O mektuba dair ne diyeceğimi hâlâ bilmiyorum, hâlâ düşünemiyorum. Kim olduğuna, neden böyle olduğuna dair tüm cevaplar orada vardı, ama öğrenmek işkenceydi artık. Böyle yapayalnız ölmesini hayal etmekte zorlanıyorum; bize özür borçlu olduğunu düşünerek gitmesi daha da beter; sana, bana, tüm sevenlerine rağmen kendisine belletilenlere körü körüne inanarak ölmesi ise bana ömrümün faydasız olduğunu, tek önemli görevimde çuvalladığımı hissettirdi.