Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Semiha E.

Türkiye yedi bölgedir. Peki, niye yedi bölgedir? Niye sekiz değildir mesela? Ya da altı, dokuz? ..... Hiç sormayız kendimize... Öyle dendiği için, öyle kabul ederiz. Çünkü... Mustafa Kemal öldükten sonra, 1941 de, Birinci Coğrafya Kongresini topladılar. Saygın coğrafyacılarımız masaya oturmaya hazırlanıyordu ki, Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD den "Biz bu işlerde tecrübeliyiz, yardımcı olalım" teklifi geldi. E iyi niyetle yardımcı olmaya gayret eden bu ülkelere "hayır" denmedi tabii, "Buyrun yardımcı olun" dendi. Profesörler gönderdiler. Bi yardımcı oldular... Türkiye yedi bölge. Parçalar boyandı. Yerlerine tak'ıldı. Aynı'lıklar değil, ayrı'lıklar benimsetildi. Sök'meye hazır hale getirildi.
Sayfa 127 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Çok güvenirim anketlere... ... Sor hobilerimizi mesela... Banko ne çıkar? "Kitap okumak" çıkar. Halbuki hepimiz biliyoruz ki, kıçımızı silmek için tükettiğimiz tuvalet kağıdı miktarı, beynimizi parlatmak için tükettiğimiz kağıt miktarından fazla.
Sayfa 86 - Doğan KitapKitabı okuyor
O güzel adam ise, hayatı boyunca, bi tek oyuncak aldı... 72 sene geçmesine rağmen, hâlâ, günlüğü 50 bin dolardan kiralanabilecek kadar değerli Savarona... Almaya kalk bugün... İlk fiyatının 50 katı. Vizyoner yatırımıdır çünkü. Ve, eminim ki, önceki gece Anıtkabir' in avlusunda volta atarken gülümsemiştir, "İster misin çok değerlendi diye, burayı da TOKİ ye versinler İsmet!"
Sayfa 40 - Doğan KitapKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hırka, anneniz üşüdüğünde giydiğiniz bir kıyafettir."
Sayfa 191 - Buzdağı YayıneviKitabı okudu
Hep iyi niyetimizden...
Ebeveynler olarak, çocuklarımızı kontrol etmek isteriz. Kontrol etmenin bir yolu mümkün olduğunca çok şeyi onlar için yapmaktır. Ancak onlar adına ne kadar çok şey yaparsak onlar kendileri adına o kadar az şey yaparlar ve kararlarını onlar adına vermemiz için bize o kadar bağımlı olurlar. Çocuklarımızın sağlıklı ve güçlü olduklarından emin olmak isteriz, bu yüzden ne yiyeceklerine biz karar veririz. Güzel görünmelerini isteriz, bu yüzden kıyafetlerini biz seçeriz ve hangi pantolanla hangi tişörtü giymeleri gerektiğini söyleriz. En yüksek notu almalarını isteriz, bu yüzden ödevlerine yardımcı oluruz. Çok yönlü olmalarını isteriz, bu yüzden onları baleye, kaykay sürmeye, küçükler ligine ve sanat derslerine gitmeye zorlarız. Çocuklarımızın ortaya çıkmakta olan kimliklerine izin verme konusundaki isteksizliğimiz, çocukların bir şeyleri kendi yöntemleriyle değil de bizim istediğimiz gibi yapmalarını sağlama ihtiyacımızdan kaynaklanmaktadır.
Sayfa 184 - Buzdağı YayıneviKitabı okudu
Reklam
İronik olan şudur ki bizim için daha az önemli olan diğer insanların duygularını, bizim için çok şey ifade eden çocuğumuzun duygularından daha çok umursarız.
Sayfa 172 - Buzdağı YayıneviKitabı okudu
Herkesi aynileştirme, tek tipleştirme ve dahi İslamlaştırma gibi bir görevi ne İslam dini verir insana, ne de bu durum modern hukuka uygundur. Bir tarafta "leküm diniküm veliyedin" diyeceksiniz veya "la ikrahe fiddin" ayetini okuyacaksınız; diğer tarafta isteyen istenmeyen herkesin çocuğunu kendiniz gibi inanması ve yaşaması için politikalar üreteceksiniz.
Sayfa 221 - Halk KitabeviKitabı okudu
Özgürlüğün olmadığı yerde hukuk, hukukun olmadığı yerde adalet, adaletin olmadığı yerde ahlak yoktur.
Sayfa 156 - Halk KitabeviKitabı okudu
... Yaklaşık iki yüzyıllık bir zincirin son halkası olarak, Kadim Osmanlı rejiminin halka dönüşüdür Cumhuriyet. Sadece devlete hizmet verecek olan bürokratik elitin değil, halkı ve onun aydınlanmasını merkeze alan ve bunun temeline de okuryazarlığı ve özgür düşünceyi yerleştiren anlayıştır Cumhuriyet. İnsan temelli dünya görüşünü şiar edinmiş bir harekettir Cumhuriyet. ....
Sayfa 118 - Halk KitabeviKitabı okudu
Suçluluk hissetmeyen bir çocuk çoğunlukla vicdanı olmayan bir çocuktur. Suçluluk, kötü davranış karşısında hissedilmesi gereken bir duygudur fakat ceza, çocuğun kendini suçlu hissetme fırsatını elinden alarak onun vicdanının gelişmesini engeller.
Sayfa 113 - Buzdağı YayıneviKitabı okudu
Reklam
"Ya öğrenen ol, ya öğreten, ya da bunları seven ol, dördüncüsü olma, helak olursun."
Sayfa 73 - Halk KitabeviKitabı okudu
"Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi? Tarihi"tekerrür" diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?" .... Evet, niye ibret alınmadı? İbret, basireti gerektirir çünkü... Derin bir görüş ve kavrayış içinde uzağı görme yetisi ister. Tarihin bir yerlerinde takılıp kalmadan, yaşamın içinden geleceğe projeksiyon tutmayı gerektirir. Farklı tecrübeleri, aklın ışığında okumayı ve aydınlanmayı şart kılar.
Sayfa 51 - Halk KitabeviKitabı okudu
Hak yemek, sol elle yemek yemek kadar dikkat çekmedi bu ülkede.
Sayfa 89 - Halk KitabeviKitabı okudu
"Dışardaki gürültüye o kadar çok kulak kabartmışlar ki kendi vicdanlarının, ruhlarının sesini duyamıyorlar."der Nietzsche.
Sayfa 86 - Halk KitabeviKitabı okudu
Bir yarışta, birinci olmanın yeterlilik koşulu ikinciden iyi olmaktır. İddialı bir ikincisi olmayan yarışın birincisi de, dikkatli olmayacağı gibi çıtayı yükseltecek işler de yapmayacaktır. Yani güçlü muhalefet güçlü iktidar doğurur.
Sayfa 42 - Halk KitabeviKitabı okudu
241 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.