Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir olduğumuzu düşlediğim her gece için odamda binlerce sır uçuşur.
Haklı bir yerde.
Tanrı hikmetinin bize uygun gördüğü bilgisizlikten kurtulmak için sarf ettiğimiz boş gayretlerin cezası her zaman böyle lükse, ahlâksızlığa ve köleliğe düşmek olmuştur. O hikmet, bütün yaptığı işlerin üzerine kalın bir örtü çekmekle bizi boş araştırmalara dalmaktan korumak istemişti. Ama biz onun hangi dersinden istifade etmesini bildik? Yahut, hangi dersini ihmal ettik de başımıza belâ gelmedi? Milletler, şunu bilmiş olun ki, tabiat, çocuğunun elinden tehlikeli bir silâhı çekip alan bir ana gibi sizi ilimden korumak istemiştir. Bize açmadığı her sır, başımıza dert getirecek bir şeydir; bilgi edinmekte zahmet çekmemiz, onun en hayırlı tedbirlerinden biridir. Böyle iken insanlar bozulmuş; ya bir de bilgili doğmak felâketine uğramış olsalardı o zaman ne ka- dar daha kötü olurlardı.
Reklam
Sevgilinin muradını gözetmeden kendi dileğime uyup yaptığım her iş, beni rüsva edip gitti; nihayet adım kötüye çıktı. Zaten meclislerde söylenip duran sır, nasıl olur da gizli kalır ki?
Basit bir sır öğrenirsen her türlü insanla anlaşman kolaylaşır, Scout. Bir insanı anlayabilmek için, o insanın baktığı açıdan bakmayı becerebilmelisin...
Beni en fazla şaşırtan şey, şimdilik hastalığın başkalarının işleriyle ilgilenmemi engellememesi. Sanki bana hiçbir şey olmuyormuş gibi davranmaya ve B.'den başka kimseye bir şey söylememeye karar verdim, B.'ye de ancak en kötü olasılığın kesinleşmesi durumunda. Bir kez karar verince, güç olmuyor. Ancak tuhaf olan yanı sır perdesi ardında ve yerli yerince davranmayı başarmam değil, çevremdeki her şeye karşı kendi ilgimin hiç değişmeden sürmesi. Her şey umurumda, her şey beni etkiliyor. Aslında numara yapmam gerekmiyor, çünkü bunun benim başıma gelebileceğine ya da geleceğine kendimi inandıramıyorum. Durumun gelişmesine göre sonunda ölebileceğim, ve eğer öyle olursa (aman tahtaya vurayım!) o andan itibaren başkalarına neler olup bittiğinden artık haberim olmayacağı fikrine alışamıyorum. Sanki müthiş bir merakla okuduğum bir kitabı elimden çekip alıyorlarmış gibi. Akla sığar şey değil. Yine de bu kadarla kalsa vahim sayılmaz, işin kötüsü başka kitaplar da olmayacaktı, tek bir kadim elyazması olarak hayat. Hayat hâlâ Ortaçağ.
gönlündedir avazesi nice kısık seslerin üşüdükçe kalbimin üstüne şiir serdim annemden habersiz kaç sır verdim Allah'a boyumdan büyük sevince dilsizden lâl dilendim.
Reklam
Görmeye gözleri, duymaya kulakları olan, kendini hiçbir faninin sır tutamayacağına inandırabilir. İnsanın dudakları sesizse parmak uçlarıyla konuşur; sözleri her gözeneğinden sızar.
Abaküs
Aşk denilen sır; iki ayağın altına sabun bağlayıp, koşmaktı peşinden salıncakların.
Sayfa 13 - Ve YayıneviKitabı okuyor
Şimdi sır ve korku devrindeyiz, iki yüzün olmalı, birini kalabalığa göstermeli, ötekini kendine ve Yaratıcına saklamalısın.
Reklam
Şu Cenab-ı Allah'ın işine akıl sır ermezdi. Ne diye İflahsızın Yusuf, İflahsızın Yusuf'tan geçtim, Hidayet'in oğlunu yaratırdı? Ne gereği vardı bunların? Milletin dişinden tırnağından artırdığını iç etsinler diye mi?
Everest YayınlarıKitabı okuyor
Bu büyük bir sır değil. Eğer kimse sizi dinlemiyorsa, bağırmak en doğal şeydir.
Sayfa 242 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Sözü nasıl getirdi anımsayamıyorum ama insan sırlarını ancak değer verdiğine açar dedi, çünkü her sır utanç taşır, yaşamın gelip geçici konuklarına anlatılmaz.
Sayfa 297Kitabı okudu
Hayatında hiç mutlu olan birini tanıdın mı? Demek istediğim hem mutlu hem de akıl sağlığı yerinde olan birini.
Sayfa 32
Sır kapısı
Hayat bir sırlar dünyası dizisi bölümüne benzer daha çok. Öyle tuhaf öyle beklenmedik öyle sırlı... Öyle mucizevi Öyle acayip
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.