Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
144 syf.
7/10 puan verdi
Bizden Biri (spoiler içerir)
Toplumla iç içe olan yazarlar, toplumu eserlerinde doğru şekilde yansıtırlar. Sait Faik'te böyle biridir. Toplumcu-gerçekçi tarzda bir eser vermiştir. Mahalle Kahvesi kitabında, Sait Faik gözlemciliğini zirveye çıkarmıştır. Olan biteni o an ne görüyorsa aktarmıştır kitabına. Okurken olayların içine çekiyor, fakat uzun betimlemeler de bir
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
... Hayır diyor Sait Faik (ya da Sinağrit Baba). İmtihan geçirmemişse anlaşılmaz. İnsanın kendisinde var olduğuna inandığı özelliklere gerçekten sahip olup olmadığının anlaşılması için ille de sınanması gerekir.
Sayfa 33
Reklam
AGIT
Eski güzelliği kalmadı Burgazada'sının Balıklar hüzünlü martılar hüzünlü Denizin rengi bir hoş mavi Eski güzelliği kalmadı Burgazadası'nın. Topal Martı uçup gitti Sinagrit Baba son verdi hayatına En güzel karanfilleri kör Mustafa Getirdi Sait'in mezarına. Kiminle dertleşecek Barba Antimoslar Kim anlatacak Dalgıç'ın hikayesini Gayri Gdisya'nın yanık sesini Sana duyuramaz poyrazlar lodoslar. Özker YAŞIN
Sayfa 161 - Bilgi Yayınları, Beşinci Basım Eylül 2000Kitabı okudu
Cumhuriyetimizin 100. Yılında Sait Faik Abasıyanık.
Öykü, yazarın perspektifine teslim olmaktır. Bu teslimiyet, çok değerlidir. Ben sadece Sait Faik Abasıyanık'ın perspektifine teslim olmami kendisine de teslim olmaktan gurur duyarım. Cumhuriyetin 100. Yılında kitap okuma alışkanlığımız halen daha devam ediyor ise, bunun başlıca mimarlarından, tuğlası en kalın olan bana göre Sait Faik Abasıyanık'tan başkası değildir. Bu kesinlikle öznel bir görüştür. Hiç Sait Faik Abasıyanık okumamış okur da olabilir. Ancak okurun diğer okuduğu kitabın yazarı muhakkak Burgazada'da annesi ve köpeği ile yaşayan bu adamdan etkilenmiştir. Albert Camus, Sartre gibi yazarlar henüz tercüme edilmemişken Sait Faik buradaydı. Sinağrit Baba ve Plajdaki Ayna en sevdiğim iki öyküsüdür. Bugün Türk Edebiyatından alnımız açık, göğsümüzü gere gere bahsediyorsak en büyük pay sahibi Sait Faik Abasıyanık'tır. Teşekkür Ederim. Posta Müvezzili.
Sinağrit Baba onları kurtarmanın bu kadar kolay olduğunu biliyordu ama bildiği bir şey daha vardı, o da ister su, ister kara, ister hava, ister boşluk, ister hayvan, ister nebat âleminde olsun bir kişinin aklıyla hiçbir şey halledilemeyeceğini bilmesiydi.
Sinağrit Baba son nefesini, böylece hiçbir insanlık imtihanı geçirmemişin sandalında pişman ve mağlup verdi.
Reklam
Kimdi, neydi? Sinağrit Baba da bilemezdi. Ama, belki de ölünceye kadar cömert, cesur, mağrur yaşayacak olan bu adamın şu ana kadar bir defa bile bir imtihana sokulmadığını anlamıştı. Belki de sonuna kadar bu imtihandan kurtulacaktı.
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Birbirinden güzel yirmi iki öyküden oluşan harika bir kitaptı. Sait Faik, küçük şeylerden büyük öyküler çıkarmayı başaran büyük bir söz üstadıdır. O; bir mahalle kahvesinden, ihtiyar bir hallacın kirişinden, bir kehribar tesbihten, bir bardak sıcak sütten insanı sarıp sarmalayan sımsıcak öyküler yaratmayı başarıyor. Hep en farklının, en yeninin arandığı günümüzde hikayecilik anlayışı da bu arayıştan etkilenir. Kocaman, gösterişli paketlerdeki dandik hediyeler gibidir yeni dönem öyküleri. Oysa Sait Faik'te öykü, yıpranmış bir gazete kağıdına özensizce sarılmış eşsiz bir pırlanta gibidir. Özellikle kitaba da adını veren Mahalle Kahvesi, Baba Oğul, Hallaç, İzmir'e, Ermeni Balıkçı ile Topal Martı ve Sinagrit Baba adlı öykülere bayıldım. Çok keyifli bir okumaydı, şiddetle tavsiye ederim.
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
Ölmeden Evvel
Ölmeden evvel adama bir daha baktı. Namuslu, cesur, cömert ölecek olan bu adamın hakikatte korkakların en korkağı, namussuzların en namussuzu olduğu alnından okunuyordu. Bu adam o kadartalihliydi ki daha ikiyüzlülüğünü kendi kendisine bile duyacak fırsat düşmemişti. Yoksa Sinağrit baba yakalanır mıydı.
Oltada balık olmak
Sinağrit babaya büyüyen gözleriyle, “Bizi kurtar şu lanetlemeden,” der gibi bakıyorlardı.Sinağrit baba düşünüyordu. Gidip o yakamoz yapan misinaya bir diş vurdumuydu, tamamdı.Ama hiçbirini kurtarmıyor, hareketsiz duruyordu. Sinağrit babanın bildiği bir şey daha vardı. Bir kişinin aklıyla hiçbir şeyin halledilemeyeceğiydi…
Reklam
"Sinağrit Baba onları kurtarmanın bu kadar kolay olduğunu biliyordu ama bildiği bir şey daha vardı, o da ister su, ister kara, ister hava, ister boşluk, ister hayvan, ister nebat âleminde olsun bir kişinin aklıyla hiçbir şeyin halledilemeyeceğini bilmesiydi."
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Oltalar gitgide çoğalıyordu. Sinağrit ve mercanlar şehrinin göbeğinde şimdi tatlı tatlı sallanan on beş tane fener vardı. Öteki kovuklardan mercan balıkları çıkıyor, fenerlerden birine hücum ediyor, budalaca yakalanıyorlardı. Gözleri büyümüş bir halde yukarıya çıkarlarken dönüp tekrar aşağıya kadar geliyor, yukarıki dünyayı görmeye bir türlü karar veremiyorlardı. Sinağrit Baba'ya büyüyen gözleriyle, "Bizi kurtar şu lanetlemeden," der gibi bakıyorlardı. Sinağrit Baba düşünüyordu. Gidip o yakamoz yapan ipe bir diş vurdu mu idi, tamamdı. Ama hiçbirini kurtarmıyor, hareketsiz duruyordu. Sinağrit Baba onları kurtarmanın bu kadar kolay olduğunu biliyordu ama bildiği bir şey daha vardı. O da ister su, ister kara, ister hava, ister boşluk, ister hayvan, ister nebat âleminde olsun bir kişinin aklı ile hiçbir şeyin halledilemeyeceğini bilmesidir. Ancak bütün balıklar oltaya tutulan hemcinslerini kurtarmanın tek çaresinin koşup o yakamoz yapan ipi koparmak olduğunu akıl ettikleri zaman bu hareketin bir neticesi ve faydası olabilirdi. Yoksa gidip Sinağrit Baba oltayı kesmiş, biraz sonra Sinağrit Baba tutulduğu zaman kim kesecek? Kim akıl edecek yakamozu dişlemeyi?...
Sayfa 103 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
...Sinağrit Baba fukaralıkta gururu sever...
Sayfa 95 - YKY, 8. Baskı: İstanbul, Mart 2008Kitabı okudu
...ne facialar seyretmiştir Sinağrit Baba, ne oltalar koparmıştır.
Sayfa 95 - YKY, 8. Baskı: İstanbul, Mart 2008Kitabı okudu
Bu manto can yakar, Sinağrit Baba!
...Pırıl pırıl, eleğimsağma rengi pullarıyla ağır ağır, muhteşem, bir ilkçağ kralı gibi zengin, cömert, asil ve zalim mantosu ile dolaşır mı kim bilir?.. eleğimsağma: gökkuşağı.
Sayfa 95 - YKY, 8. Baskı: İstanbul, Mart 2008Kitabı okudu
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.