- Niçin seversin Güntülü?
- Sevginin niçini olmaz ki efendim... Düşünsem belki makul bir sebep bulabilirim. Fakat bu hakiki sebep olmaz. Çünkü biz önce severiz. Sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız. Bu da hodbinliğimizden doğar efendim.
Sevdiğimiz yazarlardan Murat Terlemez makale, tez ve elektronik yayınlardan tarayarak oluşturduğu bu güzel kitap futbol tarihi üzerine, futbol bilgisinden ziyade özellikle Türkiye'deki tarihi gelişimini ele alan yazarımız, daha önce hiç duymadığımız bilgileri derleyip bu kitapta toparlamış. Osmanlı Dönemi'nde futbolun doğuşuyla başlayan eser; o dönemde yapılan müsabakalar, futbol kulüpleri, futbol ligleri, futbol sahaları, futbol dergileri ve futbola dair ilkleri bizlerle paylaşmış. Özellikle futbolseverlerin ilgi ile okuyacağı bu kitapta enteresan bilgiler var. Bazı futbol takımlarının ilk amblemlerinin ve o dönemin dergi haberlerinin fotoğraflarını da paylaşması da güzel olmuş. Yapılan maçların uzunca bir skor listesini tek tek okuduğumu da itiraf ediyorum.
Osmanlı' da hangi yıllarda futbol oynanmaya başlamıştır?
İlk Türk futbolcusu kimdir?
İlk Türk futbol takımının adı nedir?
Osmanlı'nın ilk tescilli kulübü hangisidir?
Bu ve daha birçok soruya cevap veren bu akıcı kitabı futbolseverler sevecektir.
“Sevilmek istediğimiz için anlaşılmak isteriz ve sevdiğimiz için de, sevilmek isteriz. Başkalarının anlayışı ilgimizi çekmez, başkalarının aşkı münasebetsizlik gibi gelir bize.”
“Sevdiğimiz birini yeniden görmek, polisiye romanlarda anlatıldığı gibi, karşı konulamaz bir zorunluluğun etkisiyle yeniden ‘suç mahalline’ dönmek gibi bir şey değil mi?”
Sahip olduğumuz her şeyin ve sevdiğimiz herkesin bir gün yok olacağını asla unutmamalıyız.Bu hep aklımızda tutmamız ama karamsarlığa kapılmamamız gereken bir şeydir.Bir şeylerin kalıcı olmadığının farkında olmak bizi üzmemeli,anı ve etrafımızdakileri sevmemize yardımcı olmalıdır.”İnsanoğlu kısa ömürlü ve bozulabilen bir şeydir.”
Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır
acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan
karabasanlar gibi çizer kadınların yüzünü.
Ve sevinçlerimiz vurur gözlerine kadınların
göllerde ışıyan seher vakitleri gibi.
Hayallerimiz yüzlerindedir sevdiğimiz kadınların,
görelim görmeyelim karşımızda dururlar
gerçeğimize en yakın ve en uzak.