Koca nüfuslar, koca şehirler ve halklar hastalanıp deliriyordu. Herkes kaygılıydı ve anlamıyordu birbirini, herkes doğrunun bir tek kendisinde olduğunu düşünüyor ve diğerine bakarken acı çekiyordu; göğsünü dövüyor, ağlıyor ve kollarını kavuşturuyordu. Bilmiyorlardı kimi nasıl yargılayacaklarını, anlaşamıyorlardı neyi kötülük neyi iyilik sayacakları konusunda.