Ben yurdumun en sert tütününden bir sigara yakıyorum
Dumanı ciğerlerime değil ta iliklerime çekiyorum
Ne kadar ürkek ceylan varsa asya çöllerinde
Domaniç yaylasında ne kadar dizginsiz at
başlıyorlar kılcal damarlarımda koşmaya
Sıcak solukları yalarken alnımı,toynaklarını hissediyorum alyuvarlarımda...
Senin namına yıldızları kıskanıyorum
Kimbilir kaç ışık yılı uzakta öfkeyle kollarını çemiriyor yalancı fecir
İmanım gibi biliyorum vakit asılmak vaktidir
Şimdiki Zaman Çekiminde Bir Mahkuma Mektup
Sana bu mektubu bir gece yarısında yazıyorum
azatlığın zirvesinde sohbete dalmış yıldızlar
zühre bir şarkı tutturmuş babilden kalan
zavallı dünya habersiz, zavallı dünya sağır
bir Harutla Marut birde ben dinliyorum
Derken kayıp gidiyor yıldızlardan birisi
Bir intikam fişeği gibi saplanıyor karanlığın