Marksist ateizmin acımasızca uygulandığı Sovyetler'de dini hayat özellikle 1920'den sonra ciddi kısıtlamalara ve tahriplere maruz kalır. Bunların en sert olanları Stalin döneminde yaşanacaktır. "Batıl inançlarla mücadele" adı altında çıkarılan genelgelerle Ortodoks, Katolik, Şii, Protestan ve Şaman ayırt etmeksizin her türlü dini inanç bu zulümden nasibine düşeni alır. Ateist eğitime öncelikle küçük yaşlarda başlatılır. Din eğitimi yapıldığı gerekçesiyle birçok çocuk ailelerinden alınıp yetimhanelere konulur. Binlerce kilise, sinagog, camii ya yıkılır veya başka ihtiyaçlar için kullanılır. Kiliselere ait binlerce ikona yakılır. Ateizm müzeleri oluşturulur. Özellikle Paskalya ve Noel kutlamaları günlerinde ateizm karnavalları düzenlenir. Birçok dindar aile Sibirya'ya veya Solovki Adaları'na sürgüne gönderilir.
Sayfa 77 - İsmail TaşpınarKitabı okuyor
Ve Dikiş İğnesi!
Çin'de ve Sibirya'da bundan 40.000 yıl önce ilk kıyafetlerin yapılışı, delikli dikiş iğnesinin icadından önceye dayanıyor. Zira kumaşları ve tabaklanmış derileri uç uça dikmek için kemikten yapılma çok ince bir tığ yeterlidir. Francesco d'Errico'nun açıkladığı üzere "deride delikler açmak için kullanılan en eski aletler, 80.000 ila 70.000 yıl öncesinde Afrika'da bulundu. Bunlar, Güney Afrika'daki Blombos kazı alanında bulunan, ısıyla sertleştirilmiş tığlardır."
Reklam
132 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Gülüm Bir Adamın Düşü
"Görüyorsunuz ya, benim için hiçbir şeyin önemi olmasa da, hislerim ölmemişti, acı hissedebiliyorum." "Neden insanları sevmiyordum, neden nefret ediyordum onlardan, neden bağışlayamıyordum onları? Onlara duyduğum sevgide bir hüzün vardı: neden..." "Kötülüğün insanlara özgü doğal bir güzellik olduğuna inanmak
Gülünç Bir Adamın Düşü
Gülünç Bir Adamın DüşüFyodor Dostoyevski · Helikopter Yayınları · 20161,485 okunma
Köpekler, Canis lupus (Bozkurt) Kurt familyasının alt türüdür.
Köpeklerle insanların ve dahi Türklerin dostluğu; insanlık tarihi kadar eskidir. Sibirya, Saymalı Taş ve Tamgalısay kaya resimleri incelendiğinde köpeği ilk evcilleştirenlerin Türkler olduğu, Buzul çağında Türklerin köpeklerle Mamut avladıkları, kızaklarla kaydıkları, birlikte avlandıkları görülür. Tarih boyu; Köpeklerle insanlar ve özelde
Ne kadar düşünüyorsam, bu hayatı sürdürmek boşuna! Ben toplumun bir mikrobu olmuşum, zarar veren bir varlık. Başkaları­nın sırtına yük. Bazen deliliğim başlıyor. Uzağa, çok uzağa, kendi­ mi unutacağım bir yere gitmek, unutulmak, kaybolmak, yok ol­mak istiyorum. Kendimden kaçıp, çok uzaklara, mesela Sibirya'ya gitmek, ahşap evlerde, çam ağaçlarının altında, gri gök ve karın, la­pa lapa yağan karın altında, gidip kendi hayatıma yeniden başla­mak istiyorum. Ya da mesela Hindistan'a gitmek, parlak güneşin altında, göğe başlarını uzatmış ormanların altında, acayip insanlar arasında, kimsenin beni tanımadığı, kimsenin dilimi bilmediği, her şeyi kendimde hissedeceğim bir yere gitmek istiyorum. Ne var ki bu iş için yaratılmadığımı görüyorum. Hayır, ben tembelin biri­yim. Yanlışlıkla dünyaya gelmişim.
Pdf
218 syf.
·
Not rated
Beyaz Geceler Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846’da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Byelinski bu eser üzerine Dostoyevski’den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan eserleri çağımızda edebiyat klasikleri arasında yer alsa da o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849’da I. Nikolay’ın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Sibirya sürgününden sonra yazdığı romanlarla tekrar eski ününe kavuştu. Bu kitapta sürgünden bir yıl önce yazdığı ve en tanınmış eserlerinden biri olan Beyaz Geceler’in yanı sıra hepsi 1848 yılına ait Başkasının Karısı ve Yatağın Altındaki Koca, Noel Ağacı ve Nikâh, Haysiyetli Hırsız, Yufka Yürekli öyküleri de yer almaktadır. Barış Zeren (1978): İ.Ü. Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Aynı üniversitede İktisat Tarihi Bilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi Slav Tarihi Bölümü’nde araştırmacı olarak bulundu. Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü ve Fransa’da EHESS’te doktora çalışmalarını sürdürüyor. İngilizce ve Rusça’dan sosyal bilim, tarih ve edebiyat çevirileri yapıyor.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074.8k okunma
Reklam
Atalarımızın eşleri aşerdiğinde genelde kaplan yüreği, kurt ciğeri, ayı böbreği gibi organlar arzu ederlerdi zira doğmaya hazırlanan bebeğin zayıf uzuvlarını tamamlamayı ya da güçlendirmeyi isterlerdi. Sibirya topraklarında bu gelenek halen uygulanmaktadır. Annesi bu tür hayvanlarla beslenen çocukların kişiliğinde yenen hayvanların güçlü özelliklerine rastlanır. Ayı kadar güçlü, kurt kadar bilge olabilirler.
Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından. Okyanus dalgaları üstünde bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı, kavrulmalı. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı. Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni. Ayaklarını Afrika'dan getirip bir kâğıt üzerine yapıştırmalıyım, saçların Sibirya'da olmalı, dudakların Çin'de. Gözlerin Hindistan'da bir mabudun gözleri olmalı, ellerin İtalya'da bir heykelin elleri. Bulsam da seni parça parça bulmalıyım. Yine de bir yerin eksik kalmalı. Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım. Ve tam seni tamamladığım anda ölmeliyim.
Sayfa 117 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Şevket Süreyya Aydemir'in Suyu Arayan Adam kitabında anlattığı Sibirya aklıma geliyor hep. Gerçekten iyi gözlemler yapmış o zaman. Sınırsız uçta yaşayan insanların yeri diye tarif ediyordu Sibirya'yı. Doğru tarif etmiş. Burada her şey sonsuz, sınır yok, sadece yeşillik ve boşluk var, gökyüzü var. Gökyüzü gri, yağmurlu olduğu için kapalı bir gökyüzü. Yeşillikler içinde yol alıyoruz. Her taraf yemyeşil, inanılmaz bir yeşillik. Yeşil bir deniz adeta. Yağmur hafif hafif devam ediyor.
Sayfa 154
On altıncı yüzyılda III. İvan'ın torunu IV. İvan -Korkunç İvan- zamanında, Moskova Dükalığı Rus Çarlığı oldu. IV. İvan ilk kez çar unvanıyla taç giyen kişiydi. O zaman on altı yaşında olan İvan, Romanov ailesinden bir kızla evlendi, o da ilk çariçe oldu. Böylece unvan olarak kendisini imparatorlarla eşitledi. Saltanat yılları (1547-84) boyunca, Kazan ve Astrahan hanlıklarını topraklarına kattı ve büyüklüğü dört milyon kilometrekare, neredeyse Hindistan alt-kıtası kadar olan Sibirya'yı fethetmeye başladı. Bu kuşkusuz modern anlamda, yani fethedilen topraklarda yaşayan nüfusun adetlerine, diline ve dinine saygı göstermeksizin, işgal ve kolonileştirme yoluyla ele geçirilen topraklar üzerinde merkezi ve sömürgeci bir hakimiyet kurma anlamında, bir imparatorluktu. Kendisi gibi İvan'ın emperyalistliği de zamanının standartlarında korkunç görünüyordu; baş vurduğu yöntemler arasında yerli nüfusların soykırıma varan katli, işkence ve sistematik tecavüz ve elbette kışkırtılan terör vardı. Çıktığı batı seferinden küçük bir olay onun kararlı yaklaşımına örnektir. 1563 yılında, Livonya Savaşı esnasında İvan, Polotsk adında, birkaç yüz Yahudi'nin yaşadığı bir Polonya-Litvanya kasabasını ele geçirmişti. Onlara ne yapılacağı sorulduğunda, kuşkusuz kasabanın geri kalanıyla aynı muameleye tabi tutulamayacağı için İvan "Nehirde [Dvina] vaftiz edin hepsini; kabul etmeyenleri boğun," yanıtını vermişti. Tahmin edileceği üzere, çoğu kabul etmemiş, dolayısıyla boğulmuştur.
Sayfa 81 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.