Sivas Kongresi, 1919 Eylülünün 4 üncü perşembe günü ze valden sora saat ikide açıldı. Öğleden evel murahhaslar meyanında bulunan ve öteden beri şahsan tanıdığım yanıma Husrev Sami Bey gelerek şöyle bir malumat verdi: <<Rauf Bey ve sair bazı zevat, Bekir Sami Beyin evinde hususî bir içtima aktetmişler ve beni reis yapmamağa karar
Sayfa 76
Erzurum Kongresi Öncesi Sivas'ta Genel Durum
Reşit Paşa, 11 haziran 1919 günü Sivas Valiliği görevine başladı. Ona göre yönetimin temeli huzur ve guvenlikti. Çünkü Mondros Ateşkesi'ne göre asayiş dolayısıyla işgal hakki doğuyordu ortamda ise Osmanlı Devleti'nin otorite boşluğu yaşanıyordu. Bu bilgilere sahip olan yeni valinin ilk işi Sivas'a bağlı sancaklara birer genelge göndererek asayiş ve güvenlik durumu hakkında bilgi istemek oldu. Böylece hem idarî hem de vatanî görevi yerine getirmek istiyordu. Aldığı cevaplar iç açıcı değildi. Her taraf Rum, Ermeni siyasi çeteleri ve eşkıyalık yapan serserilerin elindeydi. Halk can, mal ve namusundan emin değildi. Elde yeterli sayıda jandarma yoktu. Bu nedenle mutasarrıf, kaymakam ve nahiye müdürleri, bu çete ve eşkıya hareketlerini Dahiliye Nezaretine iletmekten baska birşey yapamıyorlardı. Bu durum yasa dışı davranışları şımarttığı gibi, yöneticileri de ümitsizliğe düşürüyordu.
Reklam
Sivas Kongresi, 1919 4 Eylül Perşembe günü saat 14.00’te açıldı. Öğleden önce temsilciler arasında bulunan ve öteden beri şahsen tanıdığım Hüsrev Sami Bey yanıma gelerek şöyle bir haber getirdi: “Rauf bey ve diğer bazı kimseler Bekir Sami Bey’in evinde özel bir toplantı yapmışlar ve beni başkan yapmamaya karar vermişler.” Arkadaşların, özellikle Rauf Bey’in böyle bir davranış içine girmesine asla ihtimal vermedim. Hüsrev Sami Bey’e itiraf edeyim ki, biraz ciddi olarak, böyle anlamsız sözleri bana getirmemesi uyarısında bulundum. Verdiği haberin aslı olmak imkân ve ihtimali bulunmadığını, arkadaşlar arasında, yanlış anlaşılmalara yol açabilecek sözler sarfedilmesinin doğru olmadığını da ekledim.
"Ülkenin ve milletin kaderine sahip çıkmada güçsüzlükten, miskinlikten başka bir şey gösterememiş olan İstanbul Hükümeti, milletin sesini boğmak, belirlemeye başlayan bağlılıklarını koparmak ve böylece milleti daima yenik göstermek gibi ancak düşmanlarımızın çıkarına işleyen aykırı davranışlarda ancak gücünü gösterebilirdi. Bu durum, milli tarihimizde elbette İstanbul Hükümeti hesabına lekeli bir sayfadır." 4 Eylül 1919- Sivas Kongresi
Sivas Kongresi'nin 11 Eylül 1919 tarihli beyanname maddelerinin görüşülmesi yapıldı: 'Kürtlerin bağımsızlığı maksadı altında yapılmakta olan bozgunculuğun önüne geçmek hususu uygun görüldü. Anadolu'nun en koyu Türk muhiti ve en mahsuldar ve zengin bir bölgesi olan bu kıtanın hiçbir suretle ayrılmasına razı olunmayacağı kabul edildi.'
Sayfa 252 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
4-12 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleşen Sivas Kongresi sonrasında, 20 Eylül 1919'da Mustafa Kemal Paşa Sivas'ta King-Crane Komisyonu'nun önerisinin gerçekleşebilirliğini incelemeye gelen Amerikalı General James G. Harbord ile görüşmüştür. General Harbord, bu görüşme ve incelemelerinden sonra yazdığı raporda, Ermenilerin Türkler tarafından katledildiği iddialarını yalanlamıştır. Mustafa Kemal Paşa'da, 24 Eylül 1919'da ABD, İngiltere, Fransa, İtalya Yüksek Komiserlikleri ve Hollanda, İspanya, İsveç ve Danimarka elçiliklerine bir telgraf çekerek, Türkiye'de yaşayan bütün Hıristiyan azınlıkların güvenlik içinde olduğunu bildirmiştir.
Sayfa 98
132 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.