Mutluluk içinizden gelen bir şey olmalıdır ve sevgilinize ya da eşinize bağlı olmamalıdır. İyiliğiniz onların değil, sizin sorumluluğunuzdur. Aynı şekilde onların iyiliği de sizin değil, kendi sorumluluklarıdır.
Duygusuzluğun hüküm sürdüğü dünyamızda çokça karşılaştığımız, hayat dolu ve merhametli bir insanın korkuyla baktığı ve göğsünde kalp yerine taş tabutun içinde ceset taşıyor gibi görünen garip yaratıklardan birine dönüşmeye hazırdı.
Gözleriniz bazen öyle bir ışık taşıyor ki, ben hiç böyle göz görmedim, çiçeklere benziyor. Ne? Hayır hayır, çiçeklere değil belki de şeye... Ben size öylesine vuruldum ki, her şey boşuna.
İlk duyduğum, kendimi böyle açıkta bulmaktan doğan salakça bir şaşkınlık oldu: ama bu duygu az sonra yerini acı bir üzüntüye bıraktı; hala hayatta oluşumun üzüntüsünden ağlıyordum neredeyse.