
Bu, bir hançer gibi saplandı içine. O gece yatağında çıt çıkarmadan ağladı.
....Pervane'nin boynuna dolanmış olan göbek bağından zorla kurtarması gerekti. Pervane en kötü anlarında, bir "kendinden nefret" seninle kapılıp gittiğinde göbek bağının bir bildiği varmış diye düşünüyor.
Sesine Abdullah'ın onda hiç görmediği bir tutukluk gelmişti; ağzından çıkan her sözcük bir ağırlığın altında eziliyordu sanki. Uzun sessizliklere gömülüyor, yüzü kepenkleri indiriyordu.