Her yaşın ayrı güzelliği olduğu kadar, her yaşın farklı zorlukları var. Hayata tutunmaya çalışan herkes, bir alanda başarılı olurken başka bir alanda aynı başarıyı gösteremedi. Fırsatlar kaçtı. Mutluluk arayışları hiç bitmedi. Ah bir türlü sevmeyi bilemeyenler! Ah sevmekte geç kalanlar! Ah, yıllar sonra sevilmediğini düşünenler! Biliyorum birçoğunuz yorgunsunuz. Pes etmek istemiyorsunuz ancak acı gerçeklerden kaçış yok. Bazılarımız çok şey kaçırdı bu hayatta. Talihinizin çarkı yüzünüze gülmezse sizin yapacak bir şeyiniz yok. Mutlu olmak için sihirli değnek aranır mı hiç?
Ağlamalı mıyım, bilmiyorum devrilen yıllara. Kurmaktan el çekemediğimiz düşler nerede? Sevgiden ve güzel hislerden utanır mı insan? Hüzün yüklü, geçmişe dönük muhasebe... 90'lı yıllara gidelim ve Bendeniz'in "Ağlayayım mı?" adlı şarkısının sözlerini okuyalım. Bu şarkıyı yol ayrımında olan gönül dostlarına armağan ediyorum.
"Ağlayayım mı devrilen yıllara
Göz yumdum sade birkaç anıya
Utanma, sıkılma benden, mecburum
Olgunum, anlarım derdinden, yorgunum
Bazen utanıyorum sevgimden
Bazen korkuyorum ölümden
Neler geçer yâr sözünden
Hüzün geçer gül yüzünden
Yaşın kadar geçtim sevgiden
Her sevgi değildi böyle derinden
Önce heyecandan, sonra yaşlılıktan
Titriyor, titriyor, titriyor ellerim
Ne olur kızma!
Genç değilim ki sevgilim"