Nostradamus III. Dünya Savaşı fiziksel değil ruhsal âlemde olacak, tüm dünya düzeni de ğişecek demişti.
Bu virüse korona isminin verilme sebebi, şeklinin kraliyet tacına benzeme sidir; korona İspanyolca “taç” demektir.
Hiçbir madde, vuku bulmuş olan tesadüf değildir. İçerisinde bir işaret ve “mana” taşıdığından, maddenin –görünen âlemin– yapısını inceleyerek bize getirdiği mana’sını bulabiliriz.
Okur Takip Önerileri
Kim bilir belki de yüzlerce yıldır beklenen bilge Mesih, ruh sal –görünmeyen– âlemde krallığı olan Kral Korona’dır. Bu böyle olsa da olmasa da, ancak biz başımıza gelen en büyük karanlığın içindeki ışığı yani bize getirmiş olduğu hediye dersi alıp, gelişmeyi seçer, gerekli dönüşüm adımlarını atarsak güçlenerek evrimleşece ğiz. Yoksa doğal seleksiyon içerisinde göçüp gideceğiz.
Mana’sına ermiş kişinin görevi, ruhlarımızda gizli olan güç leri uyandırmak, potansiyelimizi gerçekleştirmek ve yaşamları mızı bir üst versiyonuna dönüşümü için bize araçlar sunmaksa, içimizdeki manalı bilgeyi nasıl uyandırabiliriz?
Başımıza gelen olayları değiştiremeyiz ama başımıza gelenlere yükleyeceğimiz anlamı değiştirerek yaşamımızın kalitesini de vam ettirebiliriz.
Tüm bu soru kapılarının tek bir anahtarı vardır: Mana. İçimizdeki en yüce güç, ruhumuzun gücüdür, yani mana. Zihnimizin en kuvvetli aracı ise “Manalandırabilme Yetisi”dir.
Hiç beklemediğimiz biri bizi yarı yolda bıraktığında yola devam edebilmek, dirayet ve dirençle başarabilmek, en sevdiğimiz bizi aldattığında sevmeye ve güvenebilmeye devam edebilmek?
En korkutucu olan ölümle yüz yüze kaldığımız anlarda dahi teslimiyeti seçebilmek, en büyük düşmanımızı sevebilmek, en çok hayal kırıklığına uğradığımızda, hayallerimize daha da sarılabilmek?
Peki ama gayesi olan bir yaşam kurgulayabilmek, kendinden öte bir amaca yaşamını adayıp, durum ne olursa olsun neşeli, mutlu, sağlıkla şükürde kalabilmek mümkün mü?
Yaşam anlamsızlaştığında niye sanki ruhumuz bedenimizden çekilmiş gibi oluyor hatta ileri seviyelerde fiziksel sağlığımızdan oluyoruz?
Ne zaman ve nasıl mutlu ya da mutsuz oluyoruz, yaşamdan keyif almamaya ne zaman başlıyo ruz?
“İnsan niye vardır?”, “Yaşam nedir?”, “Yaşamın amacı nedir?” diye sorar – bilmek ister çünkü. Yaşamımızın kalitesini ne belirliyor?
Din, bilim, mitoloji, sanat, edebiyat, psikoloji ve ahlak sistemle ri eskiden beri “İnsan olmak nedir?”
Aynı şekilde bütün kültürlerde dünyayı ve evreni anlama sorununa çözüm üreten kişiler ve kurumlar olmuştur. Filozoflar, aydınlar, kimi toplumlarda şamanlar, kâhinler, kadim ermiş kişiler, bilgeler, kimilerinde bilimadamları, akademi, medrese veya üniver siteler kurmuş, yaşamı farklı yol ve yöntemlere manalandırmıştır.