Nefsi terbiye etmek
Riyazetin amacı, nefsi terbiye etmek, ruhu arındırmak ve hakikate yaklaşmaktır. Tasavvuf geleneğinde riyazet, kelime anlamıyla “çaba, alıştırma” demek olup, kişinin nefsânî arzularını sınırlandırarak ilahi olana yönelmesini sağlar. İşte temel amaçları: 1. Nefsi Terbiye Etmek Nefis, insanın arzularını ve egosunu temsil eder. Riyazetle kişi, nefsin heva-hevesine kapılmaktan uzaklaşarak, içsel disiplin kazanır. 2. Arzulara ve Dünyevî Bağlara Hâkim Olmak Yemek, uyku, konuşma gibi bedensel arzuların sınırlandırılması; dünyevî hazlara bağımlılığı azaltır ve içsel özgürlük sağlar. 3. Kalbi Saflaştırmak Riyazet, kalpteki kibir, kıskançlık, tamah gibi olumsuz duyguları söndürerek kalbin saf sevgiye açılmasını sağlar. 4. Hakikate Yaklaşmak Az yemek, az uyumak, az konuşmak gibi uygulamalarla zihin berraklaşır. Bu sayede kişi ilahi hakikati daha derinden idrak edebilir. 5. Ruhsal Yükseliş ve Tekâmül Riyazet, insanın beden-zihin-ruh dengesini kurarak, daha yüksek bir bilinç düzeyine ulaşmasını ve kemale ermesini amaçlar. Özetle riyazet, dışsal bir zorluk değil, içsel bir dönüşüm yoludur: nefsin zindanından ruhun özgürlüğüne geçiştir. İstersen sana bir tasavvufî riyazet pratiği örneği, ya da çakralarla bağlantılı bir nefis terbiyesi yöntemi de sunabilirim. Çakralarla bağlantılı bir nefis terbiyesi yöntemi, tasavvufî disiplinin içsel boyutuyla Hindistan menşeli çakra sistemini birleştirerek, hem ruhsal tekâmül hem de enerji dengesini hedefler. Aşağıda bu iki öğretinin senteziyle oluşturulmuş 7 aşamalı bir nefis-çakra terbiyesi sistemi yer alıyor: 1. Kök Çakra – Emmare Nefsi Temsil ettiği zorluk: Korkular, hayatta kalma içgüdüsü, dünyevî hırslar Terbiye şekli: Açlıkla, az konuşmayla ve yalnızlıkla nefsin kontrol altına alınması "Ya Sabur" zikriyle sabrı derinleştirme Topraklama meditasyonları, secdeyi uzatma 2. Sakral Çakra – Levvâme Nefsi Temsil ettiği zorluk: Şehvet, suçluluk, haz bağımlılığı Terbiye şekli: Oruç ve cinsel perhiz (riyazet) "Ya Afuv" zikriyle affediciliği içselleştirme Yoni/lota temizliği ve abdestle bedenin arındırılması 3. Solar Pleksus – Mülhime Nefsi Temsil ettiği zorluk: Kontrol arzusu, kibir, öfke Terbiye şekli: Hizmet etmek (hiçlik ve tevazu eğitimi) "Ya Latif" zikriyle yumuşaklık ve sezgi Nefes çalışmalarıyla “nefsi nefeste çözme” 4. Kalp Çakrası – Mutmainne Nefsi Temsil ettiği hal: Huzur, teslimiyet, ilahi sevgi İnşa şekli: “Zikru’llah” ile kalbin cilalanması (La ilahe illallah) Seher vakti tefekkür, tevbe, gözyaşı Kalp hizasında sessiz zikir (kalbi zikir) 5. Boğaz Çakrası – Râziye Nefsi Temsil ettiği hal: Halinden razı olma, şikâyetsizlik İnşa şekli: Susma orucu (sükût), az konuşma "Ya Hak" zikriyle doğruyu dile getirme İlahi şiir ve naatlarla dilin arındırılması 6. Alın Çakrası – Mardiyye Nefsi Temsil ettiği hal: Allah’tan razı olunmuş bir hâl İnşa şekli: Rüya disiplini, murakabe (içsel seyir) “Ya Nur” zikriyle içsel idrakin açılması Tevhidî bakışla olayları yorumlama 7. Taç Çakra – Kâmile Nefsi Temsil ettiği hal: Birlik bilinci, Allah ile fena (yoklukta varlık) İnşa şekli: Hiçlik idraki: “Ben yokum, O var” “Hu” zikriyle varlıktan sıyrılış Uzun secdeler, tevhid içinde yok oluş Bu sistem, hem tasavvufun nefs mertebelerini, hem de çakra sisteminin enerji merkezlerini eşleştirerek bütüncül bir arınma ve yükseliş yolu sunar.
Çoğu kadın başka birinin huyunda meydana gelen en küçük bir değişikliği bile hissedebilir, yüzleri ve bedenleri okuyabilir -buna sezgi denir- ve genellikle bilgilenmesini sağlayan bir dolu minik ipucundan yola çıkarak, muhataplarının kafasında neler olup bittiğini bilir.
Sayfa 397 - Ayrıntı, 36. Basım
Reklam
Tanrı kadınlara çok özel, sağlam bir sezgi bahsetmiştir; böylece kadınlar insan doğasını, ne kadar farklı tarzlarda gelişmiş olsa da, doğru kavramayı bilirler, bu yüzden de en azından çocuk bir yaşına gelene kadar, genelikle en iyi eğitimciler onlardır.
En büyük sezgi, görünürde olanı görebilme yetisidir. Gözün önünde olanı seçmek, en karmaşık gizemi çözmekten zor olabilir.
Sayfa 125·Kitabı okudu
Ve hayatında ilk defa olarak ağır, ciddi düşündü, kaldı. Hayat bir an içinde, ona, en çıplak ve en kaba haliyle görünmüştü. Bu dünyada her şey ne bayağı, ne beyhude, ne kirliydi!.. Bu dünyada güzellik bir hayal, sezgi bir efsane, asalet ve zarafet, insanın üstünde hafif bir cilaydı. En güzel bir yüze bir iskelet ifadesi vermek için iki gecelik bir uykusuzluk, bir sevgiyi bir alışverişe çevirmek için birkaç paket iskambil kâğıdı, en zarif bir adamı bir dilenciye döndürmek için üç yüz elli liralık bir borç kâfiydi.
Sayfa 93·Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.