Şu sıralar sis bağlamış tren garları gibiyim.
Veda kokuyor bir bir saç tellerim.
Göremiyor artık beklenen dönüşleri gözlerim.
Arzın yokuşuna doğru, hüküm giydirmiş bana bedenim.
Sun ey sâkî sun!
Yıllanmış şarapla, kadeh devirt bana meclisinde.
Demle beni gökkubbenin sıla kokan gölgesinde.
Ne çelişkidir böyle, bana huzur veren Ney sesinde,
Kayboluyorum, girdabın en haşyetli dibinde.
Ve sonra bir kelebek gibiyim.
Sûretim cıvıl cıvıl, âb-ı hayât misaliyim.
Lakin vakitsiz ölüm değil mi kaderim.
Her kanat çırpınışımda, yokoluşumu hissederim.
Evet, işte ben ölümün içimdeki en aciz fânîyim.
SULTAN KORKMAZ